Regaib Kandili

Mahmud Esad Coşan

Öne Çıkan Regaib Kandili Gönderileri

Öne Çıkan Regaib Kandili kitaplarını, öne çıkan Regaib Kandili sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Regaib Kandili yazarlarını, öne çıkan Regaib Kandili yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bak, Rasûlullah Efendimiz’in medenî seviyesinin yüksekliğine kim erişebilir? Kızı gelince ayağa kalkıyor da, iltifat buyuruyor da, alnından öpüyor. Şimdi ne var, şu medeniyet dediğimiz diyarlarda?.. Çirkef, günah, kabahat, kusur, kaş çatıklığı, zulüm... Demek ki, medeniyet asıl içte olan bir şeymiş, kalpte olan bir şeymiş.
İslâm dininin çok güzel bir yapısı var; ibadet yapısı, sosyal emirleri, ailevi emirleri, sıhhatle ilgili tavsiyeleri... Haram kıldığı şeyler hakikaten insanlar için zararlı ve teşvik ettiği, helâl kıldığı şeyler insanlar için dünya ve âhiret mutluluğunu sağlayacak şeyler... İlim bunları böyle gösteriyor. Neresinden baksanız İslâm'ın güzel olduğunu görüyorsunuz.
Reklam
Geldi o gece..
Burada, bu mübarek akşamda iki tane hayır, iki tane nur üst üste geliyor. Birisi Receb’in hayrı, bereketi, güzelliği; ötekisi cuma gününün hayrı, bereketi, güzelliği... İki hayır bir araya gelince, (nûrun alâ nûr) oluyor. Nur üstüne nur, bereket üstüne bereket oluyor.
İnsan tevbe ederse, aşk ile, sıdk ile bir daha işlememeye azm ü cezm ü kasd ederek, niyet ederek pişmanlık duyar, Rabbine pişmanlığını bildirir, “Affet beni yâ Rabbi!” diye tevbe ve istiğfar ederse, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna dönüş yaparsa; onun da günahları silinir. Allah günahlarını siler. Yâni kâfiri sildiği gibi, günahkâr yaşamış bir müslüman da hatasını anlayıp da, hayatının bir noktasında dönüş yaptı mı, onun da günahlarını siler.
Çevrenize bakın, kâfirleri inceleyin!.. Niye bu adamlar müslüman olmazlar?.. Papazları inceleyin!.. Allah-u Teàlâ Hazretleri eski kitapların hepsinde İslâm’ın geleceğini müjdelemişken, Rasûlüllah Efendimiz’in zuhura geleceğini haber vermişken, onlar kitaplarında onun müjdesini görmüşken, niye te’vil ederler?.. Niye İslâm’a gelmezler?.. Niye âşikâre olduğu halde, hakîkatler gözlerinin önüne serildiği halde müslüman olmazlar?.. Çünkü, hubbü’d-dünyâ gözlerini karartmıştır. Hubbü’d-dünyâ her hatanın başıdır. Saltanatlarından vazgeçemezler, altınlarından, gümüşlerinden, ziynetlerinden, rahatlarından vaz geçemezler. Onun için, dünyayı sevdikleri için, hayvanlardan da aşağı olurlar. Hayvanlardan da daha zalim olurlar, daha gaddar olurlar, daha yırtıcı olurlar. Dünyanın en yırtıcı mahlûku, en canavar mahlûku haline gelirler.
Reklam
İmtihan dünyası olduğu için, mü’min rahat yüzü görmez. Onun için dünya mü’mine zindan olur:
Bizler kullarız, sen âlemlerin rabbisin. Ehad-ü sâmedsin. Cümle mahlûkatın hâcetleri senin dergâh-ı izzetinden hâsıl olur. Duaları sen kabul edersin. Hâcetleri sen revâ edersin. Bizi kendinden gayrıya muhtaç etme yâ Rabbi! Dert verip derman arattırma yâ Rabbi! Muhtaç duruma düşürüp kapı kapı gezdirme yâ Rabbi! Kapından kovup hâib ve hâsir olanların durumuna düşürme yâ Rabbi! Dünyanın ve âhiretin bildiğimiz bilmediğimiz her türlü hayırlarını sen bizlere ihsan eyle yâ Rabbi! Dünyanın ve âhiretin bildiğimiz bilmediğimiz her türlü şerlerinden sana sığınıyoruz, sen bizi koru yâ Rabbi! Sen bizi korursan, cümle cihan halkı düşmanımız olsa bize zarar veremez yâ Rabbi! Sen bize hasım olursan cümle cihan halkı dostumuz olsa, korumaya çalışsa fayda etmez yâ Rabbi! Yâ Rabbi! Senin gazabından, azâbından, ikâbından senin lütfuna, keremine, ihsanına, rahmetine sığınıyoruz. Senden sana sığınıyoruz, sen bizleri affeyle yâ Rabbi!
Sayfa 81 - Server YayınlarıKitabı okudu
İlahi Mevsim
Gel; gözünü aç, tevbe et. Yola gir; gayrete, aşka, şevke gel ki yeni, güzel, ilahi bir mevsim başladı. “Bülbül ne yatarsın; yaz bahar oldu. Çağrışıp ötmenin zamanı geldi!”
Peygamberimiz ﴾ﷺ﴿ buyuruyor ki ;
(Yûşikü’l-ümemü en tedâà aleyküm) “Ahir zamanda, başka ümmetler üzerinize üşüşecekler; (kemâ tedâa’l-ekeletü ilâ kas’atihâ) yemek yiyenlerin tabaktaki yemeğe üşüştükleri gibi, sizin üzerinize çullanacaklar.” (Kàle kàilün) Bunun üzerine, sahabe-i kirâm Peygamber Efendimiz’e soruyorlar, diyorlar ki: (Ve min kılletin nahnü yevmeizin) “Yâ Rasûlüllah, o zaman bizim adedimiz az mı olacak?..” Adedimiz az olduğundan mı bizim üstümüze çullanabilecekler?” (Bel entüm yevmeizin kesîrun) “Hayır, bilakis o zaman çok olacaksınız; (ve lâkinneküm gusâün kegusâi’s-seyli) fakat selin üzerindeki çör çöp gibi dağınık ve değersiz olacaksınız. (Ve leyenzianna’llàhü min sudûri adüvvikümü’l-mehàbete minküm) Allah düşmanınızın kalbinden sizin korkunuzu çekip alacak, (ve leyakzifenne’llàhu fî kulûbikümü’l-vehn) ve sizin kalbinize vehn bırakacak.” (Fekàle kàilün) Orada bulunanlardan birisi dedi ki: (Yâ rasûla’llàh, veme’l-vehnü) “Vehn nedir ey Allah’ın Rasülü?” (Kàle) Buyurdular ki: (Hubbü’d-dünyâ, ve kerâhiyetü’l-mevt) “Birincisi dünyayı sevmek, ikincisi ölümden korkmak.”
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.