Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek

Louise Boyd Cadwell

Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek Gönderileri

Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek kitaplarını, Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek sözleri ve alıntılarını, Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek yazarlarını, Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“…Çocuklardaki hayret duygusunu geliştirmek, gündelik hayatta gözden kaçırdığımız olgulara çocukların dikkatini çekmek ve bunlarla ilgili oyunlar oynamak, çocukların deneyimleriyle materyaller arasında bir bağ kurmaya teşvik etmek,…”
288 syf.
·
Puan vermedi
“Yaşamın başlangıcı” adında bir belgesel tavsiye etmiştim “belgesel” başlığında işte o belgeselden sonra reggio emilia yöntemine merak saldım bunu Türkiye’de yapan kurumları araştırdım vs sonra kitabını aldım Bi kere isminden -1 puan geriden başladım “Harika çocuk yetiştirmek” sloganı biraz bana itici geldi çünkü öyle bir amacı olmamalı hiçbir ebeveynin harika çocukları yetiştirmek kitaplarla olmuyor en azından. Kitaba başladım ilerlemedi sebebi öğreticilere yönelik olması ve ülkemiz şartlarında maalesef biraz ütopya kalması ek olarak dili ve anlatım şeklinde de bir akıcılık bulmadım yine de belgeselini mutlaka tavsiye ederim.
Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek
Reggio Emillia Yöntemiyle Harika Çocuk YetiştirmekLouise Boyd Cadwell · Kaknüs Yayınları · 201131 okunma
Reklam
“Çocuklara çevrelerindeki ekolojik ağın bir parçası olduklarını göstermenin en iyi yolu, bir şeyi dalından koparıp yemelerini sağlamaktır. Yiyecekleri yalnızca süpermarketlerde görürlerse yediklerinin kaynağının oralar olduğunu sanırlar. Gidip (kırlar da) beraber yiyebileceğiniz bir şeyler toplayın. Ya da çocuklarınizi dışarı çıkarıp (kendi başlarına kırlardan yemişler) karahindiba toplamalarına müsaade edin.”
“Jean Piaget, çocuklar ile yaptığı çalışmalarda, dünyayı animist (canlıcı) bir bakış açısıyla görmenin çocukluk süresince devam ettiğini göstermiştir. Küçük çocuklar cansız nesnelerin de insanlar gibi bir canı olduğuna, bu nedenle onların da insanlar gibi hissettiğine ve hareket ettiğine inanırlar. (Bettelheim, 1977). Bu bakış açısını sevimli veya yanlış görmek yerine, çocukların dünyaya kendilerine has, özel bir zeka ile baktığını kabul edersek onlardan ógrenecegimiz çok şey olabilir.”
“Çocuklar soyut düşünme yeteneğine sahip olmadıklarından gerçekçi açıklamalar onlar için çoğu zaman bir şey ifade etmez. Çocuğa bilimsel olarak doğru cevaplar veren yetişkin, bir şeyleri netleştirdiğini düşünürken aslında çocuğun kafasını kanştırır ve çocuk kendini bertaraf edilmiş hisseder... Çocuk cevabı kabul etse bile doğru soruyu sorup sormadığından şüphe duymaya başlar.”
“Çocuğunuz size “Ay nerededir?" diye sorduğunda ona bilimsel cevaplar vermeyin. Ona, “Bu konuda sen ne düşünüyorsun?” diye sorun. Çocuğunuz bu cevabı, “Sen kendin de düşünebilir, bu soruya yorum getirebilirsin ve fikirlerin benim için önemli" şeklinde anlayacaktır. Bundan sonra onunla beraber cevaplar arayabilir, çocuğunuzun merakını, cevap ararken yaşadığı zahmeti, kısaca her şeyini paylaşabilirsiniz. Önemli olan cevaplar değil, süreçtir; yani birlikte cevap aramanızdır.”
Reklam
“Heinz Werner'in (1948) eseri çocukların, sanatçıların ve şairlerin dünyayı fizyonomik gördügünü ortaya koyar, yani bir seyi "hissettikleri" şekliyle deneyimlerler. Başka bir deyişle, onlar için, dünyanın kendisini bizzat hisler oluşturur. Örneğin, sivri uçlu bir nesne çocuk için "acımasız" olabilir, devrilmiş bir bardak “üzgün" ya da "yorgun" olabilir, sisli bir gün bir şeyler "fisıldıyor" olabilir. Bu bakış açısı çocuğa metafor kullanma, algıyı ve dili kişileştirme yeteneği verir.”
“Çocuklar... Ipuçlarını birleştirme, “eksik" açıklamaların yerine hipotezler geliştirme ve gerçeği yeniden inşa etme yeteneğinin bahşedildiği dedektiflerdir. En baştan itibaren öğrenmeye duydukları merak, basit ve soyutlanmış şeyleri reddeder. Bunun yerine karmaşık durumlarla ilgili ilişkileri ve farklı yönleri ortaya çıkarmayı severler, ... benzetmeler yapar, metaforlar kullanır, insanı merkeze alan, mantıklı çıkarımlarda bulunurlar.”
“Anne babalara bir hatırlatma: Çocuğun yaşayan bir varlığın bakımını üstlenmekten dolayı hissedeceği güçlü sorumluluk duygusu, bu faaliyetin önemine inanan dikkatli ve duyarlı bir yetişkinin yakınlığını gerektirir.”
*Kesinlikle*
“Eğer şehirde büyümüşsek tabiata dair hatırladığımız şeyler büyük olasılıkla fasulyenin islak pamuğun içerisinde filizlenmesi yahut balkonda büyüyen sardunyalardır. Çoğumuz için tabiatla olan ilişkimiz bu tarz dene yimlerin ötesine geçmez. Bu şiddetli bilgi yoksunluğu, dünyalarımızı fakirleştirir.” 83
Reklam
“Eser, gerçeğin taklidi değil, eser sahibi ile gerçekliğin ortak ürünüdür. Bu ortak ürün ancak deneyim, hayal gücü, tasarım eğitimi, anılar ve sanatçının ya da yazarın duyguları ile ortaya konur.”
*Ağaçları dinleyin!*
“(Ağaçları) gözlerimizle mi dinlemeliyiz? Kulaklarımızla mı? Ellerimizle mi? Bu bilmeceyi düşünürken bir başka bilmece ile karşılaşırız: Bir kez dinlediğimizde bu defa ağaçları niçin dinlemekte olduğumuza cevap ararız. Bu soruları kelime oyunu oynamak ya da mistisizmle uğraşmak için sormuyorum. Ben, Druid" değilim. Bana kalırsa insanlar ile ağaçlar arasındaki iletişim gayet açık. Ağaçları duyabilmek için onlara dikkatimizi vermemiz, zarafetlerini fark etmemiz gerek. Hepsinin ötesinde hayatlarımıza sağladıkları katkıyı fark etmeliyiz. Ağaçlarla temel iletişimimiz sözcüklere değil, şükran ve minnet hislerine dayanır.”
*Müthiş*
“Çocuklar kavanozlara biraz yeryüzü -toprak-, biraz da gökyüzü -hava koymak istediklerini söylüyorlar, oradan oraya koşuşuyorlardı. Bir yerlere tırmanıp gökyüzünden bir parça alıyormuş gibi yapıyorlardı. Etrafta duydukları kokuları önce içlerine çekiyor, sonra kavanoza üflüyorlardı. Bu sırada ben de onların fotoğraflarını çekiyordum.”
*Bir kavanoz dolusu çığlık*
“Haydi, çığlıklarımızı kavanozların içine koyalım!" oldu. Çünkü hepsi heyecanlıydı ve çığlık atıyorlardı. Bu çok akıllıca bir fikirdi. Çocuklar kavanozların içine bağırıp kapaklarını kapattılar. Ardından kapakları yavaşça açtılar; içine koydukları çığlıkların duyulup duyulmadığını anlamak için kulaklarıni kavanozların ağzına yaklaştırdılar.”
*Büyüdükçe ne çok şeyi önemsizleştiriyoruz*
“Ağaç kabuğu çocuklar için her zaman büyüleyicidir. Belki de onlara etkileyici gelen ağaçların devasa boylarıdır. Ağaç kabuğu eşsiz güzellikte renkleri içinde barındırıyor.”
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.