Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Riyazü's- Salihin ve Tercemesi (3 Cilt Takım)

İmam Nevevi

Riyazü's- Salihin ve Tercemesi (3 Cilt Takım) Gönderileri

Riyazü's- Salihin ve Tercemesi (3 Cilt Takım) kitaplarını, Riyazü's- Salihin ve Tercemesi (3 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Riyazü's- Salihin ve Tercemesi (3 Cilt Takım) yazarlarını, Riyazü's- Salihin ve Tercemesi (3 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peygamber Aleyhisselam şöyle demiştir:
"Beni İsrâil arasında bozgunluk şöyle başladı: Bunlardan birisi, günâh işleyen diğer birisine rastlar, “Be adam, Allah'dan kork, yapmakta olduğun işi bırak; zirâ o iş sana helâl değildir” der. Ertesi gün yine o adama aynı halde rastlar. Böyle olduğu halde, o adamla yiyip içmekten ve onunla düşüp kalkmaktan çekinmezdi. Onlar böyle yapınca Allâhu Teâlâ bunların kalblerini birbirine benzetti. Sonra, “İsrâil oğulları içinde kâfir olanlar, isyanları ve hudûdu aşmaları yüzünden, Dâvud ve Meryem oğlu İsâ diliyle lâ'netlendiler. Onlar yaptıkları günahlardan birbirini menetmeye uğraşmazlardı. Bu ne çirkin bir şeydi. Bunlardan bir çoğunun, kâfirleri dost tuttuklarını görürsün. Onların nefisleri kendilerini ne fenâ şeye, Allâh'ın gazabına götürdü. Onlar azabda dâim kalacaklardır. Bunlar Allâh'a, Peygamber'e ve ona gönderilen Kitâb'a inanmış olsaydılar, kâfirleri dost etmezlerdi; fakat onların çoğu fâsıkdırlar”, meâlindeki âyeti okudu, sonra şöyle buyurdu: Hayır, ya mârûfu emir ve münkerden nehyeder, zâlimi zulmetmekten meneder, onu hakka çevirir ve hak üzerinde durdurursunuz, yâhud Allâhu Teâlâ kalblerinizi birbirine benzetir; sonra sizi de Beni İsrâili lâ'netlediği gibi lâ'netler.
Sayfa 237 - 194 —İbn-i Mes'ûd radiya'llâhu anh'den rivâyet..(Hadîsi, Ebû Dâvud ve Tirmizi rivâyet etmişler ve Tirmizi: Hadis hasendir, demiştir.)
"Benim ve sizin benzeriniz, ateş yakan ve ateşine pervâne ve çekirgeler düşmeye başlayınca onları men'e çalışan kimsedir. Ben sizi ateşe düşmekten korumak için eteklerinizden tutuyorum; halbuki siz, benim elimden kurtulmaya çalışıyorsunuz."
Sayfa 202 - 163 — Câbir radiyallâhu anh'den rivâyetle.. (Hadisi, Müslim rivâyet elmiştir.)
Reklam
63 —Enes Hazretlerinden rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Bir takım işler yapıyorsunuz ve onları kıldan daha ince görüyor, hiçe sayıyorsunuz. Halbuki Peygamber aleyhi'sselâm zamânında, biz bu işleri büyük günahlardan sayardık."
Sayfa 96 - (Hadisi, Buhâri rivâyet etmiştir.)
62 —İbn-i Abbâs Hazretleri anlatıyor: Günün birinde Peygamber aleyhi's-selâm'ın arkasında bulunuyordum, bana: "Ey Genç! Sana birkaç kelime öğreteyim: Allâh'ın emirlerini ve nehiylerini gözet ki, Allah da seni gözetsin. Evet, Allâh'ı gözet ki, O'nu karşında bulursun. Dileğin varsa Allah'tan dile, yardım isteyecek olursan Allah'tan iste ve bil ki bil ki, bütün ümmet toplanıp sana bir menfaat dokundurmaya çalışsalar, ancak senin için Allâh'ın yazdığı bir şeyin menfaatını dokundurabilirler. Kezâ, eğer bütün ümmet, sana zarar dokundurmaya kalkışırlarsa, ancak senin hakkında Allâh'ın yazmış olduğu zararı dokundurabilirler, artık kalemler kaldırıldı, yazılar kurudu." (Hadisi, Tirmizi rivâyet etmiş ve: Hadis hasendir, sahihtir, demiştir) Tirmizi'den başkasının rivâyetine göre: "Allâh'ın emir ve nehiylerini gözet, O'nu karşında bulursun, Bolluk esnâsında (iyilik yapmakla) Allâh'ı tanımaya çalış ki, seni darlıkta tanısın. Bil ki, senden yan çizen şey (kader) sana erişecek değildir. Sana erişecek şey, senden yan çizecek değildir. Bil ki, zafer sabra bağlıdır, kaygının sonu sevinçtir, zorluğun sonu kolaylıktır."
Sayfa 95
60 —Ömer İbn-i Hattâb radiya'llâhu anh'den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Günün birinde Peygamber aleyhi's-selâm'ın katında oturduğumuz sırada birdenbire yanımıza bir adam çıkageldi, elbisesi bembeyaz, saçları simsiyahtı; üzerinde yolculuk eseri görülmüyordu (uzak yoldan gelmişe benzemiyordu). Hiç birimiz onu
Sayfa 93 - (Hadisi, Müslim rivâyet etmiştir.)
"Bir kimse sıdk ve hulûs ile Allah'tan şehitlik dilerse, Allah onu, yatağında ölse dahi, şehitler derecesine erdirir."
Sayfa 88 - (Hadisi, Müslim rivâyet etmiştir.)
Reklam
“Şüpheli işi bırakıp, şüphesiz işe sarıl; zirâ doğruya gönül yatışır ve yalandan şüphelenir.”
Sayfa 86 - (Hadisi, Tirmizî rivâyet etmiş ve: Hadis, sahihdir, demiştir.)
"Doğru sözlülük iyiliğe götürür; iyilik de Cennet'e götürür. Adam doğru söyleye söyleye Allah nezdinde sıddîklar derecesine çıkar. Yalan söylemek fenâlığa, fenâlık da Cehennem'e götürür. İnsan yalan söyler (durur da), nihayet Allah nezdinde yalancı diye yazılır."
Sayfa 86 - (Hadisi, Buhâri ve Müslim rivâyet etmişlerdir)
51 —İbn-i Mes'ûd radıya'llâhu anh'den rivâyet edildiğine göre, Peygamber aleyhi's-selâm : — Muhakkak ki, benden sonra insan kayırmalar ve yadırgadığınız bir takım işler olacaktır, buyurdu. —Yâ Resûla'llâh, o zaman ne yapmamızı emredersiniz? dediler. Resûl-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem: —Üzerinize borç olan hakları edâ eder, kendi hakkınızı Allah'tan dilersiniz, dedi. (Hadisi, Buhârî ve Müslim rivâyet etmişlerdir)
Sayfa 83
43 — Enes radiya'llâhu anh'den rivâyet edildiğine göre, peygamber aleyhi's-selâm şöyle demiştir: “Allâhu Teâlâ, bir kulunun iyiliğini dilerse, dünyâda cezâsıni tâcil eder. Eğer bir kuluna fenâlık dilerse suçundan doayı onu dünyâda cezâlandırmaz; tâ ki o kul, kıyâmet gününde günâh ile gelsin.” Yine Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: "Mükâfâtın büyüklüğü, belânın büyüklüğü nisbetindedir. Allâhu Teâlâ bir kavmi severse, onları belâya uğratır. Bir kimse mukadderâta râzı olursa, Allah ondan râzı olur. Bir kimse belâya râzı olmazsa, Allâh'ın gazâbına uğrar." (Hadisi, Tirmizi rivâyet etmiş ve: “Hadis hasendir.” demiştir.) -Belânın sevâbı büyüktür diye belâ aranmaz. Belki âfiyet istenir; lâkin başa belâ gelince de sabredilir. (Mütercimler.)-
Sayfa 73
Reklam
Peygamber aleyhi's-selâm şöyle demiştir: “Başına gelen musibetten dolayı hiçbir kimse ölüm istemesin. Behemehal bunu yapmak mecbûriyetinde ise, 'Allâh'ım! Benim için yaşamak hayırlı ise beni yaşat, ölüm hayırlı ise beni öldür.' desin."
Sayfa 70 - (Hadisi, Buhârî ve Müslim rivâyet etmişlerdir. )
Resûl-i Ekrem: “Allâhu Teâlâ bir kimseye hayır dilerse, -adâlet-i İlâhiyye muktezâsı o kimsenin günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için- onu musîbete uğratır.” buyurmuştur.
Sayfa 69 - (Hadisi, Buhârî rivâyet etmiştir.)
Peygamber aleyhi's-selâm şöyle demiştir: “Herhangi bir Müslümanın başına yorgunluk, hastalık, düşünce, keder, acı ve kaygudan, diken batmasına varıncaya kadar, her ne gelirse, Allah bunları o Müslümanın hatâlarına keffâret kılar,”
(Hadisi, Buhârî ve Müslim rivâyet etmişlerdir.)
Peygamber aleyhi's-selâm şöyle buyuruyor: “Allâhu Teâlâ: 'Bir mü'min kulumun dünyâda sevdiği dostunu aldığım zaman o kimse sabredip Allah'dan ecir beklerse onun mükâfâtı cennettir.' buyurdu”.
Sayfa 65 - (Hadisi, Buhâri rivâyet etmiştir.)
Allâh Teâlâ şöyle buyuruyor : “Sabr edenlerin alacakları ecir, muhakkak hesabsızdır.” Sûre: 39 (Zümer),âyet:10
Sayfa 50
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.