Ey dudağında âb-ı hayat gizli olan! Kadehin dudağının, senin dudağını öpmesine müsaade etme!
Eğer sürahinin kanını içmezsem adam değilim. O kim oluyor ki, dudağını senin dudağının üstüne koyuyor.”:::!!! rb 65
Montaigne 'in "Her şeyini başkalarıyla paylaşsan da özünü hep kendine sakla." sözü geldi. Ben bu söze de dörtlüğe de katılıyorum. Var olduğumuz evren bile bizimle tüm nimetlerini paylaşırken özünü, sırlarını kendine saklıyor. Evrenin ve yaşamın özünü okyanusta bir inci tanesi arar gibi arıyoruz insanlık olarak. Çünkü hakikat büsbütün ortada durduğunda değil, ona ulaşılmak için çaba harcandığında hakiki değerine ulaşır. Bu nedenle asırlar boyu filozoflar balığa değil balık tutmayı öğrenmeye odaklanmışlar, özler ortada öylece dursa hakikati aramanın bir değeri ve bilginin yüceliği kalır mıydı? Belki
Montaigne 'in kastettiği bu değildi fakat benim aklımın süzgecinden bu şekilde geçip kendine bir yer buldu.