Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Safahat Gönderileri

Safahat kitaplarını, Safahat sözleri ve alıntılarını, Safahat yazarlarını, Safahat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vazgeçmiş olaydı aramaktan ne bulurdu? Elbet biri candan, biri canandan olurdu!
Ey sen ki Hakkı'ın sırlarını bilen Ondan sana yabancı oldu âlem; Hatırlayacak mısın ki bilmem? Dünya denilen bu matem zindanı
Reklam
Mezarlık
Bakma mezarlığın sadece korkunç görüntüsüne, Dur da bir süre kulak ver sessiz iniltisine!
Nasıl geçiririm kaygısına düşerse, Anmasın özgürlüğün adını kimse
Ezel güneşinden nasıl haberdar olmak isterler, Henüz bir zerreye akıl erdirmeyen fikirler?
Reklam
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım ! Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa; Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Yazık, bunu anlamak için hayalini kullanmaya Bile vakti yok: Ayrılmış tüm zamanı kavgaya! Insanın, ancak ruh ile durur ayakta insanlığı; O ise bedeninin arzulanna hizmet ediyor devamlı; Eğer ruhunu yüceltmeye de firsat bulabilseydi. Anlardı belki o zaman hayatın gerçek gayesini. Bir anladığım varsa şudur: Bu âlemi yaratan, Yaratılış kalıversin diye bir çözülmez düğüm, Daldırmada insanları hayatın ihtiyaçlarına, Döndürmede zihinleri bambaşka bir yana. Ömrün bir yandan şimşek hızıyla geçip gitmesi, Diğer yandan bitmez tükenmez geçim endişesi, Göstermede Yaradan'ın maksadını açık açık... "Kimden kime şikayet edelim biz de şaşırdık!"
Günümüz Türkçesi
Yaratıklar âlemi dikkatle bir incelense şöyle: Bulunmaz çalışmaktan uzak bir zerre bile. Gökteki, yerdeki bütün varlıklar için Kurtuluş yok sürekli çalışmaktan, ilerlemekten bugün. Yer çalışsın, gök çalışsın, sen sıkılmazsan otur! Bunlar hakkında bilmem bir bahanen var mı? Dur! Yaratılmışlar bir şey midir, boş durmuyor Yaradan bile: Bak tecelli ediyor çeşit çeşit binlerce olay ile. Ey, bütün dünya ve içindekiler ayaktayken, yatan! Leş misin, davranmıyorsun? Bari Allah'tan utan!
Sayfa 65
Günümüz Türkçesi
Amaçlanan yere varamazsın uyanmazsan eğer... Var mı bak, yollarda uyanıklardan eser?
Reklam
Bir şahsa esir olmayı koskoca bir millet, Yanılttığın için mi ya Rab sanıyor kendine devlet? Saldırgan bir zulüm kılıcı, dünyayı yakıp yıkmaya Ya Rab senin emrinle mi kalkışıyor böyle vurmaya? Zalimlere kahrın o kadar verdi ki meydan; "Mutlak adalet sahibi yok" diyecek ümitsizce vicdan! Yerden çıkıyor göklere kıvılcım saçan ahlar, Gökler ediyor yalnızca bu inleyişleri tekrar! Bir yanda yanar yuvası binlerce evi yıkılmışın, Bir yanda söner pırıltısı milyonlarca gencin. Kalmış eli böğründe felakete uğramış anneler; Evladını gömmüş kara topraklara, inler. Ağlar bir yanda bir sürü talihsiz insan, Ki ekmek parası için olmuş namusundan. Bir yanda, binlerce boynu bükük yetim bekler; Sığınacak yer arıyor yuvası bozulmuş aileler! Şikayet etmekte mazlum, zalim ise artık pişman; Öldürdüğünün kanlı gözyaşlarında boğuluyor o kan akıtan! Hastayı, felakete uğrayanı, çıplağı, yoksulu, Felçliyi, sakati, miskini, düşkünü, Gaddarı, acı çekeni, mahkumu, tutsağı Yazık, şu hadsiz hesapsız topluluğu Sergilemekle un kazanan dünya sahnesi Ilahi, sana kanlı bir seyir gibi gelmez mi?
Sayfa 49
Günümüz Türkçesi
Bana sor sevgili okur, sana ben söyleyeyim, Ki nasıldır şu karşında duran şiirlerim: Bir yığın söz ki içtenliğidir ancak hüneri; Ne sanat taslarım, çünkü, ne sanatkârım. Şiir için "gözyaşı" derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin gözyaşıdır bence bütün eserlerim! Ağlarım,ağlatamam;hissederim,söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan çok şikayetçiyim! Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa; Oku, zira onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Sayfa 25
Duygusuz olmak kadar dünyada lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel'un: Kurtulan bir ferd yok!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.