Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Safsatalar

Tevfik Uyar

Safsatalar Sözleri ve Alıntıları

Safsatalar sözleri ve alıntılarını, Safsatalar kitap alıntılarını, Safsatalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Örneğin dünyadaki tüm dinlerin mensupları kendi dinlerinin en doğru din olduğuna, her tür ideolojinin taraftarları kendi dünya görüşlerinin insanlar için en uygun görüş olduğuna inanırlar ve bu inançları yine kendi dini kaynaklarına dayandırırlar. İşin kötüsü, bunun hiç farkında da değildirler...
Sayfa 152Kitabı okudu
Bir hipotezi kesinlikle doğrulamak mümkün değildir ama tek bir örnekle çürütmek mümkündür.
Sayfa 81 - Destek Yayınları
Reklam
Epistemoloji, yani bilgi felsefesinin en çetrefilli sorularından biri şudur: "Doğru bilgi mümkün müdür?" Kuşkucu (skeptik) filozoflar, doğru bilginin mümkün olmadığını söyler. Piron bunlardan ilkidir ve bu nedenle felsefi kuşkuculuğa pironizm dendiği de olur. Piron, bilgiyi çevreden duyu organları aracılığıyla alan insanın, kendini kısıtlayan bu organlar nedeniyle varlığın bilgisine tam olarak ulaşmasının mümkün olmadığını söyler.
Sayfa 128Kitabı okudu
Korkuyu kabaca bize zarar verebilecek bir nesne, olay ya da durumdan kaçınmak olarak tanımlarsak, risk kavramıyla ilişkili olduğunu görürüz. Risk arzu edilen edilmeyen bir olayım gerçekleşme olasılığı ve gerçekleşirse açığa çıkacak zararın bileşimidir. Bir olayın gerçekleşme olasılığını ne kadar yüksek görüyorsak o olaydan o kadar korkarız veya tersi: Bir olayın gerçekleşmesinden ne kadar korkuyorsak onun olma ihtimalini o kadar yüksek buluruz. Birini korkutmanın yolu Korkutulması gereken şey her ne ise onun olasılığını, ondan görülecek zararı ve bu zararın gerçekleşme çabukluğunu abartmak.
Sayfa 163Kitabı okudu
Toplum mu insanın eseridir, insan mı toplumun? Hangisi diğerini inşa ederse etsin, kabul etmek zorunda olduğumuz iki gerçek var: birincisi insanların topluluktan ve toplum normlarından ayrıldıkları zaman kendilerini huzursuz hissettiğidir. Çoğunluğa uymak bir "onanma" biçimi olarak insanlara rahat hissettirir. İkincisiyse toplumların gerçekten de farklı düşünenleri dışlayacağı gerçeğidir. Aykırı sesler pek sevilmez. Belki de bu yüzden hemen yukarıdaki bu iki gerçek üzerine inşa etmek gerekir: İnsanlar dışlanmaktan korktukları için mi toplumun büyük çoğunluğuyla benzer düşünmek ister yoksa gerçekten sürüden ayrıldıkları zaman kendilerinde bir yanlışlık olduğunu düşündüklerinden mi?
Reklam ve safsata
Şöhretin kaynağıyla ürünün kullanımı arasında ilişki varsa sebebi açıktır. Başarılı bir tenisçinin hangi raketi kullandığı, yetenekli bir bas gitaristin hangi marka gitarı tercih ettiği ya da yılların "fiziken" eskitemediği bir sanatçının hangi plastik cerrahını sık sık ziyaret ettiği önem arz edebilir. Ancak son otuz yılda muhtemelen kendi evini hiç temizlememiş bir ünlünün deterjan seçiminin ya da başarılı bir tiyatrocunun otomobil tercihinin dikkate alınmasının gerektiren mantıklı bir neden bulunmaz.
Sayfa 197
Reklam
Zihinsel Kodlama ile yanlış çıkarım
Mesela pasaklı, hijyenine dikkat etmeyen bir öğrencinin derslerinde de başarısız olabileceğini, sakar, tikleri olan ve 'İstanbul ağzı’ işe konuşmayan birinin iyi bir lider ya da başarılı bir lojistik müdürü olamayacağını düşünme eğilimindeyiz. Bunlar efor sarf etmeden, beynimize çok enerji harcattırmadan kısayoldan vardığımız hatalı çıkarımlardır ve şeytan etkisinden kaynaklanır. Nitekim internette de kişilere giyimlerine göre muamele edildiğine dair onlarca amatör sosyal psikoloji deneyinden muhakkak birine rast gelmişizdir.
Sayfa 28
Mantık Azabı
Madem bir yanlış yaptığımızda ya da bir yanlışa gereken tepkiyi vermediğimizde duyduğumuz rahatsızlığa vicdan azabı diyoruz, o halde safsata yapılarak dile getirilmiş bir fikir karşısındaki çaresizliğimizin yarattığı o rahatsızlığa da “mantık azabı” diyebiliriz.
Sayfa 12
"... Şeytan etkisi zihnimzide öyle otomatik bir şekilde gerçekleşir ki, yargılarımızın temelinde bu etkinin olduğunun farkına bile varamayız."
Duygunun Safsatası
Duyguya başvurma safsatasının amaçlarına göre iki şekilde tanımlayabiliriz: a) Bir X iddiasının/davranışının doğruluğunu ya da yanlışlığını öne sürerken hedef kişi veya kitlenin duygularına hitap ederek, onları fikri kabul etmeye elverişli hale getirmek. b) Eğer X iddiası/davranışı doğru ya da yanlış olarak kabul edilmezse, sonuçların kötü olacağını vurgulayarak kişilerin korkmalarını, çekinmelerini sağlamak.
Sayfa 108
138 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.