Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Sahte Krallık
Leigh BardugoSahte Krallık Yorumları ve İncelemeleri
Sahte Krallık yorumları ve incelemelerini, Sahte Krallık kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Sahte Krallık puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzun zamandır fantastik kitaplarımı ihmal ettiğimi düşündüğüm için son dönem karşıma çok çıkan bir serinin yorumu ile geldim.
İki kitaptan oluşan bu seriyi okumadan önce kesinlikle Grisha serisinin okumanızı tavsiye ederim. Spolier yememek adına araştırmadığım için ben bu detayı atlamışım. Ne kadar olaylar farklı da olsa çoğu bağlantı yerini
Van Eck'in Kaz ve ekibini kandırıp İneji kaçırmasından sonra Kaz intikam için yanıp tutuşmaktadır. Hem Hayaletini kurtarmak hemde parasını geri almak için planlar yapar ve aynı zamanda Pekka Rollinsinde yaptıklarını ödetmeyi planlar. Çoğu planları gerçekleşmez ancak Kaz her zamanki gibi pes etmiyor. Kitabı acayip beğendim. Çok güzel dostluklar ve ilişkiler vardı. Bazı bölümlerde çok üzüldüm ve şaşırdım. Grishaverse serisinin Kargalar Meclisi ikilemesinin son kitabı. Fantastik bir evren ancak kitap hiç ağır değil ve çok sürükleyici okula gittiğim için biraz uzun sürede bitirebilsemde okurken hiç sıkılmadım.
youtu.be/o1Ria1oI5AA
Selamlar efendim! Kitabı daha detaylı incelediğim Youtube videosuna yukarıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Kargalar Meclisi'nden sonra hiç hız kaybetmeden ikinci kitabına geçtim. Sanki 2'si tek kitapmış da ortadan ikiye bölünmüş gibi. Hissiyatları olsun yazım tarzı olsun tamamen aynı. Bu kitaba başlarken biraz tedirgindim çünkü ilk kitabın aksine daha durgun olacağını düşünmüştüm. Yanılmışım. Ketterdam sokaklarında aksiyon resmen devam ediyor. En sonunda da hikayemiz bağlanıyor. Sonu beni tatmin etti ama yine de bir tutam soru işareti bıraktı. 3. Kitabın çıkacağını söyledi Leigh Bardugo lakin yıllar sonrasını konu alacakmış. O yüzden şimdilik son olarak görebiliriz. Bu seriyi fantastik, soygun, arkadaşlık seven genç, yetişkin herkese öneririm.
Dil bakımından sade, anlaşılır. Betimlemeri güzel özellikle bu kitapta şehri ve sokaklarını oldukça güzel betimlemiş. Hepsi gözümde canlandı sahne oynadı. Kurgu bakımından tatmin edici, olayların gidişatı sıkmıyor, baymıyor.
Inej'i geri almak için planların yapılmasıyla başlıyor hikayemiz. Çetemizin başı Kaz bütün olayları planlıyor. Lakin sadece Inej'i geri kazanmak değil, Pekka Rollins ve Jan Van Eck'in yaptıkları için hesap ödemesini istiyor. Ve çetemiz kendisini bir çete savaşının içinde buluyor.
Bir önceki kitap Fjerda’dan dönen çetemizin değerli bir kayıbı ile son bulmuştu. Bu kitapta ise macera daha da kızışmaya devam ediyor. Kaçırılan Inej’in geri alınması, Van Eck’ten intikam planı, yeniden zengin olma çabaları derken plan üstüne plan yapılıyor. Tam “Inej’i de aldılar şimdi de paraları alacaklar” derken hoop yine dengeler değişti. Kitap sanki tahterevalliymiş gibi ağırlık bir o yana bir bu yana gitti geldi. Detay verip spoi vermek istemiyorum ama HARİKAYDI
Kitabı okumam diğer kitaplarına göre daha uzun sürdü. Hatta bir ara “aa yeter ama” dedim. Çünkü sürekli bir kazan-kaybet durumu vardı. Ama kitabın sonunda Bardugo bıraktığı küçük ekmek kırıntılarının aslında koca bir örümcek ağı oluşturduğunu ve tüm düşmanları orda hapsettiğini gösterdi Sonuş buruk ama iyi bir son 🥲
Kitapta Bardugo’nun geçmişe dönüşleri ve karakterlerin hareketleri ardındaki sebepleri ortaya sermesi çok güzeldi. 2 kitapta da aynı şekilde ilerleyen bu kurgu hayranlık uyandırıcı.
(SPOILER) Kitapta kaç kez şok oldum size anlatamam. Jesper’ın Kuwei’leri karıştırmasına mı şok olsam, Kaz’ın planlarına mı, Matthias’a mı, Inej’ın son sahnesine mi... Spoiler uyarısı verdiğime göre söyleyebilirim: Matthias ve Nina bunu hak etmedi. O tatlışların başına bu gelir mi ya Ay üstelik o genç drüskelle kimse artık. Böyle bir anda çıkıp hoop olaylar olup bitti. Neye uğradığımı şaşırdım okurken.. Ah bir de demem gerek ki: Nikolai Genya Zoya (Kalplerin rengi manidar..) Benim tatliş Ravka’lılarım, iyi ki geldiniz
Bu kitap ilk kitabın anca gölgesiydi. Konusu beni hiç tatmin etmedi. Sürekli plan yapıp tuzağa düşüp kaçtılar. En sonunda da aslında hepsi okuyucudan saklanan Kaz'ın planının parçasıymış ne dahiyane filan moduna girildi. Ay neyse tek takdığım şey sondaki o ölümdü. Ölecek kişiyi biliyordum ama ölüm şekline gel de delirme... Yazar resmen pisi pisine öldürmüş.
Evet, bu son Leigh Bardugo kitabımdı muhtemelen. Yara İzi Kralı ikilemesini okumaya niyetim olmadığından spoilerlı özetleri okumuştum. İlerleyişten de nefret ettim.
Yanlış yazarın kaleminde hayat bulduğunu düşünsem de çok sevdiğim Grisha evreni, elveda.
Kitap ilk yarısına kadar yavaşti. Sürekli planlar yapıldı ve başarısız olundukca benim heyecanım düştü ve kitabı elimden bıraktım sonra yeniden aldım bu böyle kitabın ilk yarısının bitimine kadar devam etti. Son yarısında ise işler değişti. Tüm başarısızlıklar heyecanlı bir planla başarılı bir sonuca ulaştı. Kitabın ilk yarısını bir haftada okuduysam son yarısını bir günde okudum diyebilirim.
Bu kitapta karakterler birbirlerine daha çok bağlandı, ben de Karakterlere daha çok bağlandım.
Kitabın sonuna doğru düşündüğüm şey şuydu : ee hani kimse ölmedi, nasıl yani, kayıpsız bir savaş mı, ama illa biri ölmeliydi. Diye düşündum ama fazla kafa yormadan kimsenin ölmediğine sevindim ve devam ettim. Birkaç sayfa sonra sevinmemem gerektiğini öğrendim. Matthiasin ölümü çok üzdü ama yazarın onu neden öldürdüğüne anlam verebildim. Nina bir asker ve Ravka da daha farklı serüvenler yaşayacak ve belki de bu Matthiasla beraberken zor olabilirdi. Yine de umutluydum.
Kitabın sonu yeni maceralara açık ama bi o kadar da hoş tatmin edici bitti. Daha fazla inej ve kaz in olduğu hoş sahne okumak isterim doğrusu. Yazar zaman belirtmese de uzak bir tarihte üçüncü bir kitabın olabileceğini söylemiş. Bekliyor olacağım.
Bu kitapta gölge ve kemik serisinin karakterlerinin bahsi daha çok geçti hatta bir noktada olaylara dahil bile oldular. Nikolaiyi okumak içimde tanıdık özlemi tazeledi. Gölge ve kemik serisini okumadan okuyanlar nasıl hissediyorlar bilmiyorum ama ben o tanıdık karakterleri okudukça sanki bana aitmiş gibi olan anıları tekrar canlandırirdım. Daha çok sevdim. oldum. Onların anılarına sahipmişim gibi.