Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türkler'in İslamiyet'ten Önceki Dini

Şamanizm

Cemal Şener

Şamanizm Gönderileri

Şamanizm kitaplarını, Şamanizm sözleri ve alıntılarını, Şamanizm yazarlarını, Şamanizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam, Türkler'le IX. yüzyıl başlarında Emeviler döneminde tanıştı. Emevi Müslümanlığı Türkler'e karşı çok olumsuz davrandı. Türkler'i Müslümanlaştırmak için katliamlara girişti. Türkler'in İslam'ı kabul edişi barış ile gönül rızası ile değil, esas olarak kılıç ile olmuştur.
Altay Türkleri'nde insanın ruhunun doğmadan önce gökyüzünde bulunduğu inancı vardır. Bazı rivayetlere göre çocuğun ruhu kırmızı bir kurt biçiminde annenin vücuduna girermiş. Doğum Tanrısı çocuğun hayatta ne kadar yaşayacağını belirlermiş.
Reklam
Fuat Köprülü; Orta Asya Türk - Moğol Şamanizmi'nin başta Alevilik - Bektaşilik olmak üzere Kalenderi, Torlaki, Yesevi, Rıfai gibi Sufi tarikatlarındaki etkilerinden bahsediyor.
Nyberg; eski İran'da Sufi bir cemaat olan "Mağa"ların Şamanist olduklarını ifade ettiği gibi, Mevleviler'in semah dönmelerinin de Şamanlık'tan kaynaklandığını araştırmalarında yazıyor.
Davulun derisi herhangi bir nedenle hasar görürse yenilenir. Eski deri ise ormanda bir ağaca asılır. Ama Şaman ölürse davulu da kırılır ve mezarının başına asılır.
Araştırmacı Radloff'a göre; "Şaman adayı önce kendinde yoğun bir yorgunluk hisseder. Vücudu kasılıp titrer, esnemeler olur. Göğsü daralır, birtakım sesler çıkararak ağlar. Sonra birdenbire sıçrayıp ayağa kalkar, deli gibi dönmeye başlar. "Sonra ağzından köpükler saçarak yere yıkılır. Vücudu hissizleşir. Bu durum bir süre devam eder. Sonra günün birinde Şaman adayı davulunu alıp çalmaya başlar. Artık sakinleşip kendine gelmiştir. Bu durumları görüp de Şaman olmaktan kaçınan kimse sonunda ya delirir, ya da ölür."
Reklam
"Şamanizm", insanlığın en eski dinlerinden biridir. Esas olarak sihir ve büyüye dayanır. Yaşam; gök, yer ve yeraltı olarak üç kademeli düşünülmüştür. Gökyüzünde iyilikler, iyi ruh- lar, yeraltında kötülükler, kötü ruhlar bulunur. Yeryüzünde ise insanlar vardır. İyi ruhların Tanrısı'na, gökyüzü Tanrısı'na "Ülgen" denir. Yeraltındaki kötü ruhların Tanrısı'na "Erlik" adı verilir. Bu bir nevi şeytandır.
İslamiyet'i kendi kültürleri ile bir alışverişe sokarak kabullendiler. Kendilerine yabancı gelen bazı özellikleri kabul etmediler. Yapılarına yakın olanı aldılar. Uzak olanı almadılar. İslam içinde merkezi otoriteyi temsil eden Emevi Müslümanlığı'nı değil, Arap Yarımadası'nda Emevi Müslümanlığı'na tepki temelinde oluşup Orta Asya'ya kadar ulaşmış olan Emevi karşıtlığı olan İslam'ı. Ali yandaşlığını seçtiler. Böylece Orta Asya'daki Türkler İslam'ın egemenliği karşısında Şamanlar'ını yaşatmanın bir yolunu bulmaya çalıştılar.
Günlük yaşamımızda yazılanlar ve benzeri bir dizi özellik her gün yaşanmaktadır. Kültürel özellikler toplumların karşılık­ lı iletişimi ile yaşamaktadır. Etkileşim hiçbir zaman tek yanlı gerçekleşmemektedir. Farklı kültürler birbirini karşılıklı olarak etkilemektedir. Türkler'in İslamiyet'i kabul etme yolculuğunda da, Türkler süreç içinde İslamiyet'ten etkilendikleri gibi, aynı zamanda İslamiyet'i de etkilemişlerdir. İşte Anadolu İs­lamiyeti'nin özgürlüğü buradan kaynaklanmaktadır.
Sayfa 110 - Etik YayınlarıKitabı okudu
Öldürme şekli:
Eski Türk inancında bıçak ile kılıç ile, yani kan dökülerek, akıtılarak hayvan veya insan öldürmek yoktur. Kan akıtılarak öldürmek şiddetle kınanır. Kan akıtılarak öldür­mek, Türkler'e islamiyet'ten sonra girmiştir. Ama buna karşın eski Türk geleneği olan kan akıtılarak öldürmemek Osmanlı sarayında bile varlığını sürdürmüştür. Osmanlı'da taht kavgaları sırasında bile olsa; şehzade, hanedan, padişah öldürmelerinin kan akıtılarak öldürülme yerine, boğdurma ile öldürülme biçimi bu gelenekten kaynaklanıyor. Suudi Arabistan'da bugün bile dinen kafir olanlar cuma namazı sonrası cami önünde kılıç ile boyunları kesilerek öl­ dürülürken, bizde olmaması bu farktan olsa gerektir.
Sayfa 109 - Etik YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gene yolunuz Ayvalık'a düşerse Sarmısaklı'daki Şeytan Tepesi 'ne mutlaka çıkın. Halk Şeytan Tepesi 'nde de şeytana dua ediyor. Şeytandan şefaat diliyor.
Sayfa 106 - Etik YayınlarıKitabı okudu
Mum yakılması ve ateş yakılması
Mum yakılması ve ateş yakılması da eski Türk inançların­dandır. Bunun kökeni ateşin kutsal kabul edildiği dönemlere uzanır. Ateşe, suya, taşa, türbeye dua edilmesi, buralardan me­det beklenmesi eski inançlardan kalmadır. Ülkemizde sağlıklı bir gözlem, sayım vs. yapılsa; yatır, türbe , dergah, kutsal taşlar, mezar vs. ziyaretlerine giden insan sayısının camilere giden in­san sayısından kat kat fazla olduğu ortaya çıkar.
Sayfa 106 - Etik YayınlarıKitabı okudu
Taşlara olan saygı:
Anadolu' da en büyük yerleşmeden en küçük yerleşme olan mezra ve komlara kadar her beldenin taş­larla ilgili yoğun inançları bulunuyor. Her köyün, mezranın en yüksek dağ tepeleri kutsaldır, ziyaret edilir. Hayatta iken sevi­len, sayılan kişiler vefat edince yüksek tepelere defn edilir ve o tepe kutsal mekan haline gelir. Anadolu'da; Dede Korkut'un, Hacı Bektaş Veli'nin, Bozatlı Hızır'ın, Hz. Ali 'nin atı Düldül 'ün ve Zülfükar'ının değmediği kaya, dağ, nehir yok gibidir.
Sayfa 105 - Etik YayınlarıKitabı okudu
Mezartaşı...
Bu adet de eski Türk ve Orta Asya Mezopotam­ ya kültürlerinden kalmadır. Arap İslam ülkelerinde mezar taşına rastlanmaz. Mezarlara taş dikilmesi ve onun adeta bir görsel sa­nat haline gelmesi İslam coğrafyasında sadece Anadolu'da var­dır. Arap İslam ülkelerinde yoktur.
Sayfa 106 - Etik YayınlarıKitabı okudu
Kırgız ve Kazak Şamanları ayinlerinde bağlamanın Orta Asya'daki biçimi olan kopuz çalarlar ve kopuz kutsal sayılır. Anadolu'da Alevi ceminde de dede veya zakir bağlamayı çal­mak için eline aldığında önce niyaz eder. Bağlama yerine koyu­lurken de gene niyaz edilerek yerine konulur. Anadolu Alevile­ri 'nin de Şamanlar'ın kopuza olduğu gibi bağlamaya saygıları çok yoğundur. Müzik aleti olarak bağlamayı kutsarlar. Bağlama­ ya; "telli Kuran" adı verilir.
Sayfa 96 - Etik YayınlarıKitabı okudu
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.