Gerçekten de barış yerine savaşı, zevk yerine cefayı, dostluk yerine bin bir dikenli düşmanlığı seçen ve şu dünyadaki kısacık misafirliğe birbirine zehir etmek için uğraşan canlı deliliktir başka hangi sıfat yakıştırılabilir?
"Savaşta ölen bir tek çocuk karşısında benim bütün kitaplarımın ne değeri var ?"
Ne çok isterdim tek bir çocuğun ahının, koskoca devletleri tuzla buz etmesini, orduları bozmasını, ölüm kusan savaş uçaklarını düşürmesini.
Nazım Hikmet Ran 'ın dediği gibi, insan eli ilk mağaraya ilk bizonu çizdiğinden beri, bir ulu ırmak akıyor bu dünyada.
Nazım'ın "ulu ırmak"ı çok büyük, bunun yanındaki insan teki ise, okyanusun kenarındaki kum taneciği kadar küçüktü. Bu nedenle Latinler, "Ars longa, vita brevis!" demişti. Yani, "Sanat uzun, hayat kısa!".
"Öyle bir yaşama hır gürüne kaptırmışız ki
kendimizi, elimizden kayıp giden günlerin farkına varmıyoruz. Tespih tanesi gibi arka arkaya diziliyor günler. Birbirinin tipatıp aynı."