Sarıkamış Faciası'ın kötü sonucu nasıl ki,Doğu Anadolu'nun bütününe yakınının Rusların eline geçmesi olmuşsa,Kanal Seferi Faciası'nın da kötü sonuçları,İngilizleri üzerimize çekmemiz sonucu,Sina Yarımadası, Filistin ve Suriye'yi kaybetmemiz,İngiliz başarıları sebebiyle,Hicaz'da İngilizlerle işbirliği yapan Şerif Hüseyin'e cesaret verip Arap İsyanı'ın başlatılmasına yol açılması olmuştur. Üstelik,İngilizler de Çanakkale ve Irak 'ta yeni cepheler açarak Mısır'da daha rahat kalmayı sağlamışlardır ki,bu da Kanal Seferi Faciası'nın diğer büyük zararıdır.
Sarıkamış.... ( o kadar vatan evladı tek kursun dahi atmadan cetin kis sartlariyla,dogayla savasarak maglup olup hazin bir sekilde sehit olmalari.... okudukca tuylerimizin urperecegi,soğuğu hissedecigimiz eserdir.
Tamamiyle yazar kişisel görüşleriyle değil kaynaklardan yararlanılarak yazmıs..O zaman ki dönem de yaşayan insanların hatiralarindan faydalanıp, tarihi kaynakların dipnot olarak verilmesi ve yazarin objektif olması yorumu okuyucuya bırakmıştır.
Benim görüşüm ise; ortada büyük ihmallerin, hatalarin ,askeri yetersizliklerin göz önünde olduğu aşikar. Olayları gormemezlikden gelinmesi, sırf kisisel cikarlar dogrultusunda gözü kapalı atılmak ne akla hizmet dedittiriyor. Büyük büyük dedeminde bu savaşta esir düşmesinden dolayı benim için ayrı bi onemi var.Allah bi daha o günleri yasatmamak dilegiyle... kesinlikle okunmaya değer bir kitap.
Sarıkamış denilince akla hemen tek bir mermi atılmadan donan askerler ya da Enver Paşa'nın suçu gibi cümleler geliyor.90 bin rakamı senelerdir dillerde ve düşmüyor.Bu olay Enver Paşa'nın Anadolu'dan uzak tutulması için dahi kullanıldı.Harekata katılan asker sayısı 76 bin iken ölen asker sayısı nasıl 90 bin şaşılacak olaydır.Donarak şehit verdiğimiz asker sayısı 15 bin,toplam şehit sayısı ise 23 bindir.Ayrıca madem kurşun atılmadı bu harekat sırasında 32 bin rus askerini kim öldürdü.Eser kaynak bakımından iyi olmakla birlikte eserin yazarı kaynakların kendine göre olan kısımlarını seçtiğini düşünüyorum.Enver'in Alman milleti hayranı olduğunu yazmış fakat Enver Paşa o dönem de diğer subaylarda da görülen bir Alman ideolünden gitmiş fakat sadece askeri olarak.Unutulmaması gereken şey 1912/1913 Balkan Harbi sırasında ki Türk ordusundan 1914/1918 yılları arasında birçok cephede savaşan bir ordu yaratan kişi Enver Paşa'dır.Onun kadroları gençleştirmesi,bu kadroların 1919/1922 arası Kurtuluş Savaş'ının idari ve askeri kadrosunu yaratmıştır.
Sarıkamış faciasına farklı bir bakış açısı bir kurşun dahi atamadan aralık soğuğunda aç susuz ve yazlık kıyafetle donan doksan bin şehidin hikayesi fazla yorum yapmaya gerek yok çünkü büyük dedem de o doksan bin kişiden birisiydi o dedelerimiz hangi şartlarda ehil olmayan hangi komutanların emrinde donarak şehit olmuş daha fazlası kitabın için de ....
Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı sırasında gerek bizim gerekse Ruslar açısından ve hatta Almanlar açısından dahi önem arz eden bir cephedir. Nitekim bu cephenin açılmasında Almanların da tesirini unutmamalıyız.
Süleyman Kocabaş, dönemin komutanları ve subaylarının hatıralarını kullanarak, zaman zaman Türk ve Rus ordu arşivlerini de dayanak kabul ederek Sarıkamış hakkında panoramik bir eser çıkarmış. Bence kaynakça açısından zengindi. Ve üstelik bu kitap sayesinde yeni yeni bilgiler de edindim.
Ancak eserin kalitesi bakımından kaynakça ile iş bitmiyor. Bakış açısı da önemli. Yazar, Enver Paşa hakkında objektifliğini koruyamamış maalesef. Eserinden çıkan anlama göre, en büyük günah keçisi Enver Paşa ve onun yaratılışı gereği bencil davranışları, bu cepheyi kazanacağı inanmasına sebep olmuş. Bence Enver Paşa hakkında daha ılımlı yorumlar yapsaydı, eserin kıymeti daha da artabilirdi.