Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aralık 1914

Sarıkamış Faciası

Süleyman Kocabaş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İşte ordu 22 Aralık 1914'de taarruza başladığı zaman kış ve mahrumiyetler, iyi giyinmemiş, iyi beslenmemiş ve uzun yürüyüşlerle erimiş olan askeri yıpratmakta, ordunun arkası ise lekeli tifo ve hummayi racia salgınları ile çoktan çevrilmiş bulunmakta idi...
Hükümetin başı sadrazam Sait Halim Paşa’nın bile haberi yoktu. Rus limanları bombardıman edilince şok olmuş, 30 Ekim de istifa etmişti. İstifası “böyle nazik bir sırada ülkenin hükümet buhranına tahammülü yoktur” denerek geri aldırtılmıştı.
Reklam
"Bir yanda kar, bir yanda soğuk, bir yanda kirlenmişlik, bir yanda bit, açlık. En kötüsü ne yapacağımızı bilememek. Küçük gruplar halinde ormanda dolaşıyoruz; bazen savaşıyoruz, bazen çekiliyoruz. O kadar dolaştık ki ormanda, bazen ilk kaldığımız, altında ateş yaktığımız, geceleri gecelediğimiz ağacın altına gece farkında olmadan yine geldiğimiz oluyordu. Ama gruplarımızdan kayıplar olduğunu da görüyorduk."
Köprüköy ve Azap Muharebeleri sonuçları
Türk ordusu, Rus ilerlemelerini durdurmuş ve rus ordusuna geri çekmeye mecbur etmiş ise de kesin sonuç alamamıştır.
“İhtilal, Paris ya da Londra’da yaşayan Jön Türkler tarafından değil (bunlar, Jön Türklerin sivil kanadından olup, genelde İngiliz ve Fransız tarafları idiler) Ordu tarafından ve de Alman subayları olarak bilinen Almanya’da eğitim görmüş Türk subayları tarafından yapılmıştır. Tümüyle askeri bir ihtimaldir. Her şeyi denetim altına almış olan bu subaylar, kesinlikle Alman dostudur.”
Sayfa 19 - II. Wilhelm’e ulaştırılan istihbarat raporuna yazdığı notKitabı okudu
Gece gündüz devam eden deli kar tipisi, göz gözü görmeyen bir kar fırtınası içinde herkesin birbirinden kopuşu. Çaresizlik, açlık, ümitsizlik... Soğuk ise 2800 metreye varan yükseklikte, sıfırın altında 30 derecedir. Allahuekber dramının en korkunç gecesidir.
Reklam
"Osmanlı Devleti'ni yıkan Büyük Devletler" dendi mi, akla ilk gelenler Rusya ve İngiltere, ikinci olarak Fransa ve İtalya'dır. Almanya, hiç söz konusu olmaz. Hatta ona "müttefikimiz ve dostumuz" gözü ile bakılır. Halbuki durum hiç de böyle değildir. Osmanlı'yı yıkmaya yönelik "son darbeyi" vurmada, İngilizler, Ruslar ve Fransızlar kadar Almanlar da büyük rol oynamışlardır. Almanlar için Osmanlı, artık "hasta" değil, "ölmekte olan bir adam"dı. Almanlar, tarafından "ölmekte olan adam," açılan 9 cephede İtilaf Devletleri'in karşısına, kuvvetlerini üzerine çekip, kendileri Avrupa cephelerinde çembere alınmamak ve serbest kalmak için Osmanlı'yı bir "bostan korkuluğu" gibi dikecektir. Bütün cepheler Almanların isteğine uygun olarak açılacak, bu sebepten düşmanlarının kuvvetlerini üzerine çekecek olan Osmanlı, bunlardan yediği "son darbeler" sonucu yıkılacaktı ki, bunun "baş sebebi" Almanlar olacaktır. Eğer Osmanlı Devleti, Almanya ile ittifak yapmayıp tarafsız kalsa idi, 9 cephe açılmayacak, milyonlarca vatan evladı ölmeyecek, büyük vatan toprakları kaybedilmeyecekti. Osmanlı Imparatorluğunun tasfiyesi kaçınılmaz olsa bile, maddi ve manevi kayıplar büyük olmayacak, onun mirası üzerine kurulacak yeni Türk devletinin sınırları daha geniş çizilecekti.
Sayfa 28 - Osmanlı Devleti'ni Harbe Sokma Girişimleri ve Açılacak Cephelerin TespitiKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.