Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş ve Barış - 3. Cilt

Lev Tolstoy

Savaş ve Barış - 3. Cilt Sözleri ve Alıntıları

Savaş ve Barış - 3. Cilt sözleri ve alıntılarını, Savaş ve Barış - 3. Cilt kitap alıntılarını, Savaş ve Barış - 3. Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Olgunlaşan elma niçin düşer dalından? Onu düşüren, yer çekimi gücü müdür? Sapı kuruduğu için mi düşer? Güneşte kuruduğu için mi, sapının taşıyamayacağı kadar ağırlaştığı için mi, rüzgârın sallaması yüzünden mi, yoksa ağacın dibinde duran çocuk onu yemek istediği için mi? Bunların hiçbiri bir başına bir neden oluşturmaz. Bu nedenler bir araya gelerek, doğadaki bütün organik varlıkların yaşam sürecini içinde barındıran koşullar sistemini oluşturur. Elmanın, hücre dokuları çürüdüğü vb. gibi nedenlerle düştüğü sonucuna varan botanik bilgini de, ağacın altında duran ve kendisi onu yemek istediği, düşsün diye dua ettiği için elmanın düştüğüne inanan çocuk kadar haklı ya da haksızdır.
Her insan kendisi için yaşar, kişisel amaçlarına ulaşmak için özgürlüğünden yararlanır ve şu ya da bu eylemi yapıp yapmamakta her an özgür bulunduğuna tüm benliğiyle inanır; ne var ki, o eylem, yapıldığı ve belli bir zaman kesiti içinde gerçekleştiği anda insanın iradesinden çıkıp tarihin malı olur; tarih içinde ise o eyleme artık özgür irade ürünü diye değil, yazgı ürünü diye bir anlam giydirilir.
Reklam
HAREKETİN (motion: devinim) mutlak (absolute: saltık) kesiksizliği kavramı, insan aklının eremeyeceği bir kavramdır. Herhangi türden bir hareketin yasalarını insan ancak hareket içinden indi olarak (arbitrarily: kendince) seçtiği birimleri inceleyerek kavrayabilir. Ne var ki, kesintisiz bir hareketi böyle kendine göre bir yöntemle kesintili öğelere ayırırken, aynı zamanda azımsanamayacak sayıda yanlışın yapılması da kaçınılmaz olur.
Sayfa 359Kitabı okudu
Antik çağlardan bizlere miras kalan, biricik ilginç öğesini kahramanın kendisinin oluşturduğu epopeleri örnek almaya merakLyızdır nedense; ama tarihin bu türünün çağımız için bir anlam ifade etmeyeceği gerçeğine eğilmeyiz hiç.
Sayfa 255Kitabı okudu
Milyonlarca insanın karşılıklı olarak bu savaşta işlediği suçların, ihanetlerin,aldatmaların, soygunların,kalpazanlıkların,sahteciliklerin,yağmacılıkların, kundakçılıkların,ve cinayetlerin sayısı dünyadaki bütün mahkemelerin kayıtlarında yer alan suçların toplam sayısını aştığı halde,bu suçları işleyenler o sırada yaptıklarını hiç de suç saymıyorlardı.
Tolstoy Filozofluğunu Konuşturuyor!
........herhangi bir bireyin -bir kralın ya da komutanın- hareketlerini, birçok bireyin iradelerinin toplamıyla eş değerli kabul etmektir; oysa bireysel iradeler toplamı hiçbir zaman tek bir tarihsel kişinin hareketleriyle ifade edilemez. Tarih bilimi gerçeğe ulaşma çabasını sürdürürken, incelemek üzere hep birbirinden küçük birimleri seçer. Ama tarihçinin incelemek için ele aldığı birim ne kadar küçük olursa olsun, bir birimi başka birimlerden ayırma yönteminin de, herhangi bir fenomenin başlangıcı bulunduğu varsayımının da, birçok insanın iradeleri toplamının herhangi bir tarihsel kişinin hareketleriyle ifade edilebileceği görüşünün de, esasen yanlış olduğu duygusunu hep taşırız.
Sayfa 360Kitabı okudu
Reklam
Pyer gülümsəmək istədi, lakin bacarmadı, onun üzündə görünən təbəssüm könlündəki iztirabı ifadə etdi.
Sayfa 91
Knyaz qızı Marya ondan ayrılıb, tək qalanda birdən gözlərinin yaşardığını hiss etdi və elə oradaca, birinci dəfə olmayaraq, qəribə bir sual yenə də onun təsəvvüründə canlandı: - Olmaya, mən ona vurulmuşam?
Sayfa 174
Insanoğlu kendisi için yaşarken bilinçlidir, ama tarihsel ya da toplumsal amaçların gerçekleştirilmesinde bir alet olarak hizmet ederken bilinçsizdir. İnsanoğlunun bu alanda attığı adımı geri döndürme özgürlüğü yoktur ve onun eylemi kendi dışında ki milyonlarca insanın eylemiyle aynı ana rastladığı için tarihsel bir anlam kazanır. İnsanoğlu toplum içinde ne kadar yüksekse, başkalarıyla ilişkisi ne kadar çoksa elinde tuttuğu güç ne kadar büyükse, attığı her adımın ve giriştiği her eylemin kaçınılmaz bir biçimde yazgının ürünü olduğu görüntüsü de o oran da kuvvet kazanır.
İlahi, mən özümü sənin iradənə tapşırıram. Heç bir şey istəmirəm. Heç bir şey arzu etmirəm, öyrət məni. Mən nə etməliyəm, öz iradəmi necə işlətməliyəm. O xaç vurmadan, nazik qollarını yanına sallayaraq, riqqətli bir ürəklə, səbirsizliklə dua edir, sanki indicə gözəgörünməz bir qüvvənin gəlib, onun özünü özündən, öz təəssüflərindən, arzularından, ümidlərindən, məzəmmətlərindən, qüsurlarından xilas edəcəyini gözləyirdi.
Sayfa 79
93 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.