1800 sayfalık uzun bir yolculuğun sonuna geldim.Böyle bir kitabı birkaç cümleyle yorumlamak oldukça zor.Ben yinede kitabın konusundan biraz bahsetmek istiyorum.
Savaş ve Barış, Napolyon döneminde gecen Rusya ve Fransa arasındakı çekismeli savaşı anlatmasının yanında saray hayatı ve saray insanlarının bulundukları konumlardan nasıl değişikliğe uğradığını da anlatmaktadır.
Savaş, Rusya ile Fransa arasındaki bitmek bilmeyen vahşet; barış ise kişiler arasında yaşanan aşklardır.Birçok yazar Savaş ve Barış’ı “Dünyanın en büyük romanı” olarak nitelendirmiş ve böyle bir romanın tekrar yazılamayacağını öne sürmüşlerdir.
Roman yaklaşık yirmi yıllık bir süreyi kapsayan Fransız-Rus savaşlarını anlatmaktadır. Savaşı konu alan bu kitapta neredeyse 500 e yakın kişi bulunmakta ve Rusya’daki birçok kesimden insanın hayatına değinilmektedir.
Kitabın birincisinde konular biraz durağan ilerledi, ikinci kitapta ise daha hızlı ve heyecanlıydı.Kitabın, kurgusu ve gerçekçiliği çok güzeldi.Dili betimlemelerle süslü ve karakterlerin kıyafetlerinden tutun da, yüzündeki en ince ayrıntıyı bile rahatlıkla gözünüzde canlandırabileceğiniz bir kitap.Eserde tek sevemediğim konu metinlerde bir sürü Fransızca cümle kullanılmış olması ve sayfalarca dipnot okumak zorunda kalmamdı.Bu da okuma hızınızı biraz yavaşlatıyor ve ilerlemekte zorlanıyorsunuz.Ama genel olarak bakıldığında çok kaliteli bir klasik ve okunmaya değer güzel bir kitaptı.Ben çok severek okudum sizlerede tavsiye ediyorum.