Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Schopenhauer

Edouard Sans

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sonuç:
"
Albert Camus
Albert Camus
,
Yabancı
Yabancı
'nın Amerikan baskısına yazdığı önsözde şöyle der: "Meursault, bana göre, düşkün biri değildir, yoksul ve çıplak biridir, gölge bırakmayan güneşe aşıktır. Duyarlılıktan yoksun biri olmadığı gibi, onu harekete geçiren şey derin -çünkü somut- bir tutkudur: Mutlağa ve hakikate duyulan tutku."
Sayfa 147 - Dost Kitabevi
"
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
, eserinin birçok yerinde,
Immanuel Kant
Immanuel Kant
'ın müridi ve hayranı olduğunu açıklar. Kendini "tahtın varisi" olarak adlandırır ki bu da
Paul Deussen
Paul Deussen
'in,
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
için
Sokrates
Sokrates
neyse
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
için de
Immanuel Kant
Immanuel Kant
'ın o olduğunu söylemesine yol açar."
Dost Kitabevi - İstenç teorisi ve Kantçı düşünce
Reklam
"Ezeliyetin hareketli imgesi" demişti Platon zamana dair."
Sayfa 29 - Dost Kitabevi - Metafizik əsas və Məlumat Nəzəriyyəsi - Əbədiliyin hərəkətli obrazı*
Yaşamın inkarını ifade eden resim Ortaçağ döneminde gelişim göstermiştir. "Heykel sanki istenci onaylamak için, resim ise inkar etmek için yapılmış gibidir; dolayısıyla, heykelin niçin Antik dönemin sanatı olduğu, resmin de Hıristiyan çağın sanatı olduğu böylece anlaşılmaktadır."
Dost Kitabevi
"Özel bir kışkırtma olmadığında bile," diye yazmaktadır, "içimde sürekli gizli bir endişe taşı­maktayım. Bu durum her yerde, olmadık yerde bile tehlike görmeme ve aramama yol açıyor. En ufak aksilik içimde sonsuzca büyümekte ve hemcinslerimle ilişkim son derece güçleşmektedir."
ileride ben olur gibi :d
Dört dile birden, Fransızca, İngilizce, Almanca ve İtalyanca'ya aynı kusursuz­lukta hakimdi ve hepsini gayet mükemmel konuşuyordu. Az çok da ispanyolca'sı vardı.Bir konuşmaya başladığında, yaşlı adamın belagati, Latince'nin, Yunanca'nın, Fran­sızca'nın, İngilizce'nin ve İtalyanca'nın parlak arabesklerini Almanca'nın biraz ağır kanaviçesi üzerinde nakış işler gibi işliyordu. Saatler boyunca çoşkulu, bol nükteli, zengin alıntılı, kesin ayrıntılada dolu bir konuşma dökülüyordu ağzından. Birkaç yakınının etrafını çevirip onu geceyarısına kadar dinlediği vakiydi. Onunsa yüz hatlarında bir an bile yorgunluğun izine rastlanmıyor, bakışlarındaki ateş asla sönmüyordu
Reklam
Schopenhauer'in bizzat kendisi, kendi adını anmadan, bir heykeltıraşın iyi bir heykel yapıp yapmadığını bilmenin yolunun heykeltıraşın iyi bir insan olup olmadığını sormak­tan geçmediğini belirtmiştir ...
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.