-Çok mutluymuş, ama büyüklenmiyormuş, çünkü yüreği temiz olanda büyüklenme, kendini beğenmişlik yoktur...
-Güneş üstüme ışınlarını yolluyor, rüzgâr beni öpüyor! Ne büyük birer nimet bunlar...
-Yoksul olsun, zengin olsun, çocukların sevinci aynı...
-Çocukları bahçenin içindeyse, bir anne
kendisi dışarıda kalmaya katlanabilir...
-Sizleri
Dünyadaki doğru, iyi, güzel olan şeyler üzerine bir kitap yazıyorum; ne var ki, hiç kimse bu konulara ilgi göstermiyor; bu da pek dokunuyor bana; ne yapacağımı bilemez bir durumdayım!
Sözün kısası değersiz, alçak bir dünyada yaşıyoruz!… Hiç kimsenin bilmediği, ama herkesin bilmekten mutluluk duyacağı şeyleri -yani komşusunda olup biten kötü şeyleri- gördüm. Bir gazete çıkarsam kim bilir ne büyük ilgiyle okunurdu!
Merhaba sevgili okur,
Çocukken hepimizin okuduğu masalların sahibi olan Andersen’den “Seçme Masallar” ile geldim. Bazı masalları çok iyi hatırladım ama çoğunu da ilk defa okudum. Genel olarak sevdiğim bir okuma deneyimi oldu.
Hayata ve insan ilişkilerine dair güzel dersler olan, okurla konuşur gibi yazılmış masallardı. Her gün, uyku öncesinde birkaç masal olacak şekilde, masalın ruhuna uygun bir okuma deneyimi yaşayarak ilerledim. İlgililerine tavsiye ederim. Ama çocuklara okumadan önce mutlaka kendiniz okuyunuz, çünkü bazı masalları çocuklara uygun bulmadım.
Sevdiğim masallar:
Prenses ile bezelye tanesi masalı beni güldürdü.
Devedikeninin yaşantıları masalı,
Su damlası masalı,
Bir fark var masalı,
Para domuzu masalı,
Salyangoz ile gül ağacı masalı,
Kelebek masalı,
İnsan ne gibi bir buluş yapabilir masalı,
Gömlek yakalığı masalı,
Kibritçi kız
Karabuğday
Çiftlik horozu ve rüzgâr horozu
Gölge
Herkese keyifli okumalar olsun efenim.
Seçme MasallarHans Christian Andersen · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018507 okunma
Şiir yazmanın bir buluş yapmaktan başka bir şey olmadığını da biliyordu, ama yeni bir şey bulmak olanaksızdı. Çok geç doğmuştu o genç adam. O daha dünyaya gelmeden bütün buluşlar yapılmış, her şey anlatılmış, her şey yazılmıştı.
…
Unutmaki, ekmek kırıntıları da ekmektir!
…
Sen çevreni doğru göremiyorsun; kulağını da keskinleştirememişsin. Sanırım, gece yatmadan dua da etmiyorsundur. Ortalıkta şiir yazacak, öykü anlatacak bir sürü şey var - elbette anlatma yeteneğin varsa!