Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selçuklu Devletlerinde Suikastlar

Hasan Taşkıran

Selçuklu Devletlerinde Suikastlar Sözleri ve Alıntıları

Selçuklu Devletlerinde Suikastlar sözleri ve alıntılarını, Selçuklu Devletlerinde Suikastlar kitap alıntılarını, Selçuklu Devletlerinde Suikastlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Berkyaruk, kendisine karşı ayaklanan kişileri bertaraf edip, ihmal etmiş olduğu Batınilere karşı Selçuklu topraklarında mücadele ederken, bu suikastçı gurubun hedefi oldu. Sultan Berkyaruk, 488 senesi Ramazan ayında (Eylül 1095) Sicistanlı maskeli birisi tarafından kolundan yaralandı. Suikastçı yakalanarak sorguya çekilince, suikast eyleminin gerekçesi olarak, sultanın son zamanlarda Bâtınîlere karşı uyguladığı politikayı ve kendileriyle etkin mücadelede bulunan kişilerin vezirlik ve diğer bazı mevkilere getirilmelerini gösterdi.
Sayfa 91 - Selenge Yayınları
Hasan Sabbah, Fatımiler'in, Batıni anlayışının doktrin, teşkilat yapısı, propaganda usullerinde bir takım değişiklikler yaparak "ed-da'vetü'l-cedide" (yeni davet, yeni propaganda) adı verilen Nizari Ismaili/Batinilik hareketine öncülük etmiştir. Bu davet ile Hasan Sabbah, Bâtiniliğe yeni bir kimlik kazandırmış, bu kimlik doğrultusunda Batıniliği daha çok siyasi bir forma dönüştürmüştür.
Sayfa 52 - Selenge Yayınları
Reklam
Sultan Berkyaruk suikasti; Batınilerin, Nizam'ül Mülk'e yönelik eylemden sonra girişmiş oldukları en büyük suikast girişimidir.
Sayfa 92 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Anne gibi anne be! :D
Şemsü'l–Mülük, İmadeddin Zengiye mektup yazarak Dımaşkı kendisine teslim etmek istediği ve onu süratle Dımaşk'a gelmeye teşvik ettiği, şehirdeki erzak ve malların hepsini Sarhadla naklettiği ortaya çıktı. Arka arkaya elçiler gönderip Zengi'yi Dımaşk'a girmeye teşvik etti ve ona "Eğer geç kalırsan Dımaşk'ı Haçlılara teslim ederim" dedi. Bunun üzerine Zengi, derhal harekete geçti. Bu haber Dımask'ta duyulunca babasının ve dedesinin adamları buna çok içerlediler ve çok üzüldüler. Adamlar durumu annesine arz edince o da üzüldü ve zoruna gitti. Oğlundan korktu ve oğlunu rahatlıkla öldürebilmeleri için onlara kolaylık sağlamayı vaat etti. Daha sonra annesi, askerlerinin oğlunun yanında olmadığı bir an kollamaya başladı. Onu böyle bir vaziyette görünce kendi askerlerine oğlunu öldürmelerini emretti. Bunun üzerine Şemsü'l-Mülük İsmail öldürüldü, askerleri ve adamları görsün diye cesedini sarayın bir yerine atmalarını emretti. Adamları, onu öldürülmüş bir vaziyette görünce, ondan kurtuldukları için çok sevindiler.
Sayfa 114 - Selenge Yayınları
Sadeddin Köpek'in saltanatı ele geçirmek için başvurduğu oyun
Sadeddin Köpek'in kökeni ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Fakat o, özellikle Anadolu Selçuklu tahtını ele geçirmek ve sultan olmak, bu bağlamda kendisini meşru kılmak için Selçuklu soyundan geldigini iddia etmiştir. Öyle ki Sadeddin Köpek'in annesi Şahnaz Hanım Konya'nın ileri gelen saygın ailelerinden birinin kızıydı. Oldukça erkili bir güzelliğe sahipti. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, bir rastlantı sonucu bu kızı görmüş ve aşık olmuştur. Kızın büyük annesi ata aracılık ederek sultan ile kızı buluşturmuştur. Bundan sonraki görüşmelerden sonra kız hamile kalmış, bunun üzerine kurnaz büyük anne, kızı hemen Konya eşrafından birinin oğlu ile evlendirmiştir. Kız evlendiğinde iki aylık hamileydi. Böylece Sadeddin Köpek'in annesi evlendikten yedi ay sonra dünyaya gelince kadının büyük annesi tekrar devreye girerek torununun kocasına Sadeddin Köpek'in yedi aylık olduğunu söylemiştir. Güya Şahnaz Hanım'ın beyi Sultan I. Gıyaseddin'in oğlu Sadeddin'i kendi oğlu gibi büyütmüştür. Büyük anne, ölmeden evvel bu sırrını torunu Sadeddin Köpek'e anlatmıştır.
Sayfa 208 - Selenge Yayınları
Halife Müsterşid Billah'ın öldürülmesi
29 Ağustos 1135 tarihinde halife Bağdat'a dönmek üzereyken Emir Kuran Han, Sultan Sancar'ın elçisi sıfatıyla geldi. Halk, elçiyi karşılamaya çıktı. Halifeyi korumakla görevli olan muhafızlardan biri de onun yanında ayrıldı. Halifenin çadırı biraz uzağa kurulmuştu. Bu yüzden etrafın da fazla çadır yoktu. Bu sırada gelen elçilik heyetinin arasına karışmış olan yirmi dört tane Batini suikastçi, bu durumu fırsat bilip kalabalıktan sıyrılarak gizlice halifenin çadırına sızdılar. Halifenin üzerine yürüdüler ve içeri girerek onu öldürdüler. Halifeyi yirmiden fazla yerinden yaralamış, burnunu ve kulaklarını keserek çırılçıplak bir halde ortada bırakmışlardı. Böylece Halife Müsterşid, Meraga'daki çadırında suikast neticesinde öldürüldü.
Sayfa 128 - Selenge Yayınları
Reklam
Bu suikast neticesinde Sultan Berkyaruk'un yaralanmasına rağmen Batinilerden korkmadığını, onlardan her an yeni bir saldırı alma tedirginliği duyarak yaşamını değiştirmeyi hiç düşünmediğini, daima cesaretli olduğunu görüyoruz. Bu suikast girişimi, Selçuklu Devleti'nde Bâtinilerin, Nizâmü'l-Mülk'e yönelik eylemden sonra girişmiş oldukları en büyük suikast girişimidir.
Sayfa 92 - Selenge Yayınları
Suikast, kavramsal olarak toplum ve devlet içerisindeki önde gelen tanınmış bireylere yönelik, kişilerin, örgütlerin yahut devletlerin önceden hazırlamış oldukları plan neticesinde bu önemli insanların hayatlarına kastetmek suretiyle bertaraf etme yöntemidir.
Sayfa 15 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Sadeddin Köpek'in, iktidarını artırma hırsıyla devletin önde gelen beylerini asılsız dedikodularla tasfiye etmesi, devlet ve halk nezdinde ona karşı şiddetli bir nefretin uyanmasına neden oldu.
Sayfa 212 - Selenge Yayınları
Nitekim İbnu'l-Esir de bu olayı benzer şekilde anlatarak, Safi fakihi Ebu'l-Kasım Mes'ad b. Muhammed el-Hucendi önderliğindeki İsfahan halkının Batınilerden intikam almak için kolları sıvadığını, onlara çukur kazdırıp içine ateş yaktırdığını, halkın Batınileri getirip bu ateşin içine attıklarını belirtmiştir. Halk ayrıca bu ateş çukurların başına bir adam görevlendirip ona "Malik" adını vermiş, böylece pek çok Bâtıni öldürülmüştü. Halk, artık Batınilerden ve onların zulmünden bıkmış ve büyük tepkiler verip onların taktiklerini uygulamaya başlamıştı.
Sayfa 121 - Selenge Yayınları
Reklam
Abu'l-Faraç'a göre; "Yusuf, tutuklanarak huzura getirilip elleri ve kolları bir ağaca bağlanmıştı. Yusuf kendisi sultana küfreder ve Alparslan buna dayanamaz eline aldığı bir ok ile onu vurmaya çalışır. Bu sırada asi kale komutanı sultana bağırarak küfür etti. "Seni muhannes, benim gibi adamlar bu şekilde mi öldürülür" diyerek sultanın ok atması ve bu okun kendisine isabet etmemesi üzerine çözün bunu demesi ile Yusuf sultanın üzerine atlayarak eline geçirdiği bir bıçakla onu yaralamış ve Sultan altı gün geçmeden ölmüştür."
Sayfa 65 - Selenge Yayınları
Sultan Mesud Bağdat şehrini alarak Halife er-Raşid'i hilafet makamından azlettirip yerine Ebu Abdullah b. Mustazhir Billah'ı halife yapıp , yanındaki emir ve beylerle birlikte yeni halifeye biat ettiler.
Sayfa 131 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Sadeddin Köpek, Anadolu Selçuklu saltanatını ele geçirebilmek ve meşruluk kazanmak için kendi ailesinin haysiyetini ayaklar altına almış, kendisinin Sultan I. Gıyaseddin'in gayr-ı meşru oğlu oldugunu iddia etmişti.
Sayfa 213 - Selenge Yayınları
Türk düşmanları her dönem mevcut
Müineddin Pervane, Sultan Rükneddin devrinde olduğu gibi kendi iktidarın bu dönemde de sürdürebilmek için eski devlet adamlarından bazılarını Türkmen, Rükneddin IV. Kılıç Arslan ve Memluklu Sultanı Baybars taraftarı olduğu yönünde asılsız iddialarla tasfiye etti.
Sayfa 200 - Selenge Yayınları
Çift, hak ettikleri cezayı almış
İsfahan halkı, Batinilerin otorite boşluğundan istifade ederek güç kazanmaları sebebiyle kendilerini giderek güvensiz hissetmeye başlamıştı ve hatta kent ahalisi ikindi vaktinden sonra dışarıya çıkamayacak kadar korku içindeydi. Elbetteki bu korkuları yersiz değildi Evinden sabah işe gitmek için çıkan birisinin ikindiden sonra eve geri gelmediğini görenler, artık o kişiden ümitlerini kesmekteydi. 1093'te Isfahan da Batini bir çiftin yardım isteme bahanesiyle kandırdıkları insanları, çok büyük işkencelerle ölüme terk ettikleri haberiyle çalkalandı. İnsanlar eve gelip yerde duran kilimi kaldırdıklarında kuyu içine atılmış elliye yakın ceset bulmuşlardı. Halk, bu çifti ve onlara bağlılıklarından şüphelendikleri kişileri evle beraber ateşe vermişlerdi.
Sayfa 120 - Selenge Yayınları
62 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.