Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Sepya
İlkay YıldızSepya Yorumları ve İncelemeleri
Sepya yorumları ve incelemelerini, Sepya kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Sepya puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.910 üzerinden
Merhabalar
Bugün sizlerle "sahipsiz fotoğrafların hikayelerine" bir göz atalım. @ilkyldz kaleminden @alfakifap baskılı
#sepya isimli eserimizde yazarımız bizlere kırk sekiz Sepya öyküsü sunuyor.
Bu öykülerin her birinin başında sahaflardan alınan görsellerinin yanında, öykü sonunda da yeniden anlam katılarak kırk bir sanatçının bakış
Şu ömür dediğimiz hayat yolculuğunda yaşadığımız bazen yüzümüzde güller açtıran bazen de dipsiz kuyularda boğuluyormuşuz gibi hissettiren anılarımız da bizim zihnimizin fotoğraf albümünün parçalarından değil mi? İşte #Sepya da o anıların siyah-beyaz nostalji moduna verilen isimmiş.
Şimdilerde gelişen teknolojinin getirdiği ve telefonlarımıza
Selammm Canımlar
İnanılmaz tatlış bir kitap okudum. Zaten kapağını görür görmez merak edip araştırmıştım konusunu ve konusunun ben bu kadar farklı olacağını hiç düşünmemiştim. Konusunun neyi farklı derseniz? Kitapta 48 tane öykü bulunuyor ama bu bildiğiniz öykülerden oluşmuyor. Bu 48 öykünün ana maddesini tek tek fotoğraflar oluşturuyor ve bu fotoğraflar çeşitli sahaflardan toplanmış fotoğraflar. Yani şöyle anlatayım yazar topladığı fotoğraflar üzerine, o fotoğraflara göre çeşitli hikayeler yazıyor. ( yaaa inanılmaz güzel çok farklı )
Her bir öyküyü ben çok severek okudum ama tabii ki içlerinde ayrı tuttuğum birkaç öykü oldu. Bunlar; Herkesin Selamı Var, Üzgünüm Leyla, Kayıp Şeylerin Ablası..
Bu üç öyküyü inanılmaz severek okudum ben. Öykülerin kimisinde gözleriniz dolarken kimisinde kahkaha atma boyutuna ulaşıyorsunuz. İnce ince ironileri çok severim ben kitaplarda bu kitapta çok fazla karşılaştığım bir durumdu belki de kitabı bu yüzden çok sevdim. Hem okurken size zihninizde sorular oluşturuyor hem farklı bir bakış açısı kazandırıyor hem de tebessüm ettiriyor yani her duyguyu barındıran bir kitap diyebilirim bu kitap için. . Bu tarz farklı bir kitap arıyorsanız ya da ilginizi çektiyse şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Sepya→ adından da anlaşılacağı üzere, siyah beyaz fotoğrafların dönem nosyaljisiyle muazzam kurgularla sunulmuş bir kitap.
Sahaf festivallerinde düzenlenen sergilerden toplanan siyah beyaz resimler. Fotoğrafların toplanması, ilk amacı ,sonradan gelişen olaylar yazarımız tarafından ön metinde sunulmuş. Amacı öğrendikten sonra okuması daha bir keyifli oluyor.
Her resmin kim bilir ne hikâyeleri vardır. Ama biz ,birde yazarımız tarafından her bir resme aktarılan hikayeleri okuyoruz. Resimlere dalıp, hikâyelerini okuyup,kiminde gülüp, kiminde hüzünlünmek apayrı bir duygu dansı yaşattı bana...
İlk öyküyü sanırım hiç unutmayacak ve aklıma düştükçe gülümseyeceğim. "Allah Belanızı Versin , Saygılarımla."
Eskiden hatırlayanlarımız olacaktır,resim çeker birde arkasına mektup yazar gibi doldurur,selamlarımızı sunar,başka şehirdeki sevdiklerimize yollardık.
... Ah bu güzelim fotoğraflarla nerelere yolculuk etmiyoruzki . Birde okul dönemlerinin arkadaşlarla çekilmiş resim ve hikayesi.
Her resim,her hikâyeyi tekrar tekrar dönüp bakıp okuma hissiyatı ile bittirdim kitabı.
Kitaplığıma ve gönlüme nadide bir eser ve kalem daha yerleşti. Ne şahane bir duygu.
Günün birinde bir fotoğrafı olacak her insanın geçmişine dair, yürekler o fotoğraf ve suretlerle birlikte baki kalacaklar zaman kavramına yenik düşmeden. Hayatınıza dair fotoğraflar biriktirmeyi unutmayın...
#sepya
Sepya
Herkese Merhabalar...
Sizlere harika bir kitap ile daha geldim...
Önsöz kısmından önce yazarın kendini tanıttığı yerden kitabın beni yakaladı doğrudur.
Zira yazar son cümlelerinde "Büyüyünce Umberto Eco olmak istiyor " cümlesini yazdırmış vay be dedim belli ki ben güzel bir kitap okuyacağım.
Kitap kendini en başta belli
10/10 puan verdi
Zamana güvenmemeyi çocuk yaşta öğrenmelisiniz. Kırk dakikalık derslerin sekiz saat; on dakikalık teneffüslerin yirmi saniye gibi geçtiğini fark ettiğiniz yaşlarda. Çünkü zaman olan bir şey değil, hissedilen bir şeydir...
.
.
Umutlu değil hayalperestiz. Kusursuz değiliz, henüz kusurlarımızı keşfetmemişiz. Yapabildiklerimizden razıyız,
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere İlkay Yıldız'ın kaleminden Sepya adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Kitabımızın içerisinde 48 farklı öykü yer almaktadır ve bu öyküler İstanbul'daki çeşitli sahaflardan satın alınan fotoğrafların kurmaca hikâyeleridir. Öykülerin içerisinde bir adamın abone olduğu gazeteye müjgan adlı kızının fotoğrafını gönderip basılmasını talep ettikten sonra gazete kızın adını Müjgan yerine Mahmut olarak yazdıktan sonra babanın yaşadıklarını,Nevbahar'ın hayata dair yazdığı notları,Ali Bey'in emekli olduktan sonra yaşadıklarını,emekli olmak istemez iken hayattan emekli olan Oya Hanım'ın yaşamını,amcasının evinde yengesi yüzünden sürekli aç yatan Burhan'ın kalp ağrıtan hayatı gibi birçok öykü okuyoruz bu kitapta. Öyküleri okurken birçok duyguyu yaşadım. Mesela gazetede Müjgan yerine Mahmut yazılmasına kahkaha atar iken Burhan'ın aç kalıp bide üstüne yengesinin sütlaç yaptığı halde Burhan'a yedirmediği için Burhan'ın rüyasına sütlaçın girmesi kalbimi ağrıttı aşırı üzüldüm sanırım her sütlaç yedikçe Bu hikâyeyi hatırlayacağım. Hangi öyküyü sevdin derseniz seçim yapamayacağım çünkü tüm öyküler birbirinden güzeldi. Keşke daha uzun olsaydı dediğim bir kitap oldu. Kesinlikle herkesin okuması gereken efsane bir kitap. Yazarımızın kalemine sağlık okuyucusu bol olsun.
İLKAY YILDIZ- SEPYA
Herkese selamlar
Nasılsınız, neler yapıyorsunuz?
Neler okuyorsunuz?
Bugün sizlere çok güzel ve anlamlı bir kitap ile geldim
Yazarımız sahaflardan aldığı fotoğraflara kendi yazdığı öyküleri kitap haline getirmiş ve ne de güzel yapmış
Kitabın içerisinde birbirinden güzel ve de anlamlı öyküler sizleri bekliyor
Alıntılar
"Toplum tam da böyle bir şeydir işte; dürüst olmamız gereken anlarda, yüreğinize kötü biri gibi görünmenin korkusunu salar."
"Kötü olmayan insan yoktur, henüz kötü bir şey yapmamış insan vardır."
"Birine hediye çeki vermek, " Ben seni hiç tanımıyorum" demektir. "Zevklerini bilmiyorum, bunca zaman hiç merak etmedim ,git bununla kendine güzel bir şeyler al" demektir."
Bu kitaptaki öyküler, İstanbul'daki çeşitli sahaflardan satın alınan fotoğrafların kurmaca hikayeleridir. Öykülerdeki kişi ve olayların fotoğraflarla ilişkisi yoktur." bilgisi ile başlıyor kitap ve okuyucuyu fotoğrafların derinliklerine bırakıyor.
Kitabın içeriğini gördükten sonra çok tanıdık geldi. Çünkü ben de bir şekilde karşıma çıkan siyah beyaz fotoğraflara hikayeler yazmayı severim. Aslında bunu birçok şekilde yapıyorum ama fotoğraflardan çok fazla öykü çıkıyor.
İçindeki fotoğraflara yazılan 48 öykünün sonunda, tasarımcılar tarafından yeniden vücut bulan şekillerini görmek öykülere daha da anlam kattı. Yazarın öykülerini okuduktan sonra farklı şekillerde karşınıza çıkan fotoğraflarla öyküler zihninizde devam ediyor aslında.
Siyah beyaz fotoğraflar geçmişin an'larından kanatlanıp yanıbaşınıza öyle güzel öykülerle ilişiyor ki, her biri çok hoşuma gitti. İnsan ister istemez acaba kim bunlar, neredeler, yaşıyorlar mı ya da fotoğrafların çekildiği o anlarda neler yaşıyorlardı akıllara düşüyor. Kim bilir belki içlerinde tanıdıklarınız vardır hem de çok yakından.
İlk öykü özellikle çok gülümsetti ve bir takım çağrışımlar yaptı. Çünkü aslında hepsi o kadar yaşamdan anlar ki, bazıları çok tanıdık. Üstelik öyle güzel cümlelerle donatılmış ki, bazılarını iki kere okuyacaksınız eminim.
Eski albümlerimizi şöyle bir karıştırsak…
Hiç kuşkusuz bir duygu karmaşasının içine düşeriz; kimi fotoğraflar derin bir hüzne sürüklerken kimisi de hoş bir tebessüm kondurur yüzümüze. Acı-tatlı anılarımız, okul yıllarımız, arkadaşlarımız,sevdiklerimiz, kaybettiklerimiz saklıdır bazılarında, bazılarında da yeni bir hayata gözlerini açan mutluluklarımız...
Şimdilerde fotoğrafların yüzlerce-binlercesi telefonlarımızı süslese de eskiden olduğu gibi fotoğrafçıya gidip bastırmanın, albümlerimize özenle yerleştirip saklamanın heyecanı başkaydı.
Yazarımız İlkay Yıldız’ın kitabı SEPYA’nın hikâyesi sahaflarda bulduğu sahipsiz fotoğraflar ile başlıyor. Anlık öyküler yazmış o siyah beyaz, buram buram nostalji kokan fotoğraflara. 41 tasarımcının, fotoğrafları kendi hayal güçleriyle şekillendirdiği çizimler ile birleşince de herkesin kitaplığında bulunması gereken eşsiz bir öykü kitabı çıkmış ortaya.
Kısacası çok beğendim. Çoğu cümlenin altını çizdim. Öyküseverlerin, geçmişe özlem duyanların da çok seveceğini düşünüyorum.
Hepsini beğenerek okumuş olsam da favorilerim;
İlan (bayıldım️:)
Allah Belanızı Versin, Saygılarımla
Müjdeli
Herkesin Selamı Var
Kötü Haber
Kerata
Neşesi Yeter
Yersiz Şeyler
Kayıp Şeylerin Ablası
Geveze Bir Cenaze
Hayatın Eşantiyonu
Eyvah Her Şey Yolunda
Sahibinden Devren Kiralık Aile
Böyle Daha İyi
Kontrollü Kaos
Ne Güzel Bir Felaket