İçerisinde birçok hikaye var. Hepsi birbirinden farklı, küçük özetler şeklinde anlatılan hikayeler gibi. Okurken, sanki karşımda biri bana sohbet eşliğinde hikayeler anlatıyormuş hissi verdi bu yüzden hiç rahatsız olmadım. Her bölüm ayrı merak uyandırıcı ve fazlasıyla akıcı ilerledi. Bohemya skandalı bölümünde Sherlock Holmes'un -böylesine iyi bir dedektifin- kılık değiştirmesine ve türlü oyunlarına rağmen ters köşe olması, hiç beklemediğim bir anda çok akıllı bir kadın tarafından kendi kazdığı kuyuya düşmesi, kendisinden bu kadar eminken hiç beklemediği bir anda böyle bir durumla karşı karşıya kalması ve bugüne kadar hayatında ilk defa böyle bir şey yaşadığı için bu akıllı kadının fotoğrafını anı olarak saklaması beni çok etkiledi ve şaşırttı. Kadının mektubunda da şaşkınlıkla gülümsemeden duramadım. Ayrıca her bölümünde ve her seferinde Sherlock Holmes'un inanılmaz dikkati ve cesaretine hayran kalmamak imkansız. Kısa hikayelerden oluşması beni kitaba daha çok çekti açıkçası, bu sayede tek bir hikayeye bağlı kalmadan aynı karakterin farklı anılarını okumak kahramana olan hayranlığımı olumlu olarak etkiledi diyebilirim.
