Sınıf Arkadaşları

Cevdet Kudret

Sayfa Sayısına Göre Sınıf Arkadaşları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Sınıf Arkadaşları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sınıf Arkadaşları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onbaşı seslendi: - Alın torbalarınızı. İkişer olun. Baş taraf burada. Kıta marş! Depoya! Artık kişiler eşya olmuştur. Hiç kimse istediği yere değil, istenilen yere; gidemezler, götürülürler. Şubeye, oradan depoya, oradan trene!.. Vagonlar azdır; onun için, aynı vagonla bazen hayvan da taşınır. Bir vagon ancak altı beygir, yahut da kırk nefer1 alabilir. Fazla bindirmek yasaktır. Bu rakam; beyaz boyayla vagonların üstüne yazılmıştır: 40 nefer, 6 beygir.
Sayfa 36 - Evrensel Basım Yayın
Onbaşı seslendi: - Alın torbalarınızı. İkişer olun. Baş taraf burada. Kıta marş! Depoya! Artık kişiler eşya olmuştur. Hiç kimse istediği yere değil, istenilen yere; gidemezler, götürülürler. Şubeye, oradan depoya, oradan trene!.. Vagonlar azdır; onun için, aynı vagonla bazen hayvan da taşınır. Bir vagon ancak altı beygir, yahut da kırk nefer alabilir. Fazla bindirmek yasaktır. Bu rakam; beyaz boyayla vagonların üstüne yazılmıştır: 40 nefer, 6 beygir. İmparatorluk savaşacaktı ve savaşı mutlaka kazanmak istiyordu.
Sayfa 36 - Evrensel
Reklam
Fırınlarda serbest ekmek satışı yasak edilmişti. Günde adam başına 100 dirhem ekmek veriliyordu. Ekmekler, mahallelere arabalarla götürülür, muhtarlarla imamlar da bunun mahalleliye dağıtılması işine bakarlardı. Her aileye, içinde o ailenin insan sayısını gösteren bir vesika verilmişti. Günlük ekmeğini almak için vesikayı göstermek; fakat birde, bir okkanın tutarı olan dört kuruşu vermek gerekti.
Sayfa 40 - Evrensel Basım Yayın
Ekmeğin bir nimet olduğunu anlamış gibiydiler. Dünyanın hiç bir devrinde ekmeğe bu kadar saygı gösterilmemiştir.
İmam efendi, bir ara, "Şuna biraz ekmek versem nasıl olur?" diye düşünmek istedi; fakat karısı ve çocukları gözünün önüne geldi, vazgeçti. Böyle olaylar karşısında halkı yardıma yöneltmek için yarınki "Sadaka, Fitre ve Zekat"la ı ilgili va'zını hazırlamak üzere evine doğru yürümeye başladı.
Sayfa 44 - Evrensel Basım Yayın
Çobanlığı zamanından kalma bir alışkanlıkla doğayı ve kırları seven İbrahim, bu geniş toprak parçasının niçin böyle duvarlarla çerçevelendiğini ve bir tek insanın bu ağaçları, hendekleri, tepeleri, gölleri ne yapmak için yalnız kendisine ayırdığını bir türlü anlamıyordu. Havuzlar her gün dolup boşalır, meyveler toplanır, asmalar budanır, sebzeler ekilir... Bütün bunlar ne içindi? Bu koskoca bahçede Paşa üç ayda bir ya gezer ya gezmez, bütün bu sebzeler içinden yılda bir tek marul belki yer, belki yemezdi. Üç ayda bir gezmek için bu kadar büyük bahçenin, yılda bir marul yemek için bu kadar çok sebzenin gereği neydi? Bir salkım üzüm için koskocaman bir bağ yetiştirmek... İbrahim'in mantığı ile İşkodralı Mustafa Paşanın mantığı arasında ne derin bir ayrılık vardı.
Sayfa 51 - Evrensel Basım Yayın
Reklam
83 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.