En Eski Siyaset Nazariyesi - Düsturu’l-amel li Islahi’l-halel Gönderileri
En Eski Siyaset Nazariyesi - Düsturu’l-amel li Islahi’l-halel kitaplarını, en eski Siyaset Nazariyesi - Düsturu’l-amel li Islahi’l-halel sözleri ve alıntılarını, en eski Siyaset Nazariyesi - Düsturu’l-amel li Islahi’l-halel yazarlarını, en eski Siyaset Nazariyesi - Düsturu’l-amel li Islahi’l-halel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu organizmacı devlet anlayışı çerçevesinin yanında aynı anlayışın uzantıları olan çeşitli benzetmeler yer almaktadır. Risalede toplum “erkân-ı erba’a” geleneği etrafında ulema, asker, tüccar ve reaya olarak dört kısma ayrılır. Bu sınıflar vücuttaki dört temel hılt (dört ahlat) kabul edilen dem (kan), balgam (lenf), safra ve sevda ile eşleştirilir: “Zümre-i celîle-i ‘ulemâ bedende hılt-ı mahmûd olan deme mümâsil olub kalb ki menbâ’-ı rûh-ı hayvânîdir ve rûh-ı hayvânî bir cevher-i latîfdir ki gâyet letâfetden bedende bi’z-zât cereyân idemeyüb dem ânı hâmil olub ‘urûkdan etrâf-ı a’mâk-ı bedene alur gider ve cümle a’zâ ve civârına îsâl ider. La cerem beden ânınla hayât bulub müntefi’ oldugı gibi ‘ulemâ-yı şerî’at ve hakîkat dahî rûh-ı hayvânî mesâbesinde olan ‘ilm-i şerîfi mebde’-i feyyâzdan bi’z-zât ya bi’l-vâsıta hâmil olub etrâf-ı beden makâmında olan ümmîlere ve ‘avâma irişdürüb beden rûh-ı hayvânîden müntefi’ oldugı gibi ânlar dahî ‘ulemâdan müntefi’ olurlar…”
Gizli değildir ki devlet, mülk ve saltanat manasına olup birtakım örf ve kanunlarla insan olduğundan ibarettir. Varlıkların yaratılışındaki sırlara vakıf, anlaşılması güç ve tecrübî seylerin inceliklerini araştırarak ortaya koyan kişiler dediler ki: "Insanın toplumsal haline benzediği ve çoğu hususlarda birbirine eşit oldugu, çok dikkatli bakışla açık seçik ortaya çıkmıştır."
Diyerek başlıyordu katip çelebi mukaddimesine.
Bu kitap Osmanlı devletinin 17.Y.Y yaşadığı buhrandan kurtarmak amacıyla yazılmış ufak hacimli fakat zengin muhtevalı bir eser olup, siyasetname tarzında yazılmıştır.
Yazarın devlet ve cemiyet hayatına dair görüşlerini kullandığı ahlât-ı erbaa, dâire-i adalet gibi kavramlar ile bazı analojik izahlar yazarın fikri yapısını ve eserin teorik çerçevesini anlamlandırmamıza yardımcı olmuştur bunun yanında eger bu kitabı anlamak istiyorsanız yazarın yaşadığı dönemini size en guzel anlatacak kitaplar okuyarak önbilgi ile gelmelisiniz
Kitap kendisi küçük fakat cevirmen o devrin şartları ve yazarı tanıtım kitaba gecmeyi tercih etmiş ve güzel yapmış
1. Bölümde yönetilenin durumundan bahsediliyor başlıyor
2. Bölümde askerin durumundan bahsediyor
3. Bölüm hazinenin durumu
4. Bölüm ise belirlenen yaralar merhem niyetinde sonuç kısmına gidiyor
Uyarlama ve mujdeleme bölümüyle bitiyor
Katip Çelebi, Osmanlı bunalım dönemi mütefekkiridir. Kalemiyye sınıfına mensup bir kişi olarak, 1657'de vefatına kadar devlet kapısında hizmet etmiştir. Saraydaki dramatik iktidar değişikliklerinden idarecilerin kanlı kavgalarına, ilmiye mensuplarının kısır tartışmalarından askeri seferlerin meşakkatine kadar, devrin tüm hadiselerinin yakın şahidi olmuştur. Kısa ömrüne rağmen velut bir yazardır. Kaleme aldığı eserler, günümüzde de sosyal bilimcilere ışık tutmaya devam etmektedir.