Evlenmek ve çocuk yapmak bir hobi veya eğlence değil, hayatı tamamı ile kapsayan bir sorumluluktur. Bir hevesle evlenip ilk fırsatta boşanan çiftler, yazarımız James Bowen gibi problemleri tek başına göğüslemeye çalışan ve ilk fırsatta uyuşturucu, alkol gibi bağımlılıklar edinen insanların yer yüzüne dağılmasına neden oluyorlar. Tam bir ibret öyküsü. Anne babasında aradığı sevgiyi bir sokak kedisinde bulan yazarın başından geçenleri anlatan gayet akıcı ve başarılı bir eser ortaya çıkmış. Israrla okunmasını öneririz.
Hayvan severler zaten bu kitabı okumuşlar ya da ilk fırsatta okuyacaklardır. Hayvanların dünyası ile ilgisi olmayanların da okumasında büyük yarar var. Ancak böyle sıcak ve samimi bir kitabı okuduktan sonra ne olur enine boyuna düşünmeden hemen bir hayvan edinmeyi düşünmeyin. ''Allah´ın tüm yaratıkları O´nun evlatları gibidir'' sözünü akıldan çıkarmamak gerek. Heves alındıktan sonra bir kenara atılacak oyuncaklar değil onlar. Aynen bir çocuk gibi yemesi, içmesi, tuvalet ihtiyacı, parazit bakımı, aşıları dikkatlice takip edilmeli. Kendi evladını kısırlaştırmayı aklından geçirmeyenlerin, ne hakla evlerine aldıkları hayvanları kısırlaştırdıklarına bir anlam ve hak vermek pek de mümkün görünmüyor. Kısırlaştıracaksanız hayvan almayın ve hayvan sever olduğunuzu iddia etmeyin olur mu? Onların dili olsaydı, inanın kısırlaştırmayı hiç tercih etmezlerdi. Uzun yıllar sürecek keyif dolu bir yaşam yerine, hiç olmazsa bir kez yavrularını doğurmak ve onları sevmek isterlerdi, inanın.