Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
Düşünürüm, her şey büyüyüp gelişir
Kısacık bir ân içinde üstelik kıvama gelir,
Ne oyunlar oynasa da koca dünya sahnesi
Son söz yıldızlardaki gizli güçte olur yine de;
Görürüm de bitkiler gibi büyür insanlar ,
Aynı gök önce okşar, sonra sarsar onları,
Özsuyla fışkıranlar gitgide düşüp solar.
Bir dulun gözleri yaş dökmesin diye mi sen
Tüketip duruyorsun kendini tekbaşına?
Ah! ardında hiç çocuk bırakmadan ölürsen
Dünya, dul kalmış kadın gibi yas tutar sana
Ey müsrif güzel bu savurganlık niye
Kendine acımasızlığın neden
Farkında mısın sendeki nimetin
Nasıl harcarsın bu güzellikleri böyle?
Her zaman tanrı vermez bu güzellikleri
Hem ödünçtür hepten kalmaz
Kuşattı mı güzel alnını kırk yıllık kış
Yüzündeki çizgilerin oluşmasına dur diyemezsin
Ne o gençliğin kalır ne kibrin
Ne de ömrünün süsü beş para eder
O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir,
Dinç ve şen günlerinin hâzinesi ne oldu;
Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir,
Bencillik utancıyla israfa övgüdür bu.
Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara
"Benim güzel çocuğum beni kurtarır," dersen
"Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra,"
Güzelliğinin onda sürdüğünü göstersen.
O, sen yaşlandığında yeniler varlığım,
Soğuktan donan kamn duyar ısındığım.
Ah, sen kalbimi ezdin geçtin gaddarlığınla,
Şimdi üstüme atma tüm kötülüklerini!
Beni gözünle değil, şu dilinle yarala,
Hileyle değil, gerçek gücünle öldür beni.
Gözüme baka baka, "Sevdiğim başkası!" de.
Canım, başka bir yana çevirme o bakışı,
Türlü aldatmalarla yaralamak da niye,
Zaten savunma gücüm nedir ki sana karşı?
Seni bağışlasam mı ? Ah, sevgilim bilir ki,
Güzelim bakışları olmuştur bana düşman.
Düşmanları hep benden öteye çevir ki,
Başkaları devrilsin o amansız oklardan.
Vazgeç, işte ben artık yarı ölüyüm ama,
Bak da büsbütün öldür beni, son ver acıma
Senden uzak kalışım uzun bir kışa benzer:
Çarçabuk geçen yılın lezzetinden ayrılık,
Duyduğum ürpertiler, gördüğüm kara günler,
Dört bir yanımda köhne çırılçıplak Aralık!