Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sosyoloji

Steve Bruce

Sosyoloji Gönderileri

Sosyoloji kitaplarını, Sosyoloji sözleri ve alıntılarını, Sosyoloji yazarlarını, Sosyoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Çok fazla eylemin yoldan saptığı ve dünyanın,herhangi biri öyle istediği için değil; bir amaç uğruna girişilmiş eylemlerin amaçlanmayan sonuçları yüzünden böyle olduğuna dair çokça kanıt sunan gerçeği dikkate almayarak, değişimi yönetme gücümüzü abartmayı göze alırız.”
Sosyoloji
Eğitim Kitapları: ●
Sosyolojiye Giriş
Sosyolojiye Giriş
Sosyoloji
Sosyoloji
● 📕 Klasik Sosyoloji Tarihi, Kolektif, Anadolu Üniversitesi Yayınları ● 📕 Modern Sosyoloji Tarihi, Kolektif, Anadolu Üniversitesi Yayınları ● 📕 Çağdaş Sosyoloji Kuramları, Kolektif, Anadolu Üniversitesi Yayınları ● 📕 Din Sosyolojisi, Kolektif, Anadolu Üniversitesi Yayınları ● 📕 Kültür Sosyolojisi,
Reklam
"İnsanın bir eylemde bulunmaktan, hareket etmekten ve gayret sarf etmekten aldığı bütün zevk, çabalarının boşuna olmadığı ve yürürken ilerlemekte olduğu duygusunu da gerektirir. Ancak, insan amacı olmadan yürüdüğünü veya amacı sonsuzluk olduğunda -ki bu da aynı şeydir- ilerleyemez. Bizimle onun arasındaki uzaklık her zaman aynı olduğundan, hangi yolu seçersek seçelim, belirli bir noktadan itibaren bir ilerleme kaydetmeden de hareket etmiş olabiliriz. Geriye dönüp bakışımız ve kat edilen yoldan duyduğumuz gurur bile, kalan yol orantı sıra olarak azalmadığı için, sadece yanıltıcı bir tatmine sebep olabilir. Tanım gereği ulaşılmaz olan bir amaç gütmek, kendine daimi bir mutsuzluğa mahkum etmektir."
Kitabın yazarı kitabın bu bölümünde (sayfa 58-71) aslında toplumsal tanımlama ve etiketlemenin eylemleri nasıl nitelendirdiğimizi ve bu eylemlere nasıl reaksiyon gösterdiğimizi etkilediğini söylüyor. Buna şöyle bir örnek veriyor; 1960'lı yıllarda polisin ev içi şiddeti görmezden geldiği, kurbanların zaten mahkemede ifade vermeyi reddettiği, bu sebeple mahkemelerin mahkum edemediği, etse de az ceza verdiğini söyleyerek ev içinde olup biteni görmezden gelmeyi meşrulaştırdıklarını ancak ne zaman ki 1970'lerde örgütlü kadın grupları medyanın ilgisini bu konuya çekti, yeni düzenlemeler geliştirildiği, daha fazla şikayet yapıldığı, tanıkların ifade vermeye daha istekli olduğu, bunların sonucunda da polisin ev içini görmezden gelmemesi. Yazar bizim aslında içimizden doğru olmadığını hissettiğimiz ancak toplum tepki vermiyor diye tepki veremediğimiz konularda dikkatimizi çekecek belirgin bir olaya kadar ne kadar edilgen olabildiğimizi anlatmaya çalışıyor ancak bu bölümü şöyle kendi hareket alanımız içinde etken olabileceğimizi belirterek sonlandırıyor; "Toplumsal kurallar bütünüyle yönetilen, birbiriyle bağlantılı roller derlemesi olarak anlamanın değeri büyükse de, bazı rol performanslarının önemli bir doğaçlama alanı sunduğunu ve yorumlama sürecinin hiç durmadığını her zaman hatırlamalıyız."
Üst düzey bir rugby kulübünün verdiği suç kabilinden hasar "dizginsiz bir eğlence" olarak tanımlanırken, işçi sınıfı futbol taraftarları tarafından yapılan aynı eylemler "vandalizm" olarak tanımlanacaktır.
...iyi bir baba için uygun olduğunu düşündüğü şekilde davranır. Daha sonra dönüşlü olarak çocuklarının ve onun performansını izleyen başkalarının tepkilerini izler ve başkalarının onu nasıl gördüğüne bağlı olarak hareketlerinde değişiklik yapar...Amerikalı büyük sosyal psikolog Charles Horton Cooley, başkalarının gözünde kendimizi nasıl gördüğümüze tepki vererek kimlik edindiğimiz süreci tarif etmek için "ayna benlik" tabirini bulmuştur.
Reklam
İnsanlar kültürlerinin dış hatları zihinlerinin içine ve kişiliklerine kopyalandığı zaman sosyal hale gelirler.
Sosyolojinin ana ilkelerinden biri, insanların kendilerini nasıl gördüklerinin başkalarının onları nasıl gördüğünden büyük ölçüde etkilendiğidir.
Hareket programlarını rutine bağlayarak ve onları ya sahne gerisindeki perdeye resmederek ya da bir senaryoya yazarak,bireylere ve gruplara şaşkına dönmeden idare edebilecekleri yeterince küçük bir alanı yaratıcı doğaçlama ve bilinçli tercih için boş bırakabiliriz.
"Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihinde eğitmek topluma sadece bela kazandırmaktır."
Reklam
Postmodern dünyada hiçbir şey katı değildir. Her şey sürekli değişim halinde.
Sayfa 111Kitabı okudu
Sınıf sisteminin haksızlığıyla ilgili gerçeklerin en dezavantajlı insanları zenginleşmek için yağma, soygun, hırsızlık ve zorbalığa sevk edeceği fikri akla yatkın görünür, ama, o halde neden dürüst yolla zengin olmak için her fırsata sahip olanlar yine de namussuzca daha zengin olmak ister? Finans uzmanları neden müşterilerini dolandırır? Neden zengin iş adamları vergide hile yapar?
Sayfa 107Kitabı okudu
Geleneksel toplumların yapıları hiyerarşiktir. Bazı insanlar zengin ve güçlüdür; çoğu güçsüz ve fakirdir.
Sayfa 104Kitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.