Sosyoloji ve Felsefe

Emile Durkheim

Öne Çıkan Sosyoloji ve Felsefe Gönderileri

Öne Çıkan Sosyoloji ve Felsefe kitaplarını, öne çıkan Sosyoloji ve Felsefe sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sosyoloji ve Felsefe yazarlarını, öne çıkan Sosyoloji ve Felsefe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer hafıza yalnızca dokuların mülkiyetiyse o halde zihinsel yaşam yoktur; zira bu yaşam hafızanın dışında var olmaz.
İşte bu yüzden kullanılan her bir kelime önemlidir
Kavramlar aynı ölçüde aklın yapılarıdır ve sonuç olarak ideallerdir de. Kavramlar dil yoluyla ve dil içinde biçimlendirildiklerinden bu kavramların kolektif idealler olduğunu ispat etmek, dil kolektif bir şey olduğundan, çok da zor olmayacaktır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Sokrates kendi zamanına uyan ahlakı onu yargılayanlardan daha açıkça ifade etmiştir. Soy ağacına ve dini inançların birbirini izleyen kargaşasına dayanan eski toplumun dönüşümünün bir sonucu olarak, yeni bir ahlak ve dini inancın Atina için gerekli hale geldiğini göstermek kolay olacaktır. Bu yeni beyana dair isteğin yalnızca Sokrates tarafından hissedilmediğini; zira ortada çoktan Sofistlerin davranışlarıyla temsil edilen güçlü bir akımın var olduğunu ispat etmek de aynı derecede basit olacaktır. Bu bağlamda Sokrates, zamanının ruhunu yansıtırken aynı anda da zamanın ilerisinde olmuştur.
Bugün su götürmez bir şekilde yerleşmiş olan, insanlar tarafından uygulanan tüm ahlaki sistemlerin bu insanların toplumsal örgütlenmesinin bir işlevi olduğu, onların toplumsal yapılarına bağlı ve bu toplumsal yapılarla birlikte çeşitlendiği olgusu şüphesiz yeterli bir kanıtdır. Ahlaki sistemlerin bu çeşitliliğinin bir zamanlar insanın cahilliğine ya da körlüğüne atfedilmiş olduğu doğrudur. Tarih, anormal durumlar dışında, her toplumun genellikle kendini uyan bir ahlaka sahip olduğunu ve kendisininki dışında bir ahlakın onu takip etmek isteyen toplum için yalnızca olanaksız değil, aynı zamanda ölümcül de olacağını ortaya koymuştur. Bireysel ahlak, sıklıkla savunulanın aksine, yüksek derecede toplumsal olmasından dolayı bu kuralın dışına çıkmaz. Bu durumun bizim farkına varmamızı sağlamaya çalıştığı şey, toplumun tasavvur ettiği haliyle ideal insandır ve her toplumun idealini kendi suretinde tasavvur etmesidir.
Aynı değerler, bir taraftan, bize dayatılan gerçekliklerin etkisine sahiptirler, diğer bir taraftan da bizim sevdiğimiz ve doğal biçimde arzu ettiğimiz şeylermiş gibi bize görünürler. Gerçek şudur ki, toplum aynı zamanda hem saygı borçlu olduğunuz bir yasa koyucu hem de ruhlarımızın tüm gücüyle bağlı olduğumuz medeniyetin tüm dünyalarını yaratıcısı ve koruyucusudur. Toplum bir efendi olduğu gibi aynı zamanda bir hayırseverdir. Toplumun canlılığını artıran her şey bizim de canlılığımızı arttırır. Bu nedenle toplumun ve üyelerin aynı şeylere değer eklemelerinin gerekliliği şaşırtıcı değildir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Birey topluma boyun eğer ve bu boyun eğiş bireyin kamusal özgürlüğünün koşuludur. İnsan için özgürlük kör, düşüncesiz fiziksel güçlerden kurtuluşa dayanır; onlara karşı gelerek, korumasına sığındığı, büyük ve akıllı toplumu elde eder. Toplumun kanatları altına sığınarak belli bir dereceye kadar kendini topluma bağlı hale getirir; ancak bu özgürleştirici bir bağlılıktır. Bu noktada bir paradoks yoktur.
Reklam
114 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.