Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sözcükler Dergisi - Sayı 71

Sözcükler Dergisi

Sözcükler Dergisi - Sayı 71 Gönderileri

Sözcükler Dergisi - Sayı 71 kitaplarını, Sözcükler Dergisi - Sayı 71 sözleri ve alıntılarını, Sözcükler Dergisi - Sayı 71 yazarlarını, Sözcükler Dergisi - Sayı 71 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Taner Gülen - Elem ve Karnaval
Bir şey olmak ya da bir şeylerden kurtulmak yolunda çokça seçeceği bulunur kişinin. Ne var ki zaman bize ne olursak olalım, onu olmayı gerektiren toprağa bulanmadan yol alınamayacağını öğretmiştir.
Sayfa 135
“İlk bakışta çelişkili gibi görünse de çoğu zaman var olma halinin farkındalığı yok olma ihtimalinin getirdiği yüzleşmeyle keskinleşir. Yaşamı bedenimizin sınırları doğrultusunda deneyimlediğimiz düşünülürse varoluşa dair en keskin farkındalık anlarımızın bedenin zayıfladığı , çöktüğü , yetersiz kaldığı durumlarda ortaya çıkması oldukça doğal. İnsan olmak bedenin sınırlılığında sıkışıp kalmış bir sınırsızlık vaadini de içerdiğinden olsa gerek bedenin tükenişi sert bir gerçek olarak kendini dayatır. Eğilime göre ruh , akıl , bilinç vb. ile temellendirilen zihin-beden ekseninde , iç dünyanın potansiyel zenginliğinin bedenin imkanlarıyla sınırlanması varoluşun trajik niteliğidir de aynı zamanda ( ki bazı açılardan sanat bu trajediyle baş etme , sınırlılığı aşma çabası olarak tanımlanır. ) “
Sayfa 148 - Burcu Alkan
Reklam
“Yazılması istenen şiiri yazan tek öğrenci Mija’dır , öbür öğrencilerden biri çok zor olduğu için yazamadığım söylediğinde , hoca zor olanın şiir yazmak değil , onu yazacak yüreğe sahip olmak olduğunu söyler.”
Sayfa 146
sen gittikten sonra / iki çalgıcı turnalar semahını çaldı ve kimse dinlemedi onları / benden başka sarımsak kokusunun / yoksulluk ve rakıyla buluştuğu saygısız kalabalıkta / kimse duymadı , beni terk eden / kanatların bıraktığı esintiyi
Sayfa 143 - Onat Kutlar
“Hani “kan var bütün kelimelerin altında” der ya Cemal Süreya , doğrudur , hakikattir bu... Kelime insanın tenindeki , ruhundaki , benliğindeki o yaranın izidir.”
Sayfa 140 - Hakan Savaş
“Hayattaki en önemli şey görmektir. Şiir yazmak için iyi görmelisiniz. Etrafımızdaki her şeyi gerçekten görmek önemlidir. Daha önce kaç defa elma gördünüz ? Bin defa ? On bin ? Milyon kere ? Hayır! Daha önce hiç elma görmediniz. Bir defa bile... Şu âna kadar , bir elmayı gerçekten görmediniz. Bir elmayı görmek onun özünü bilmek , onunla ilgilenmek , anlamak , onunla iletişim kurmaktır. Ona bakmak , gölgesini gözlemlemek , her bir kıvrımını hissetmek , bir ısırık alarak gün ışığını özümseyişini hayal etmek... Gerçekten görmek budur. Bir şeyi gerçekten görürseniz , onu hissedebilirsiniz. (...) Gerçekten bilmek için yazmalısınız. Yazmazsanız , asla bilemezsiniz.”
Sayfa 139 - Hakan Savaş
Reklam
Mükemmel değil mi ;
“Şiir sözcüğünün bir anlamı da çakıl taşları üzerinden akan suyun sesiymiş.”
Sayfa 136 - Hakan Savaş
Ölü Martı
“Gün içinde farkına bile varılmayan o silik sesler , gecenin kaynağında birikip güçleniyorlar bir anda.”
Sayfa 131 - Sacide Alkar
Ölü Martı
“Şimdi düşünüyorum da hatıralar yaşandıkları andan itibaren biçim değiştirmeye başlıyor.”
Sayfa 130 - Sacide Alkar
“Her şeyi kutulayıp üst üste yığmak mümkünmüş. Bütün o yollar , kimsenin bir şeylerin değiştiğinden , değişebileceğinden şüphe etmediği uç uca eklenmiş günler , çarpılan kapılar , kırılan bardaklar , kahvaltı sofraları , sabahlıklar , ağrı kesiciler , mobilyalardaki çizikler , boyumu ölçtükleri çizgiler , ben büyüdükçe kısalan koridor , hepsi kolilere kapatılabilirmiş.”
Sayfa 118 - Gülçin Akçay
Reklam
“Asla gerçekleşmiyoruz.”
Sayfa 114 - Fernando Pessoa
Nasıl güzel iki dize , nasıl ! ;
kendi çevresini bin adımla arşınlamış bir insan , çoğalabilir mi yolculuklarla
Sayfa 108 - Caner Kuşçu
“Salı akşamı oturmaya giderken çantama Edebiyat dergisinin eski bir sayısını koyuyorum. Bunu neden yaptığımı tam olarak bilmiyorum. Galiba etrafımdaki insanlardan en azından birisinin beni gerçekten tanımasını istiyorum.”
Sayfa 93 - undefined
“İnsanların kusurlarını gizleme çabası , canlanmanın başlamasına ket vuruyor. İşlerini gizli tutarak yaşamlarını sınırlı , karmaşık ve dolambaçlı hale sokuyorlar. Kesinlik , bence , iyi bir şey değil. Öteki ihtimallere baştan kaybettiriyor.”
Sayfa 92
“Birbiriyle ilgili büyük beklentilere girmeden kurulan temasın yumuşak çıtırtısı. Yalnızca ruhlarını yoğuruyorlar. Birinden öbürüne bir kuş uçuyor. Hepsi bu.”
Sayfa 92
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.