Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Spartakistler Ne İstiyor?

Rosa Luxemburg

Spartakistler Ne İstiyor? Sözleri ve Alıntıları

Spartakistler Ne İstiyor? sözleri ve alıntılarını, Spartakistler Ne İstiyor? kitap alıntılarını, Spartakistler Ne İstiyor? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“mutluluğu ve hayatı, hakikat uğruna kurban etmenin bir görev olup olmadığını bilmiyorum. ama, eğer hakikatı öğretmek istiyorsak, onu ya bütün olarak öğretmek ya da hiç öğretmemek istiyorsak, onu açık ve kesin olarak, bilmeceye kaçmadan, ihtiyatla davranmadan, onun gücüne güven du­yarak öğretmek istiyorsak, bunu yapmanın bizim görevimiz olduğunu biliyorum. çünkü hata ne kadar büyük olursa, hakikate götüren yol da o kadar kısa ve düz olur; öte yandan son derece ince bir hata hakikate erişmemizi sonsuza dek engelleyebilir, ve bunun bir hata olduğunu kavramamız da o ölçüde güçleşir. insanlığa gerçeği, çeşitli maskeler ya da boyalar altında ilettiğini sanan biri, ancak gerçeğin pezevenkliğini yapabilir. ama onu asla sevemez.”
Sayfa 148 - lessing.Kitabı okudu
asgari programımızın önemsiz bir bölümünü gerçek, asıl asgari programımız haline getirirsek, o zaman bugün asgari program saydığımız şey, nihai hedef olur ve bizim gerçek nihai hedefimiz ise tamamen gerçeklik alanından koparılır ve fiilen “devrimci bir gevezeliğe” dönüşür.
Reklam
“Anayasal sorunlar, köken olarak hukuk sorunu değil, iktidar sorunudur; bir ülkenin gerçek anayasası, yalnızca, bir ülkede varolan gerçek fiili güç ilişkilerinde varlık kazanır; yazılı anayasalar, toplum içinde varolan gerçek güç ilişki­lerini tam olarak ifade ederse, ancak ondan sonra değer ve süreklilik kazanabilir.”
Sayfa 44 - Ferdinand Lassalle, Reden und Schriften, Erster Band, Berlin 1892, s.497Kitabı okudu
Börne, bir za­manlar şöyle demişti: “Kimseye, Alman anayasası üzerinde ipotekte bulunmasını tavsiye etmem, çünkü bütün Alman anayasaları rafa kaldırılmıştır.” Bütün anayasal özgürlükler, eğer sürekli bir değer taşıyacaklarsa, anlaşmalarla değil, mücadelelerle kazanılmalıdır. Ama kapitalist devlet, bizimle yaptığı bu alışverişle, sağlam ve acımasız bir varlık kazanacaktır. Bizim onayladığımız toplar ve askerler, karşımızdaki nesnel maddi güç dengesini bizim aleyhimize bozacaktır.
Sosyal Demokrasi, ''haksızlık'' gerekçesine dayanarak mücadele etmez. Bizimle, daha önceki duygusal, ütopik sosyalizm arasındaki temel fark budur. Biz, hakim sınıfların adaletine değil, sadece ve sadece, emekçi kitlelerin devrimci gücüne, ve bu güç için zemin hazırlayan toplumsal gelişme rotasına güveniyoruz. Hasılı, tek başına haksızlık, gerici kurumları yıkacak bir gerekçe kesinlikle değildir. Bununla birlikte, toplumun geniş kesimlerinde haksızlık duygusu yayılmışsa -diyor bilimsel sosyalizmin kurucularından olan Engels- bu, daima, toplumun ekonomik temelinin önemli çapta değiştiğini ve bugünkü koşullarla gelişme rotasının çeliştiğini gösteren en güvenilir belirti sayılmalıdır.
12 Mayıs 1912'de İkinci Sosyal Demokrat Kadınlar mitinginde yapılan konuşma'dan
Kadınların oy hakkı ve sınıf mücadelesi
"Sömüren sınıfların kadınları, ekonomik ve toplumsal açıdan nüfusun bağımsız bir kesimi değildir. Onların toplumsal açıdan tek fonksiyonu, hakim sınıfların doğal propaganda araçları olmaktır. Proletaryanın kadınları ise, bunun tam tersine, ekonomik açıdan bağımsızdırlar. Toplum açısından onlarsa erkekler gibi üretkendirler." Rosa Luxemburg
Sayfa 92 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Reklam
spartaküs birliği ne istiyor?
Kahrolsun ücret sistemi! Bugünün sloganı budur! Ücretli emeğin ve sınıf yönetiminin yerine kolektif enek geçirilmelidir. Üretim araçları üzerinde tek bir sınıfın tekel kurmasına son verilmelidir; bunlar herkesin ortak malı olmalıdır. Artık ne sömüren nede sömürülen! Plânlı üretim ve ürünlerin ortak çıkara göre bölüşümü. Salt sömürü ve soygundan ibaret olan bugünkü üretim tarzıyla birlikte, dolandırıcılıktan ibaret olan bugünkü üretim tarziyla birlikte, dolandırıcılıktan ibaret olan çağdaş ticarete de son verilmeli. ....su anda, sosyalizm insanlığın tek kurtuluş yoludur. Manifeston'nun su sözleri, kapitalist toplumun yıkılan duvarları üzerinde, alev alev yanan bir tılsım gibi isildamaktadır: YA SOSYALIZM YA DA BARBARLIK ICINDE ÇÖKÜŞ!
Sayfa 146 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Demek ki kitlelerin düşüncelerinin ve siyasal olgunluğunun bu sürekli canlı eylemi, tam devrim döneminde partinin kanıtları ve seçim listelerinin katı şeması karşısında faaliyetini durdurmak zorundadır? Tam tersine! Kamuoyu dalgalarına, halk yaşamının nabzına temsili kurumların mucizevi biçimde anında etki etme olanağını sağlayan, ateşli coşkunluğuyla bu hafif, için için titreyen siyasal atmosferi yaratan devrimdir.