Doğrusu, açıkça sorulan her soru onları ürkütüyor; düşüncelerinin sınırları, yanıttan iyice emin oldukları yere kadar gidiyor, işlevsel ve kendilerine yararı dokunacak bir yanıt. O bakımdan hiç düşünmüyorlar aslında, yalnızca haklı çıkarıyorlar. Kendilerinden kuşkulanmayı kesinlikle göze alamıyorlar. Böyle yapmaları, ruhlarının özgür olmadığının kanıtı değil mi?
“Sayın Avukat," diyorum, "bayanların ziyaretine bir itirazım yok, ama geçenlerde yaptığım uyarıyı yineliyorum: Ben cinselliğe düşkün, kendini tutamayan bir insanım, size söylemiştim, özellikle de bu mevsimde."