İnsanı, insansı özellikleriyle, bilinmeyen ve henüz keşfedilmemiş yönleriyle, adeta karanlıkta fenerle kaybettiğimiz bir şeyi arar gibi arattırıp, kendimizi(insanı) buldurtan kitap ve yazar. İnsan gün içinde neyle meşgul olursa rüyasında onunla iştigal eder gibi analizleri, henüz psikanaliz anasından doğmamışken ortaya atan, bilinç altımızdaki öğrenilmiş bilgileri silip de yazıldığı dönemin bir bireyiymiş gibi okunduğunda beyin yakan bir kitap. Suçluluk psikolojisi, aşk, acıdan zevk alma hatta ve hatta sorgulama taktiklerini dahi içinde barındıran bir insanlık öyküsü. Dostoyevski'den bahsediyoruz, kitaplar kalın diye atlayarak okumaya çalışanı kitap özeti okumuştan beter eden kitapların yazarı. O atladığınız aralara bir analizler bir cümleler yerleştirir ki aklınızı başınızdan alır. Kısa kesersek, Dostoyevski okumak gerek dostlar...