Stockholm'de karlı bir bahçede oynayan iki kız çocuğu...
Birisi, babası Pinochet darbesinde öldürülmüş olan Şilili
Cassandra,
Diğeri, Türkiye'deki darbeden sonra, ailesiyle birlikte, bir
Anda kendini bu yabancı şehirde bulan, en yakın arkadaşı
Aylin.
Yıllar iki arkadaşı ayırıyor. İkisi de kendi kültürlerine, kendi
Dünyalarına dönerek birer yetişkin olmanın deneylerinden
geçiyorlar.
Paylaştıkları çocukluk sırları, yetişkinlikte, yerini farklı sırlara
bırakıyor.
Aylin ve Cassandra, dünyadaki darbelerin sürgüne zorladığı
Milyonlarca küçük çocuktan yalnızca ikisi. Ancak politik
Koşulların ve sürgünlerin ülkeden ve nasıl şekillendikleri
Konusunda çok az yazılıp çiziliyor. Aylin Livaneli, Cassandra'yla
dertleştiği 'Sürgün Çocuklar Bahçesi' kitabında bu konuyu irdeliyor;
daha iyi bir yaşamın yollarını arıyor ve bu yolu, sonunda, binlerce
yıllık felsefe geleneğinde buluyor.