"Harry Potter’ın Fransız küçük kız kardeşi." -Paris Match- Omois’nın görkemli sarayında Tara ateş püskürmektedir. Büyüsünün mavi bulutu denetlemeye çalıştığı öfkesiyle titremektedir. Çünkü şeytani Magister yine onlara saldırmıştır. Aslında tam olarak ona değil, annesine. Ki bu çok daha kötüdür. Tüm korumaların gözü önünde imparatoriçenin sarayının bahçelerinde onu kaçırmayı denemiştir. Tara artık bu duruma müdahale edecektir. Ele geçirilemeyen düşmanının gelecek olan saldırısını bekleyerek yaşamayı artık istememektedir. Bir imparatorluğun on beş yaşındaki mirasçısıdır ve güçlü sihirleri, sadık arkadaşları vardır. Savaşacaktır. Magister’i gizlendiği yerden çıkaracak ve onu yok edecektir. Yarı elf sevgilisi Robin’in casusluk yeteneğine başvurur. Tabii usta bir hırsız olan Cal’a, yarı prenses yarı hayvan olan nazik Moineau’ya, kurt adam Fabrice’e, kızıl saçlı cüce Fafnir’e... Onları bekleyen ihanetlerle, ölümcül tehlikelerle ve tuzaklarla dolu bir maceranın başındadırlar. Arkadaşlıkları ve aşkları zor sınavlardan geçecektir. Peki ya kötülük üstadının elinden kurtulabilecekler midir? "O Fransızların J. K. Rowling’i!" -Elle-
