Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihin İzinde

İlber Ortaylı

Öne Çıkan Tarihin İzinde Gönderileri

Öne Çıkan Tarihin İzinde kitaplarını, öne çıkan Tarihin İzinde sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tarihin İzinde yazarlarını, öne çıkan Tarihin İzinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Goethe, “3000 yıllıkgeçmişinin hesabını yapamayan insan günübirlik yaşayan insandır” diyordu. Biz gerçekten biliyor muyuz tarihimizi? Gelecek için planlar yapıyoruz. İlerlemek için, kendimizi geliştirmek için, ailemizle rahat bir gelecek yaşamak için, çocuklarımıza iyi bir gelecek vermek için, toplumumuz için, ülkemiz için çalışıyoruz. Ama geleceğe yön verebilmek için geçmişi bilmek gerekmez mi? Ağacın köküne su dökmeden meyve almak mümkün değilse, tarihimizi bilmeden geleceğe adım atmak da mümkün değildir.
Buna göz yuman insanlar aynı şekilde o binanın altındaki Roma mirasını da görmezlikten geliyorlar. Halbuki bunu görmezlikten gelemezsin. Ona da saygı duymak zorundasın. Çünkü bu şehir onu da ihtiva ediyor. O da büyük bir medeniyetin eseri. Ve bu iki medeniyet birbirinin takipçisi. Ama siz onu anlayamazsınız, çünkü sizde o ikisini de değerlendirecek zihniyet yok. Bu son derece bariz bir şeydir. Siz o ikisini anlamadığınız gibi bizim kültürümüzün yüzde kırkını oluşturan İran'ı da anlayamazsınız; çünkü biz o yayladan geçerken o muhteşem medeniyeti de alıp getirmişiz, bir yerden bir yere. O zaman bu sentezi kavrayamıyoruz. Çok önemli bir durum. Dolayısıyla şunun üzerinde ısrarla durmamız gerekiyor: Biz bu söylemi, bu zihniyeti, bu üslubu kavrayıp yeniden kuramadıkça hiçbir şey yapamayız. Dolayısıyla bu İstanbul bir anlayış meselesidir. İstanbul Türkiye'nin değil, bütün Doğunun merkezidir. Herkesin gözbebeğidir. İstanbul bilinmek zorunda Bu olmayınca hiçbir şey ifade etmez. Sağcıyız, muhafazakârız diyor, hiç zannetmiyorum ben, Yahya Kemal'in muhteşem tasvirini kavramadığımız, bu şehri sevip Necip Fazıl gibi ciddiyetle baktığını, kaldırımlarını bile hissettiğini. Solcuyuz diyor; hiç zannetmiyorum ben, Nazım Hikmet veya Orhan Veli gibi severek, özlemle ve ciddiyetle baktığını. İstanbul, insanların tartışmak zorunda oldukları bir yerdir. Çok ümitsiz manzaralar var, ama değişme başladı; unutmayın,
Reklam
Bizim çocuklar dersi bırakırlar ve öğrenmezler. Öğrense de okumaya devam etmez.
Sayfa 92 - Profil yayıncılık
"Tavsiye, hediye ve ceza üzerine kitapla baş başa kalan bir insan, kütüphanenin ordu gibi üzerine gelmesinden korktukça, arkasından yürüyen duvardan kaçabilir mi?"
Sayfa 45
''Yahudilerin din tekeli. Fenike'nin ticari tekelinden daha tehlikelidir.''
Italyanlar için
Elini sıkar, sen zehirlenir ölürsün. Ona bir şey olmaz. Aynı şarabı içersin, sen ölürsün o kalır. Çok iyi teknikler biliyorlar, bu işin kimyasını biliyorlar ve böyle bir kitap da var zaten "Tarihte Zehir" diye. (Die Gifte in d er Geschichte- L. Lewis - Tarihte Şehir Hikâyeleri, 1971, Heidelberg 1920)
Reklam
Tarih karşısındaki durumumuz ne olmalıdır şeklinde bir şey tayin edemiyoruz. Çünkü tarih doğrudan doğruya meraka bağlı bir şey. Merak edenler için orada çok önemli bir tarih var. Merakı biraz da varlık problemi üzerine düşünme bağlamında kullanıyorum. Böyle düşünme eylemimiz yoksa, buna ilişkin merakınız yoksa, tarih sizin için geçmişte kalan olaylar silsilesidir. Ben yine de merakı hangi faktörlerin tayin ettiğini bilemiyorum, kimsenin de bildiği kanısında değilim.
Bu barok çağ endüstrisi İstanbul'un doğal çevre ve eski mimari dokusunu tahrip eden ilk kirlenme olayıdır.
Hayat bir zaman kesitinde bize ait olan bir külliyeyi; yaşam onu yaşama tarzımızı ifade eder. Bu alanda fertlerin hayatını aşan topluma has bir devamlılık söz konusudur.
825 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.