Lâik olmanın birçok koşulu vardır ; ama başat koşul, din işleriyle dünya işlerinin birbirinden ayrı olmasıdır. Müslüman olmanın da birçok koşulu vardır. Ama Müslümanlığın başat koşulu, Allah'ın kelâmı olan Kur'ân’a inanmak, imân etmektir ; yâni bu, din işleriyle dünya işlerinin birbirinden ayrı olmamasıdır. Bütün yasalar ve anayasalar zamanla değişir ama İslâm'ın anayasası olan Kur'ân değişmez ve bu anayasaya (Kur'ân’a) göre, dünya işleriyle din işleri birbirinden ayrılamaz. Çünkü Kur'ân, hem bu dünyanın hem öbür dünyanın değişmez kurallarını, yasalarını koymuştur. Müslümanlıkla lâiklik arasındaki en büyük çelişki de buradadır. Hem Müslüman hem lâik olunamaz. Bu yüzden lâikliği kabul etmeyen, hatta lâikliğe düşman olan gerçek Müslümanlar kendi açılarından kesin haklıdırlar.”
Sayfa 44 - 45, Adam Yayıncılık