En Yeni Tarihte Akıl Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Tarihte Akıl sözleri ve alıntılarını, en yeni Tarihte Akıl kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tinin kendi üzerindeki ilk bilgisi, girdiği insan bireyi kılığında duyan varlık olmasıdır. Bu aşamada henüz hiçbir nesne ile ilişkisi yoktur. Kendimizi şu ya da bu biçimde belirlenmiş buluyoruz. Şimdi bu türlü belirlenmişliği kendimden ayırmaya bakıyorum ve kendimle ikileşiyorum. Böylece duygularım dış ve iç dünya olarak bölünüyor. Aynı zamanda varlık belirlenimim özellik kazanıyor, kendimi eksik, olumsuz bir varlık duyuyorum, kendimde beni kemiren bir çelişki buluyorum. Ama ben varım: bunu biliyorum ve bu bilgimi olumsuzlanmanın, eksikliğin karşısına koyuyorum. Kendimi koruyup eksikliğini kaldırmaya çalışıyorum: işte böylece varlığım içgüdüye dönüştü. İçgüdünün yöneldiği nesne beni tatmin eden nesnedir, kendi birliğimi yeniden kuracak nesnedir. Her canlının içgüdüleri vardır. Böylece doğal varlıklar oluyoruz, çünkü içgüdü başlıca duyusal birşeydir. Kendilerine içgüdümle yaklaştığım nesneler benim kendimle bütünleşmeme aracıdır: bu da teorinin ve pratiğin temelini meydana getirir.
Herşey tinin kendi üzerindeki bilincine bağlıdır: eğer tin kendisinin özgür olduğunu biliyorsa, bu onu bilmemesinden çok ayrıdır. Çünkü bilmiyorsa köledir, kölelikten memnundur, bunun kendine yakışmadığını bilmemektedir. Her ne kadar kendinde ve kendisi için daima özgürse de ilkin özgürlüğünü duyması tini özgür kılar.
Reklam
Tarih, tanrının doğasının tek belirli bir öğe açısından gelişmesidir.
İnanmak ve Bilmek
İnanma ile bilmenin ayırımı yaygın bir karşıtlık olmuş durumda. Herkes bunların ayrı olduğunu, bunun için de tanrının bilinemeyeceğini tartışmasız kabul ediyor. Eğer tanrıyı tanımak, bilmek ve bilgiyi gözler önüne sermek istediğinizi söylerseniz, insanları ürkütüp kaçırabilirsiniz. Ancak bu ayırım aslında gerçekten boşunadır. Çünkü inandığım şeyi, biliyorumdur da, kuşkum yoktur ondan. Dinde tanrıya ve onun doğasını yakından açıklayan öğretilere inanılır, ama insan inandığı şeyi her türlü kuşkunun ötesinde bilir de. Bilmek birşeyi bilincinin karşısına konu olarak koymak, bundan da kuşku duymamak demektir, fakat inanmanın bundan ayrı bir yanı yok.
Doğru-olan kendi içinde geneldir, özseldir, tözseldir. Böyle olduğu için de yalnızca düşüncede ve düşünce içindir. Tinsel olan, yani tanrı dediğimiz şey ise gerçekten tözsel ve kendi içinde özü gereği bireysel olan öznel doğruluktur.
Ahlaksal-olan, yani doğru-olan, tinsel içerik, öyle gerekiyor diye duygu derecesine indirilir, genellikle orada tutulmak istenirse, o zaman temelde bu içeriğe hayvanın formu veriliyor demek­tir, ama böyle birşeye hayvanın yeteneği yoktur. Duygu, bir içeriğin girebileceği en aşağı biçimdir; bu biçim onu, yok denecek gibi bir hale getirir. Duygu aşamasında kaldığı sürece, tinsel içerik hâlâ örtülüdür ve bütünüyle belirsizdir. İnsanın duygu yoluyla sezdiği birşey hâlâ bütünüyle özneldir ve öznel bir biçimde vardır.
Reklam
602 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.