Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Tavasin
Hallac-ı MansurYüksek Puanlı Tavasin Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Tavasin sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Tavasin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.710 üzerinden
108 syf.
10/10 puan verdi
Muazzam bir kitap , Hallac-ı Mansur'un 50 eserinden günümüze ulaşan tek eseri olduğu yazılmış ulaşan bir eseri daha vardır. 48 adet eseri acaba hangi mollalar yaktı yada yırttı attı. Günümüze ulaşan bu muazzam eseri çeviren kişi ön söze " Mansur'un Tanrılaşma ve şeytanlaşma serüveni " gibi bir ön söz koymuş , aslında kendisine uzun uzun cahilliğini anlatmak isterdim ama en iyisi Hallac ile cevap vermek yeterli olur.
"Siz bilmeyenler, bir tutmayın 'Benim' ile Tanrısal 'Ben' i ( ne şimdi, ne gelecekte, ne de geçmişte)."
İblis
Ben ilk defa birinin iblis e acınacak bir durumda olduğunu bu yazardan kavramıştım. Kitap kısa olsa da içindeki hakikatleri gözden geçirilmesi ve idrak edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Vesselam
Hallac-ı Mansur'u anlamak.
Kitap, Hallac-ı Mansur'un hapisteyken yazdığı ve günümüze ulaşan tek eseri olduğu söylenir. Tabiki içinde herhangi tahrif yapılmışmıdır, meçhul..? Fakat bu haliyle bile Hallac-ı Mansur'un anlaşılması gerçekten zor bir hal üzere olduğu bellidir. Zaten kendisi de normal sıradan insanların bu kitabı anlayamayacağını söylüyor ki bence de haklıdır. Bu kitabı çok defa okusanızda bazı noktalar anlaşılamayacaktır. Anlamanız için Hallac-ı Mansur'un haliyle hallenmeniz lazım fakat hiç kolay değil. Bu bir haleti ruhiye, adanmışlık ve nefis terbiyesi meselesidir. Aslında Mansur herşeyin Allah ile tek vücud olduğunu gördüğümüz herşeyin dolayısıyla Allah olduğunu söylemektedir. Sadece görüntüler farklıdır. Kitap uzun değil fakat bir ömrünüzü verseniz bile anlamanız çok zor. Özün özü dediğimiz kısmı öğrenmeye çalıştığı Allah'ın kendisine verdiği sırrı açık ettiği için de maalesef şehit olmuştur. Herkes okusun diyemem sadece Mansur'un genel haleti ruhiyesini merak ediyorsanız, okuyun. Çok derinlere girmeye çalışmayın derim çünkü çıkamayıp, boğulabilirsiniz.
Hallac-ı Mansur 9.yüzyıl'da yaşamış bir tasavvuf erbabı. Yaşadığı dönemdeki otoriteler için çok sıkıntı çıkaran bir âlimdir, bu çıkarımı düşüncelerinin çarpıtılıp öldürülmesinin haklı gösterildiğinden ve vücudunun parçalara bölünerek katledilmesinden ötürü yapabiliriz.
Şöyle ki Hallac-ı Mansur, bir zaman cezbe halindeyken "En'el Hakk"
108 syf.
7/10 puan verdi
Allah Teâlâ'nın aşkı ile kendinden geçtiği bir sırada; "Ene'l-Hak" dedi. Bu sözün anlamı, (Ben Hakkım) demek ise de, (Haktan başka hiç kimse yok) demek istemişti.
Kalbin masivadan arınarak Hakk'ın esma, sıfat ve zılâl nûrlarına ayna olması sonucu meydana gelen şiddetli sevgi ve aşk sebebiyle salik, akis ve gölgeleri Hakk'ın kendisi zanneder. Hallac'ın "Ene'l-Hak"dediği makam burasıdır. Elini ateşe sokan kişinin yandığında can havliyle: "Yandım, ateş oldum."demesi nasıl mecazi bir hakikati ifade ediyorsa ve bu söz; söyleyenin gerçekten ateş olduğunu göstermiyorsa "Ene'l-Hak" sözü de böyle bir mecazi idraktir. Kulun kendi fiil ve davranışlarını görmez olup kendisinde olan fillerin Allah'a aid olduğunu idrak etmesidir.
Allah Teâlâ'nın aşkı ile kendinden geçtiği bir sırada; "Ene'l-Hak" dedi. Bu sözün anlamı, (Ben Hakkım) demek ise de, (Haktan başka hiç kimse yok) demek istemişti.
Kalbin masivadan arınarak Hakk'ın esma, sıfat ve zılâl nûrlarına ayna olması sonucu meydana gelen şiddetli sevgi ve aşk sebebiyle salik, akis ve gölgeleri Hakk'ın kendisi zanneder. Hallac'ın "Ene'l-Hak"dediği makam burasıdır. Elini ateşe sokan kişinin yandığında can havliyle: "Yandım, ateş oldum."demesi nasıl mecazi bir hakikati ifade ediyorsa ve bu söz; söyleyenin gerçekten ateş olduğunu göstermiyorsa "Ene'l-Hak" sözü de böyle bir mecazi idraktir. Kulun kendi fiil ve davranışlarını görmez olup kendisinde olan fillerin Allah'a aid olduğunu idrak etmesidir.(ALINTI)
Hallac ı Mansur - Tavasin
Hallâc-ı Mansûr veya Mansûr el-Hallâc, zındıklıkla suçlanması ve uzun süren bir soruşturma neticesinde Abbâsî Halifesi Muktedir Bi’llâh'ın emriyle idam edilmesiyle meşhur olan Fars kökenli spiritüalist yazar ve mistik şâir diye anılır ise de ;
Hallac ı Mansur Enel Hak dediği için öldürüldü ama aşıklar ölmez ki ...
ölüm ecelin gelişiyle her nefsin tadacağı hakikattir ...
bizler yaşamayı keşfederken ölmeden ölen nefsleriz
Ten fanidir can ölmez
Çün gitti geri gelmez
Ölürse tenler ölür
Canlar ölesi değil !
... ilk işlenen günah ve sonrası
... ve şeytan`ın nasıl şeytan oluşu kendini nasıl savunmaya çabalaması
...tevhid inancına dair çarpıcı bir bakış
Ben sevdiğim ve hayran olduğum oyum
Sevdiğim de benden başkası değildir
Biz bir bedende iki ruhuz
Siz bana baktığınızda onu görüyorsunuz
Ona baktığınızda da beni gördüğünüz gibi...
Hallac-I Mansur’u ölüme götüren bu dizeler insanlığın eski dönemlerinden beri inanılagelen inançların devamı niteliğinde. Tanrıya aşık olmak , tanrıyla birleşmek , tanrının kendisi olmak eski inanışlarda da oldukça sık geçiyor . Bu karşılaştırmayı kitabın içinde yer alan Yezidiler’in Kutsal Kitapları ,Katarların metinleri , William Blake’in şiirleri ve daha bir çok kısa dua ve ilahiyle kendiniz yapabiliyorsunuz .
Ve o tanıdık son ...
“...tutuklanıp dokuz yıl süreyle hapsedildi....922 Yılında ölüm cezasıyla yargılandı. Kendisini astılar, sonra başını kesip bedenini yaktılar ve küllerini minareden Dicle'ye attılar. «Mucizeler göstermek, Tanrı'nın gücünü ele geçirip kötü amaçla kullanmak, Tanrıyla insan arasında aşk bağlantısı kurulabileceğini öne sürmek», ölüm cezasının gerekçeleriydi.
Fikri ve Diğer Dinlere Bakış Açısı
Öğretisi ve fikirleri
Hallâc'ın Allah'ta eriyip yok olmak anlamında söylediği "En-el Hak", yani "Ben Hakk'ım" ( En el-Hakk) sözü bahane edilerek 912 yılında tutuklandı.
"Fî" ve "An" (O’nda ve O’ndan)
Hallâc’ın savunduğu Tâsîn tevhîd akîdesinin özü olan "Fî" ve "An" kavramı Vahdet-i