Varsayalım gelecekteki bir eczanedesiniz. Eczacıya danışıyorsunuz ve o da size iki haptan birini alabileceğinizi söylüyor. Birincisini gösterip neye yaradığını soruyorsunuz.
Eczacı parmaklarıyla faydalarını sayıyor. "Kan basıncınızı düşürür, insülin seviyenizi dengeler, ruh halinizi iyileştirir. Daha fazla kalori yakmanızı sağlar, kemik erimesini engeller, felç ve kalp rahatsızlıkları riskini azaltır. Ne yazık ki uykusuzluk, deri döküntüsü, mide bulantısı, gaz, ishal, kilo alımı ve başka pek çok yan etkisi vardır." "Hmm" diyorsunuz.
"İkinci hap nasıl? Neye yarar?"
Eczacı, "Aynı işe yarar" diye cevap veriyor.
"Peki yan etkileri var mı?" diye soruyorsunuz. Gülümsüyor:
"Hiçbir yan etkisi yok."
İlk hap hayal ürünü. Yüksek tansiyonu kontrol eden beta bloker adlı ilaç grubu ile kolesterolü düşüren lipit azaltıcı ilaçlar, insülini düzenleyen diyabet ilaçları, antidepresanlar ve kemik erimesi ilaçlarının fantastik bir sentezi. İkinci hap gerçek sayılır. Adına egzersiz deniyor.
SCN, beyinde kendinden daha büyük olan hipotalamusun içinde küçük bir yumurta gibi durur. SCN'nin küçüklüğüne aldanmayın, inanılmaz derecede önemlidir. Vücudunuzun merkezi içsel saatidir. Kendinizi ne zaman yorgun hissedeceğinizi, ne zaman tetikte hissedeceğinizi ve ne zaman acıkacağınızı söyler. Hasar gören parçaların süpürülüp DNA'nın onarıldığı günlük hücresel temizlik görevini de yürütür SCN niz iyi çalıştığı zaman, ihtiyaç duyduğunuzda daha fazla enerjiniz olur, geceleri dinlenebilirsiniz ve hücreleriniz daha verimli çalışır.
SCN, el yapımı narin bir saat gibi son derece hassastır. Kendini iyi ayarlanmış bir halde tutmak için sizden bilgi ister. Optik sinir vasıtasıyla doğrudan SCN'ye iletilen ışık sinyalleriyle kendini uygun bir gece/gündüz döngüsüne sokar. Gün boyunca ışık ve alarak ye geceleri ışıkları söndürerek SCN'nizin tam ayarlı kalmasını sağlarsınız. Düzenli yemek ve uyku saatlerine uyarsanız, uyku dürtüsünü gündüz engellemek ve gece boyunca da serbest bırakmak için SCN'nize gereken bilgileri vermiş olursunuz.
Bir annenin psikolojik stresi, gelişmekte olan bebeğinin telomer uzunluğunu etkileyebilir. Irvine'deki California Üniversitesi'nden meslektaşlarımız Pathik Wadhwa ve Sonja Entringer, doğum öncesi stres ve telomerlerle ilgili bir çalışmada işbirliği yapıp yapamayacağımızı sordular ve biz de onlara katılıp yaşamın başlangıcını incelemekten
Şimdi on dokuz yaşında olan Chloe, iki yıl önce hamile kaldı. Ebeveynlerinden fazla destek veya anlayış görmeden evden ayrıldı ve bir arkadaşının yanına taşındı. Kira payını ödemeye yardımcı olmak için liseyi bıraktı ve asgari ücretle bir perakende satış işinde çalışmaya başladı. Chloe, içinde bulunduğu zor koşullara rağmen bebeğine hayata iyi bir