Aileler ve Öğretmeler İçin

Terbiye Psikolojisi

İbrahim Alaeddin Gövsa

Terbiye Psikolojisi Hakkında

Terbiye Psikolojisi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
4 Kişi
5
Okunma
2
Beğeni
193
Görüntülenme

Hakkında

“İnsan yavrusu birçok yetenekle donanımlı olarak doğuyor. Bu yetenekler çocukta birer tohum halindedir. Annesi, babası, akrabası veya öğretmenleri gibi farklı yaşlarında çocuğun etrafında yaşayan insanlar gelenekleri, hareketleri ve sözleriyle nasıl tesirler yaparlarsa çocuğun doğuşunda mevcut olan yetenekleri bu tesirlere göre gelişir. Çocuk doğduğu günden itibaren etrafındaki insanların tesirlerine tâbi olduğu için terbiye o andan itibaren başlıyor demektir. Esasında ilk günler ve ilk haftalarda bile gıda almak, uyuyup uyanmak gibi alışkanlıkları, annelerin verecekleri tesirlere göre yerleşir… Zaman geçtikçe çocuğun bütün hareketleri ve ardı sıra konuşmayı öğrenmeye başlayınca fikirlere ve hislere ait tüm özellikleri, etrafındaki insanların yaptıkları tesirlere göre oluşur. Tutumlar, hareketler, söyleyişler, sözler, düşünceler, hisler, benimsenen görüşler; annenin, babanın ve mürebbiler ile öğretmenlerin tesirlerine bağlı olur. Çocuklar üzerinde gerçekleştirdiğimiz bu tesirler bazen isteyerek, bilerek ve düşünerek yapılmıştır. Bazen de bilmeksizin ve düşünmeksizin meydana gelmiştir. Hatta terbiyeye tesir eden şeylerin büyük bir kısmı büyüklerin düşüncesiz ve iradesiz olarak yaptıkları, tabii hareketlerden ve söyledikleri sözlerden oluşur. Bunun içindir ki çocuğa tesir yapacak durumda olan insanlar her türlü hareketleri ve sözleriyle gösterdikleri örneğin ne kadar etkili olduğunun önemini anlayabilirlerse çocuk karşısındaki bütün davranışlarında ve sözlerinde mümkün olduğu kadar düşünceli ve ölçülü olmak zaruretini kabul ederler ve ona göre hareket ederler. Başkalarını terbiye edecek kişilerin ilk iş olarak kendilerini terbiye etmeleri lazım gelir. Öğretmenlerin kendi hareket ve huylarında her zaman uyanık, her zaman dikkatli bulunmaları lüzumu bundandır… İnsanlık tarihi boyunca çocuklardaki maddi ve manevi kabiliyetler tecrübelerle bir dereceye kadar anlaşılmaya çalışılmış çocukluğa mahsus niteliklerle kabiliyetler ve farklı yaşlarda beden ve ruhun uğradığı değişiklikler incelenmiştir. İşte bu iki bilgi türünün birleşiminden terbiye ilmi ve sanatı ortaya çıkmıştır.”
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.Sayfa Sayısı: 208Basım Tarihi: 2023Yayınevi: Büyüyenay Yayınları
ISBN: 9786256394117Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 41.7
Erkek% 58.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İbrahim Alaeddin Gövsa
İbrahim Alaeddin GövsaYazar · 13 kitap
1889 senesinde İstanbul'da doğdu. İlk öğrenimine İstanbulda Şemsül-Maârif özel okulunda başladı. Orta öğrenimini Vefâ ve Trabzon idâdîlerinde tamamladı. 1907 senesinde Mekteb-i Hukuka girdi. 1910 yılında mezun oldu. Bir sene Adliye Nezâretinde memurluk yaptı. Sonra Trabzon Sultânîsine edebiyât öğretmeni tâyin edildi. 1913 senesinde psikoloji ve pedegoji tahsili için, İsviçreye gönderildi. Cenevre Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü ile Jean Jacques Pousseau Pedegoji Enstitüsünü bitirdi. 1916da yurda döndü. İstanbul Dârülmuallimîni psikoloji ve pedegoji öğretmenliğine tâyin edildi. Aynı okulda üç sene müdürlük yapan İbrahim Alâaddîn Gövsa, 1926 yılında Maârif Vekâleti Tâlim ve Terbiye Dâiresi âzâlığına getirildi. 1927 senesinde Sivas mebusu seçildi. İki dönem mebusluk yaptıktan sonra, 1935te Maârif Vekâleti müfettişi, 1936dan 1946'ya kadar İstanbul mebusu oldu. Zirâat Bankası idâre meclisi üyesiyken 1949 senesinde Ankara'da öldü. İlk şiirleri aruz ölçüsüyle Servet-i Fünun ve Hıyaban dergilerinde çıkmıştır. Yeni Mecmua'da çıkan hece şiirleriyle Millî Edebiyat akımı içinde görülür. Milli Edebiyat akımını benimsedikten sonra vatan, yiğitlik ve millet konularında hece ile şiirler yazmıştır. Edebiyatımızda çocuklar için şiir çığırının öncülüğünü yapmıştır. Çocuklar için yazdığı şiirlerinde onları yurt sevgisine, iyiye ve güzele yöneltmeyi amaçladığı görülür. Atatürk için yazdığı Tavaf şiirini aruzla ve yabancı sözcükler kullanarak yazmış olmasına karşın, coşkuyla söylemiştir. Ünlenmesinde bu şiirin etkisi büyüktür. Ayrıca farklı dergi ve gazetelerde çeşitli konularda yazılar, fıkralar, mizahî yazılar, gülmece öyküsü, monografi, pedagoji, biyografi, şiir, hikâye, hiciv, psikoloji, çocuk psikolojisi, eğitim, çeviri ansiklopedi ve sözlük yazımıyla uğraşmış; hemen her türlü edebiyat dalında yapıt vermiştir. Aruzdan heceye, Ulusal edebiyattan eğitim amaçlı çocuk şiirlerine, toplum şiirlerinden biyografi, sözlük ve ansiklopedi çalışmalarına geçer. Son dönemde daha çok edebiyat tarihi çalışmalarına yönelmiş, az sayıda da olsa yeniden aruz ölçüsüyle şiir yazıp yayımlamıştır.