Hayat bir şeyle başka bir şey arasında sonsuz sayıda seçimlerden ibarettir, hiç bitmeyen bir seçim ama biz öyle olduğuna inansak bile asla özgürce karar veremeyiz, seçimlerimiz bize başkalarının, yani tanrıların, hakimlerin, hükümdarların, kölelerin, babaların, anaların, çocukların dayattığı koşullarla belirlenir.
.. sen, benim çocukluğum.. sen, benim ebedi sevgilim, sen, senin başka biri olma ihtimalin; benim başka biri olma ihtimalim; birlikte başka birileri olma
ihtimalimiz; imkânlarımızın solmuş çiçekleri, gerçekliklerimizin kırılıp parça parça olmuş kabuğu..
Marslılar ve Venüslüler işgal etmedi dünyamızı, on beşinci yüzyıldan gelen sapkınlar ve keşişler, on altıncı yüzyıldan gelen fatihler ve ressamlar, on yedinci yüzyıldan gelen şairler ve müteşebbisler, on sekizinci yüzyıldan gelen filozoflar ve devrimciler, on dokuzuncu yüzyıldan gelen fahişeler ve sınıf atlayanlar: Geçmiş doldurdu bizim yerimizi… Peki ya sen, senin olan bir devirde mi yaşıyorsun, yoksa başka bir zamandan gelen bir hayalet misin
Ağustos ne okurum hakkında hiç bir tasarım yok ... sürüye uygun adım ilerlediğim için (salgın sürecinde )sürekli benimle birlikte gezen şarkımı ekliyorum buraya youtu.be/ZwbAEmBD-O0
(kendi gözüme yumruk atasım da yok değil hani ) ..
madde iki Ağustos benim büyüme ayım yani Aslanların doğum günü dönemi :)) bu sebeple de kafamda