Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tevhid ve Değişim

Celaleddin Vatandaş

Tevhid ve Değişim Sözleri ve Alıntıları

Tevhid ve Değişim sözleri ve alıntılarını, Tevhid ve Değişim kitap alıntılarını, Tevhid ve Değişim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüz demokratik toplumlarda da hakimiyetin/egemenliğin halka ait olduğu israrlı şekilde vurgulanarak halk ilâhlaştırılır. Ancak aslında bu, gerçekte kendi ilâhlıklarını gizlemek isteyen ileri gelenler'in (tağutların, yöneticilerin, zenginlerin, hatta sanatçıların) oluşturdukları yapay bir sığınaktır. Sahte biçimde ilahlaştırdıkları halkın adına kendileri hüküm koyarak, işlerini yürütürler. Buna da halkın kendi kendini (temsilcileriyle) yönetmesi diyerek halkı aldatmaya ve tağutluklarını devam ettirmeye muvaffak olurlar.
Bir gün kıskanç fakihler inkâr ve inatları sebebiyle Mevlâna'dan "Şarap helal mıdır veya haram mı?" diye sordular. Onların maksadı Şemseddin'in (Şems-i Tebrizinin C.V'nin notu) şerefine dokunmaktı. Mevlâna kinaye yolu ile "İçse ne çıkar, çünkü bir tulum şarabı denize dökseler, deniz değişmez ve denizi bulandırmaz. Bu denizin suyu ile abdest almak ve onu içmek caizdir. Fakat küçücük bir havuzu, şüphesiz bir damla şarap pisletir. Böylece tuzlu denize düşen her şey tuz hükmüne girer.Açık cevap şudur ki, eğer Mevlâna Şemseddin şarap içiyorsa, her şey ona mübah olur. Çünkü o deniz gibidir. Eğer bunu senin gibi bir kahpenin kardeşi yaparsa, ona arpa ekmeği bile haramdır." buyurdu."(Eflakî 2/94)
Reklam
..diğer ilahlara kulluk etmek âsiliktir ama kişinin kendisini ilah mevkiîne koyarak başkasını kendisine kulluk ettirmesi isyanın ta kendisidir.
Sayfa 103 - Pınar yayınevi
Bu da göstermektedir ki, insanlar için düşünce ve yaşantılarının temelini oluşturan her sistem, inanç veya felsefe, din ismini almasa dahi, gerçekte birer din’dirler.
Sayfa 42 - Pınar Yayınevi
Ahmed bin Hanbel (rh)
"Cahil cehaleti dolayısıyla sustuğunda, alim de korkudan susarsa; Allah'ın delili ne zaman ortaya çıkar?"
Reklam
"Ey Adem oğlu! Allah'ın gazabına (düçar olmak pahasına) herhangi bir kimseyi tasdik etmeyin. Allah'ın lütfundan dolayı başkasına şükretmeyin." Hasan el Basri Rh
"Aman yarabbi! İnsanlara ne oluyor da Kur'ân âyetlerinden, vahiyden yüz çevirip, Kur'ân'ın bilgi hazinelerinden ilim almaktan vazgeçiyorlar? Basiretlerini aydınlatmayı, canlandırmayı niçin terkediyorlar? Fikirce, bir kısım görüşlerden çıkarılan sözlerle (düşüncelerle) yetiniyorlar; bu görüşlerden dolayı aralarındaki bağları koparıyorlar, birbirlerini aldatmak için yaldızlı fikirler atıyorlar. Böylece de Kur'ân'dan uzak kalıyorlar." İbn Kayyım el-Cevziyye(Rh)
Ey Nas, kuşkusuz Kur'an'dan sonra kitap, Muhammed (sav)'den sonra da peygamber yoktur.Biliniz ki, ben hakim değil, infaz ediciyim. Kanun koyucu değil, tâbiyim. Ben sizin hiçbirinizden daha hayırlı değilim. Üstelik içinizde yükü en ağır olan kişiyim. Zalim devlet reisinden kaçan adam zâlim değildir. Şurasını iyi biliniz ki, Allah'a isyan hususunda kula itaat edilmez." Ömer b.Abdülaziz (rh)
Tevhid hakikatine göre, eğer bir toplumun hukuk sistemi vahyi esaslara dayanıyor, yönetimi (siyaset) ve ekonomik, hukuki, sosyal vs. yapıları bu esaslara göre gerçekleştiriliyorsa o, Tevhidi bir toplum, dolayısıyla Tevhidi bir yönetimdir. Daha özel ismiyle; İslâm toplumu ve İslam yönetimidir
Reklam
"Kabe'nin Rabb'ine andolsun ki İslam'ın değirmeni ters dönmeye başlamıştır. Bakınız, bundan sonra ne gibi bozukluklar meydana gelecek görünüz." Hz. Osman
"Ey Muhammed Ümmeti! Rabb'ınızdan size inzal edilen bu kitaba ittiba ediniz ve bunsuz birtakım evliyaya ittiba etmeyiniz. Yani gerek ins ve gerek cinden herhangi bir dostun, bir zâhirin, bir veliyyu'l emr'in bizzat kendilerine tabi olmayınız. Onlara uyup uymamak için evvel emirde Rabb'ınızdan indirilmiş olan bu kitaba ittiba-i miyar ittihaz edininiz. Kitaba mugayir(aykırı) olan, Rabb'ınızın emr'ü nehyine muhalif bulunan hususatta gizli, aşikâr kimseye uymayın, izinden gitmeyin" Muhammed Hamdi Yazır (Hak Dini, 3/2122)
Özü itibarıyla insana din oluşturma veya Allah'ın dininde değişiklik yapma yetkisi verilmemiştir. İnsanın böyle bir hakkı yoktur. İnsana düşen, Allah'ın hükümleri karşısında "İşittik ve itaat ettik." demek ve bunu gerçek kılmaktır.
Allah'ın razı olduğu tek din olan İslâm, bireysel ve toplumsal bütün alanları kapsayan bir hukuk sistemidir.Bu hukukun kaynağı ise sadece Allah'dır. Allah'ın hukuku (hükmü) dışındaki ise Allah'tan olmadığı için meşru değildir. Dolayısıyla o meşru olmayan hukukları uygulayan yöneticiler de meşru değildir. Diğer bir ifadeyle "Din ve şeriat koymak, çıkışı ve uygulanışı ile nehiyde bulunmak ulûhiyyetin sıfatlarından"olup bu sıfat ise sadece Allah'a ait olduğu için (Lâ ilâhe illallah) sadece Allah'ın sosyal, siyasî, ekenomik vs. sistemi meşru, onun dışındakiler ise zulmün tezahürleri olan cahiliye sistemleridir. Bütün cahili sistemler ise yok olmaya mahkûmdur.
"Dış dünyada Allah'ın varlığını kabul edişimiz yeterli değildir. Acaba bizim evrenimizde de Allah var mı? Tekrar kendimize soralim; hangi evrende yaşıyoruz? Allah'ın bizi görmekte olduğu ve Allah'ın görkemli ve eşsiz huzurunu algıladığımız bir evrende mi? Yoksa sadece bilimsel ve felsefi açıdan Tanrı'nın varlığını kabul edip de bu kabulden hiç mi hiç etkilenmediğimiz bir evrende mi? Böyle ise, Tanrı'nın hayatımızda bir etkisi ve görevi bulunmadığı kanaa- tinde isek, yaşayışımız bunu gösteriyor ise, nasıl olur da "Tevhidi" dünya görüşüne sahip olduğumuzu söyleyebiliriz?" Abdülkerim sürûş
201 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.