Yazar bu kitabında New-york'lu bir ailenin oğlu olan Holden Caulfield'in iç dünyasını, hislerini, düşüncelerini, sevdiklerini ve sevmediklerini anlatıyor, özellikle Holden'in gençlik dönemini, okul hayatını anlatıyor. Kitap size başta garip gelebilir, itici gelebilir ama kitaba Holden Caulfield'in gözünden bakarak okuduğunuz zaman o yaştaki bir çocuğun hislerini de anlamış oluyorsunuz ve kitap sizi içine alıveriyor.
"Her neyse, hep büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta-yetişkin hiç kimse yani benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim... " diye düşünen minik yaramaz Holden Caulfield'i kim sevmez ki... Ben beğenerek okudum, okumanızı tavsiye ederim.