Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Knupnu'nun Şarkısını Dinliyorum

Tımarhane Günlüğüm

Sibel Torunoğlu

Tımarhane Günlüğüm Gönderileri

Tımarhane Günlüğüm kitaplarını, Tımarhane Günlüğüm sözleri ve alıntılarını, Tımarhane Günlüğüm yazarlarını, Tımarhane Günlüğüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şizofren tanımı, bir şizofrenin kaleminden;
Şizofren cesur kişidir, merttir, faydacılıktan çıkardan uzaktır; şairdir, ressamdır, oturduğu yerde ışık ve gölgenin duruşuna dikkat eder. Cansız olanla olmayan arasındaki bağdır. Ona göre canlı cansız her şeyin bir varoluş onuru vardır. En iyi arkadaşıyla, içtiği sigaranın küllüğünde duran sigaraları arasında fark yoktur. Elmayla, çiçekle, börtüböcekle konuşur. Hamam böceği arkadaşları vardır. •Sibel Torunoğlu, belki de dünyanın en 'özel' hastalığından muzdarip bir yazar. Parlak bir eğitimin ardından, sürekli girip çıktığı tımarhanelerde yazdığı günlükler ve metinlerden oluşan bu kitap, bir şizofrenin karmaşık ama bir o kadar da renkli dünyasını gözler önüne seriyor. -“Çıldırmak bireysel adaletidir insanın. Ara sıra her şeyi unutup bir kahkaha atmayı kendime çok görmüyorum.”
·
Puan vermedi
Deli mi?
Tımarhane Günlüğüm, Sibel Torunoğlu'nun 2001 yılında yayımlanan otobiyografik romanıdır. Roman, yazarın 1990'lı yıllarda yaşadığı psikolojik kriz ve bu krizin sonucunda geçirdiği psikiyatri kliniğindeki tedavi sürecini konu alır. Torunoğlu, romanda, krizin başlangıcından, tedavi sürecinin her aşamasından ve bu süreçten öğrendiği derslerden bahseder. Yazar, oldukça içten ve samimi bir dille kaleme aldığı romanında, akıl sağlığının ne kadar önemli olduğunu ve bu konuda yardım almak için utanılmaması gerektiğini vurgular. Tımarhane Günlüğüm, psikolojik sorunlar yaşayan ve bu sorunlarıyla başa çıkmak için mücadele eden kişiler için önemli bir kaynaktır. Roman, aynı zamanda, akıl sağlığının önemine dikkat çekmesi ve bu konuda farkındalık yaratması açısından da değerlidir. Romanın güçlü yönlerinden biri, yazarın yaşadığı krizi ve tedavi sürecini oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatmasıdır. Torunoğlu, okuyucuya kendi iç dünyasını ve bu süreçte neler hissettiğini açık bir şekilde aktarır. Bu sayede, okuyucu, yazarın yaşadığı deneyimi daha iyi anlayabilir ve bu deneyimden kendi hayatında da yararlanabilir. Romanın diğer bir güçlü yönü ise yazarın üslubudur. Torunoğlu, oldukça sade ve anlaşılır bir dil kullanır. Bu sayede, roman, her kesimden okuyucu için erişilebilir bir hale gelir.
Tımarhane Günlüğüm
Tımarhane GünlüğümSibel Torunoğlu · Stüdyo İmge · 200113 okunma
Reklam
Feratlar ve küpekler giremez
"Şu deliler neden büyümez? Deliler korkar mı büyümekten? Yoksa Nietszche'nin dediği gibi "En büyük olgunluğun çocukluğa ulaşmak" olduğunu bilirler mi yüreklerinde?"
“Yaşamak,rolünü iyi oynamaktır. Çemberin dışında kalırsan acı çekersin.EEEE… peki o zaman,ama hava kararıyor,işte gece ve büyü başlıyor,ölümsüzlük zamanı."
Ben bir suç işlemiştim galiba ve cezalandırılmalıydım. Ama herhalde çocuk olduğum için beni insan biçiminde bir makinenin içine kapattılar. Sonra o makine benim biçimimi aldı. Benimle kaynaştı. Şu anda ben makinenin içinde hapisim. Ama makine benden daha insan.
Demek ki bu ülkede bazı şeyler hiç değişmiyormuş.
Artık insan hakları, kişilik hakları, kadın hakları gibi konular toplumda göstermelik. Benim başıma gelenler ve gelebilecekler bütün kadınlar için söz konusu. Ve gerçekten bu ülkede artık Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını, manevi konuları ağızlarına ciklet yapmasınlar, çünkü parası olan konuşuyor.
Reklam
İlişkilerimiz de tükenmeye yüz tuttuğunda onları yeniden üretebilmeliyiz, yaşarken bazı şeylerden ilham almalıyız.
Ve sevgili arkadaşım eğer biraz fazla şikayetçiysen, kişilikliysen, ailenle geçinemiyorsan, yaşamak adına bir şeylerin savaşını veriyorsan sen de kendini tımarhanede bulabilirsin.
Sevgili arkadaşım tımarhaneye yatırılmak güçlüler ile zayıflar arasında zayıf olanın harcanmasından başka bir şey değildir.
Artık erdem ve özgürlük adındaki kuşlar neredeyse yakalanacak, bir kafeste yetkin ruhların dilek tutmalarını bekleyecekler. Dilek öyle bir şey ki, mülkün temeli!..
Reklam
İnsanın aklı bile yoksa müzik bir beyin olabilir, hele de bir de çay varsa,herhangi biri olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Her şey boş ve yitikti. Hiçbir şeye uğrunda ölünebilecek kadar inanmadı kadın. Hiçbir şeye inanmamak adına bile ölmedi.
YAĞMUR... KUŞ... ÜRPERTİ...
GECE... onun ülkesinde av mevsimi. Bir erkek geyiğin ölüm uğultusuyla çöktüğünü gördü. Acının bedenine dokunuşu ağlatacaktır onu. "Şevişmek" der "ölüme benzer sevdiğimin ülkesinde."
Sayfa 44
Mutlu olmak metafizik bir biçimde bazı insanlara çok görülüyor, ille de felsefe yapacaksın, sanat, antropoloji, bilimkurgu takılacaksın. Rahat rahat sevişip, birlikte olup mutlu olmaya izin yok. Derler ya sevgi tükenirmiş. Benim hiç sevgim tükenmedi. Galiba hiç kimseyle sevgimi tüketecek kadar beraber olmadım.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.