Tırmanış adeta "kendini bil" anlamını taşımaktadır.
Ululuk yeşilliğin bolluğundan, dağların yüceliğinden ve gökyüzünün aydınlığından ileri gelir, bu aydınlık öylesine parlaktır ki gökyüzünün mavi görünebilmesini bile engeller; göğün bürüneceği o mavi renk, bir parıltının , ışıldayarak hareket eden bir beyazın, bir kalay renginin ardında beklemektedir.(güneş öncelikle en yüksek dağların tepesine ışık saçar, parıltıları buraya daha uzun süre erişmez) .
“ Tek başına tırmanan kişi emniyet imkanından yoksun olduğu ve olası bir düşüşte yitip gideceği için ayağını koyacağı her noktayı kazmasıyla iyice incelemek zorundadır; hatta daha da önemli ve öncelikli olarak, yürümeye elverişlilik bakımından pek çok yer daha en başından ihtimal dışı kalır. Tek cümleyle söylemek gerekirse: yalnız bir tırmanişçı
açısından buzulla mücadele, tek tek zorluklara girişmekten ziyade zorluklardan sakınmak demektir.”