Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Yönelik Şiddet

Şeref Uluocak

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Yönelik Şiddet Gönderileri

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Yönelik Şiddet kitaplarını, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Yönelik Şiddet sözleri ve alıntılarını, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Yönelik Şiddet yazarlarını, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Yönelik Şiddet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ben de şu kitapları listeye eklemek
Filozof mazikeen.

Filozof mazikeen.

@filozofmazikeen
·
19 Nisan 2022 09:02
Feminist Okumalar
Reklam
cinsiyet (sex) ve toplumsal cinsiyet (gender) farkı;
Cinsiyet ; -Doğaldır. -Biyolojik farklılıklara işaret eder. -Zaman ve mekana göre değişmez. Toplumsal Cinsiyet -Sosyo-Kültüreldir. -İçerisinde bulunduğu yapının etkisi altındadır. • Eril ve dişil niteliklere, bunların toplum tarafından ne şekilde anlamlandırdığına, davranış modellerine, cinsiyetle ilgili rollere, sorumluluklara dayanır. • içerisinde bulunduğu yapıdan etkilenir, dolayısıyla da zamana ve kültüre göre değişir. • Aile gibi toplumsal kurumlarla ilişkisine göre farklılıklar gösterebilir.
işte bu yüzden bilinçli kadın= bilinçli toplum!
Erkekler ilerleyen yaşlarda, baba rol model olarak öne çıkıncaya değin, çocukluğun ilk yıllarında anneleri ile özel alanda gerçekleşen sosyalizasyon süreci içinde “erkek olmayı” öğrenmektedirler.
Özel alanın müdahale edilemez algısının yansıması olarak polisin bu tür eylemlere müdahale etmek istemesinde gönülsüz davrandığını belirten ve bu eylemleri aile içinde yaşanan ve ailenin çözmesi gereken sorunlar olarak gören bu yaklaşım, aile içi şiddeti meşrulaştırmakta önemli bir role sahip görünmektedir.
kişisel olan politiktir: başlatmayın mahreminize :D
"kişisel olan politiktir." sloganı, ataerkil güç pratiklerinin yansıdığı ev ve aile ilişkilerinde kadınların yaşadığı ve maruz kaldığı baskının, bireysel ve kişisel bir mesele olarak bir mahremiyet konusu olarak ele alınamayacağını, maruz kalınan eşitsizlikçi ve ayrımcı pratiklerin, bütün bir toplumu ve kamusal alam ilgilendiren bir sorunlar dizgesi içerdiğine dikkat çekmektedir.
Reklam
Kadınlar doğumdan önce başlayan ve yaşamları boyunca devam eden bir cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmaktadır: Doğum Öncesi; cinsiyete yönelik kürtaj, hamilelik sürecinde dayağın yarattığı etkiler, zorla hamile bırakma. Bebeklik; kız bebekleri öldürme, duygusal ve fiziksel taciz. Beslenme ve tıbbi bakım hizmetlerine erişimde ayrımcılık. Çocukluk; çocukları zorla evlendirme, kadın sünneti, ensest ve cinsel taciz. Beslenme, tıbbi bakım ve eğitim hizmetlerine erişimde ayrımcılık. Çocukları fuhuşa zorlamak. Ergenlik; sevgili şiddeti, işyerinde cinsel taciz, cinsel taciz, tecavüz, fuhuşa zorlamak. Yetişkinlik; yakın partner şiddeti, evlilikte tecavüz, başlık parası, cinayet, işyerinde psikolojik ve cinsel taciz, taciz. Engelli kadınların engelliliklerini suistimal etmek. Yaşlılık; yaşlılara ve dul kadınlara yönelik suistimaller. Ekonomik nedenlerle dulları intihara ya da cinayete zorlamak. Cinsel, fiziksel, duygusal şiddet.
ÖNEMLİ! Şiddete Eğilimli Erkeklerin Özellikleri;
Düşük benlik saygısı içindedirler • Sıklıkla terk edilme ve kayıplar yaşama korkusu duyarlar • Güvenlik ihtiyacı içinde aşırı bağımlılıklar geliştirirler • Mahremiyet ile ilgili sorunlar yaşarlar • Kişilik bozukluğu tanısı konulan bir çok vaka bulunmaktadır • Engellenme durumlarına karşı düşük tolerans gösterme eğilimindedirler • İstismara ve şiddete maruz kaldıkları ya da buna tanık oldukları ailelerde büyümüşlerdir. • Kendi davranışları ile ilgili olarak inkar, küçümseme, iddiacı olma ve yalana yönelme gibi tutumlar sergileme eğilimindedirler • Genellikle, şiddetin genel kabul görmüş, gündelik hayatla baş etme yollarından biri olduğunu düşünürler • Empati yapma yetenekleri zayıftır • Kadın ve erkek rolleri konusunda katıdırlar • Sıklıkla kendilerinin özel olduklarını düşünme eğilimindedirler ve buna bağlı olarak özel ilgi ve bakıma hakları olduğu görüşündedirler
Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin kurbanları sadece kadınlar olmasa da ataerkil sosyokültürel yapıdan en çok etkilenen ve bu nedenle baskıya maruz kalanlar çoğunlukla kadınlardır.
Ataerkillik, günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Erkeklerin egemenliği adına kadınlar ve queer bireylerin baskı görmesine, hukuktan siyasete, ekonomiden eğitime yaşamın her alanında cinsiyetler arasmda eşitsizlikler yaşanmasına, kadınların ev içi alana hapsedilmesine, queer bireylerin dışlanmalarına ve “normal” yaşantılar sürme olanağı bulamamalarına (toplumsal) cinsiyet temelli şiddet, taciz ve tecavüzlerin yaşanmasına, homofobiye ve transfobiye yol açmaktadır.
Reklam
“Kadınlardan beklenen daha çok çocukları, eşleri ve evleri ile ilgilenmeleri, ev işleri yapmaları, duygusal yönlerden naif, sakin, fedakâr, duyarlı vb. davranışları sergilemeleri iken erkeklerden daha çok çocuklarının, eşlerinin ve evlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan, ailesini koruyup kollayan, duygusal açıdan güçlü, özverili, çalışkan vb. olmasıdır.”
kadının aile içerisinde ekonomik şiddete maruz kalma biçimleri çeşitlilik göstermektedir; • Kadının parasını denetleme, kontrol etme • Kadının çalışmadığı durumlarda evin idaresi için kadına yetersiz para vermek • Kredi kartına el koyma • Kadını çalışmaya zorlama • Mülkiyet hakkını kadının değil sadece kendisi üzerine yapma • Kadının eğitim almasına engel olma • Kadının çalışmasına engel olma
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.