Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sanki yazdan da öte bir şeyin can çekişmesi uzayıp giderdi havanın boğucu sıcaklığında; havada asılı duran, en küçük bir esintinin uzaklaştırmadığı bu örtü yavaş yavaş çöker ve aynı tekdüze kefenle örterdi sık defnelerin, güneşin kavurduğu çimlerin, solmuş süsenlerin ve havuzun, elle tutulmaz bir kül tabakasının, belleğin elle tutulmaz ve koruyucu sisinin altında yavaş yavaş kokuşan havuzun üstünü. Son
Sayfa 91 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
"Ne kadar da güzeldi onca çiçeğin ortasında!" .
Sayfa 75 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
- ve sessizlik, yalnızca, zaman zaman, orada burada tepesi kırılan o kırışıklardan birinin serin şırıltısı, artık mavi olmayan, gittikçe kararan bir tür şişe yeşilindeki suyun yüzüne tunç yansımaları düşüren günbatımı ışıltıları, ... sonunda kapkara kesilen deniz ve o kapkara sessizlikte bir fenerin hafif kızılımsı ışığında seçilen güverte, olduğu yerde hafifçe sağa sola yalpalanan kayık, yıldızlı göğe doğru yükselen ve bir takımyıldızdan öbürüne tembel tembel salınan kapkara direk ... .. suyun hafif şıpırtısı, hepsi o kadar, ... .
Sayfa 40 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
yeniden; ve zaman zaman denizden gelen bir esinti, yaprakları yatağana benzeyen soluk mor çiçekli süsen çiçeği kenarlıkların üstündeki mimozaların hafif yapraklarını, sık zakkum demetlerini ve havuzun yanı başında -her zamanki kullanıcısı kendini çok yorgun hissedip içeride kalmayı ya da boğucu sıcağın akşama doğru azalmasını beklemeyi yeğlediyse eğer yalnız ve boş duran okuma koltuğunun solmuş kumaşını ürpertirdi usulca.)
Sayfa 79 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Cam fanusumun içinden bakarken olan biteni zaman içine kesin biçimde yerleştiremiyordum ve beynim, iki sözcüğün bir araya gelmesindeki vurgunun etkisinde kalıyordu yalnızca: çiçekler ve ölüm. .
Sayfa 76 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.