Sosyal, Kültürel, Ekonomik Temeller

Türk Demokrasi Tarihi

Kemal H. Karpat

En Eski Türk Demokrasi Tarihi Gönderileri

En Eski Türk Demokrasi Tarihi kitaplarını, en eski Türk Demokrasi Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Demokrasi Tarihi yazarlarını, en eski Türk Demokrasi Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
412 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bu kitabın temel konusu, Türkiye’nin tek parti rejiminden çok partili demokrasiye geçişidir. Bu olayın 1945-46 yıllarında şeklen gerçekleşmesine rağmen, demokrasiye geçiş mücadelesi günümüzde de olanca şiddetiyle devam etmektedir. Türkiye’de yaşayan bir kimse olayları tarafsız bir şekilde ele almakta zorlanabilir, duygusal yaklaşımlarda bulunabilir. Oysaki yazar yılın büyük bir kısmında ABD’de yaşadığı için olaylara daha soğukkanlı, başkalarının tesirinden uzak, şahsi arzularının esiri olmadan, akla dayanarak hüküm verebilmiş ve çok yerinde tespitler yapmıştır. On yedinci yüzyıl, Osmanlı medeniyetinin ‘’olgunlaşma dönemi’’ sayılabilir. Orta sınıfın gelişmesi, kitap sayısının artışı ve Sultan Ahmet Camii gibi mimari anlamda şaheser bir yapının bu zamanlara tesadüf etmesi, Osmanlı Devleti’nin askeri anlamda zayıflamasına karşılık, yaşam ve ilim alanında geliştiğini göstermektedir. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında orta sınıflar Müslüman ve gayrimüslim olarak ikiye bölünmüşlerdi. Osmanlılık anlayışı, Müslümanlar ve gayrimüslimler arasında eşit vatandaşlık yoluyla siyasi bütünleşme gayretlerine karşın başarılı olamadı. Devlet, bilhassa II. Abdülhamit döneminde, hem modernleşmiş ve kısmen profesyonel bir bürokrasi ve yeni kurumlar yaratmaya gayret etti hem de bunun Müslüman çoğunluğun kültürüne ve özüne uygun bir şekilde almasını sağladı.
Türk Demokrasi Tarihi
Türk Demokrasi TarihiKemal H. Karpat · İstanbul Matbaası · 1967236 okunma
Serbest Fırkanın başarısının sebeplerini araştırmak üzere Mustafa Kemalin memleket içinde yaptığı uzun seyahat gösterdi ki, halk, Serbest Fırkayı tutmakla memleket içinde hakim olan kötü durumu protesto ediyordu.
Sayfa 63 - İstanbul MatbaasıKitabı okudu
Reklam
Halkçılar da Demokratları halk mahkemeleri kurup "zalimleri!" mahkum ettirmekle, zenginlerin malını bölüşmekten söz açmakla, ana gayelerinin Halk Partisi'ni yıkmak olup Arap harflerinin yeniden kabulü ile ezanın Arapça okunması gibi vaatlerde bulunarak dini siyasete alet etmekle suçluyorlardı.80 Bununla beraber, her iki parti de komünistlik meselesini bu seçim kampanyasına katmadı; DP'yi komünist amaçlar gütmekle suçlayan Yozgat valisi mahkemeye verildi ve mahkum edildi.
Sayfa 142 - İstanbul MatbaasıKitabı okudu
Öcü gibi gösterilen kavramlardan
Cemaat, bugün genellikle din topluluklarına verilen isimdir. Oysa cemaatin asıl arılamı, insan topluluğudur ve kökü "cem"dir. (toplamak) Bu yüzden cemaat terimi, aşiretler için kullanıldığı gibi, birbirine içten yakınlık duyan ve biri diğerine dayanan eşit kişilerden oluşan başka topluluklara da verilir. örneğin, yeniçeri ocaklarının diğer ismi cemaattir ki bazen meslek kuruluşları da kendilerini cemaat olarak adlandınrlar. Böylece cemaatin ana özelliği yakınlık dayanışma, eşitlik, yani beraber olmaktan doğan bir çeşit yakın akrabalıktır. Bu, kan bağı değildir. Şüphesiz ki ortak din, dil ve soy bu dayanışmayı güçlendirebilir; fakat sosyolojik bakımdan cemaatin en önemli özelliği, bu dayanışma, ortaklık duygusu ve beraberliktir.
ifta fıkhi meseleler için değil midir?
Şeyhülislamlığın ana gayesi, din işleriyle devlet işlerini ayrı tutarak birinin diğerinin sahasına müdahalesini önlemek ve din kopularında görüş ifade etmekti ki bu işlevin adı ifta idi.
Çünkü onlar hürriyeti tanımayanlara hürriyet verilmesini doğru bulmuyorlardı.
Reklam
237 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.