Türk Dış Siyasetinde Kuzey Kafkasya Siyasi Muhacereti Gönderileri
Türk Dış Siyasetinde Kuzey Kafkasya Siyasi Muhacereti kitaplarını, Türk Dış Siyasetinde Kuzey Kafkasya Siyasi Muhacereti sözleri ve alıntılarını, Türk Dış Siyasetinde Kuzey Kafkasya Siyasi Muhacereti yazarlarını, Türk Dış Siyasetinde Kuzey Kafkasya Siyasi Muhacereti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İstanbul
İstanbul, Sovyetlerin haricinde Polonyalı, Fransız, İngiliz ve Alman istihbaratının da faaliyet merkezi olmuştu. İngiliz ve Alman istihbaratları ise bunlardan daha yaygın bir istihbarat ağı yaratıp, etkin faaliyet göstermekteydi.
Sayfa 182
Sovyet İstihbaratı
Orneğin, Sovyet istihbaratı 1929 yılına kadar Türkiye'de, sadece Istanbul'da ki SSCB elçiliğinde bulunan resmi istihbarata sahipti, Ankara'da ise KGB'nin 1928 yılına kadar hiç temsilcisi yoktu. Bu durum, siyasi sebepler haricinde, SSCB'nin Istanbul'da tüm doğuda faaliyet gösterecek olan bir istihbarat merkez kurma arzusuyla bağlantılıydı ve bunu gerçekleştirmek için Türk hükümetinin hoşgörülü yaklaşımı gerekliydi.
Sayfa 182
1930'lu Yıllarda Kafkas Göçmenleri
Kafkas göçmenleri, 1930'lu yıllarının başında, siyasi gelişmeler sonucunda üç kısma ayrılmıştı. Birinci grubu oluşturan Dağlı ve Azerbaycanlı sürgünler Türk yanlısıydı. İkinci grup Kafkasya konfederasyonu çerçevesinde Kafkasyalı Müslüman göçmenlerle birleşmiş ve onlarla işbirliği içinde olan gürcü siyasi partilerden şekillenmiştı. Gürcü siyasi partileri Avrupa yanlısı olup, Türk etkisini azaltmaya çalışmaktaydı. Üçüncüsü ise, ayrı olarak hareket eden ve kendi siyasi partileri etrafında kümelenmiş olan Ermeni siyasi muhaceretiydi.
Sayfa 175
1936 Mayıs ayında "Ermeni-Gürcü birliği" başlığıyla "Şimah Kafkasya" dergisinde yayınlanan makalede, Kafkasya birliğine karşı olarak tenkit edilmesinin haricinde, "Beyanname açıkça Gürcü-Ermenilerin diğer Kafkasyalılardan tamamen aynı olduğunu ileri sürüyor ve Ermeni-Gürcü milletlerinin milli iradesini icab eden esaslı istikamete yani Şimale doğru değil, Türkiye karşı -ki Türkiye ile mücadele, Kafkasya kurtuluş hareketi için bir felaket olur - çevirmeğe çalışıyorlar.
Sayfa 171
Kafkas Birliği
Kafkas birliği, tabii olarak, yaratıcı bir şekilde Kafkasya'nın hukuki demişti ki: "Onlar (yani: Kafkasyalı isyancıları) Kuranla İncil, ortodoksla grigoryan arasında fark mevcut olmadığını iddea ediyorlar. Is o kadar ilerilemiş ki, Türk asilerinin başında Ermeni keşişi duruyor, Daralagözde Ermeniler Türklerin kumandası altında savaşıyorlar Şamhor nahiyesinde ise İmam şii, sünni, gregoryan ve ortodokslara ant içtirmiştir". İşte, bugünkü Kafkasya hakikatı budur: "Türk asilerin başında Ermeni keşişi duruyor", "İmam şii, sünni, grigoryan ve ortodokslara ant içtiriyor"... Bu hakiki birliğinin tezahürü 14 Temmuzda imzalanan Misaktır", demektedir.
Sayfa 169
Bir zamanlar Türkiye
Kafkasya ve Kırım Müslümanlarını Polonya'dan ziyade, tamamen güvendikleri Türkiye'yi kendilerine kurtarıcı olarak gördüklerinden dolayı, "Prometeus hareketinin başından itibaren Türkiye'ye karşı uygulanacak olan duruş sorunu ortaya çıkmıştı. Kuzey Kafkasyalı siyasi sürgünlerin varış noktasını Türkiye olup, ancak olumlu şartlar hâsıl olduktan sonra bu insanların bir kısmının, Türkiye ile olan bağlarını kopartmamak şartıyla Varsova'ya yerleştiğinden dolayı Polonya yönetimi, mültecilerin sorunlarıyla ilgilenen Türk özel servisleriyle ister istemez işbirliği yapmaya mecbur olur.
Sayfa 151