Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi

İlber Ortaylı

Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi kitap alıntılarını, Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında Tanzimatçı bürokratlar ülkemizde yerel özerklik ve mahalli demokrasiyi yerleştirmek gibi bir niyete sahip değildiler. Onlar, reformla bir demokrasi denemesi yapmak değil, Metternich-Schwarzenberg Avusturyası veya II. Aleksandr Rusyası'nda olduğu gibi, eyalet idaresinin ıslahı, gelirlerin artması ve tutarlı bir idarenin yerleşmesini sağlamak istiyorlardı. Üstelik bu tür bir örgütlenme ile merkezi hükümet taşradaki egemen gruplar üzerinde otoriter bir kontrol de kurabilecekti. Bu nedenle Tanzimatçı grubun üyeleri, Reşit, Cevdet, Ali ve Fuad Paşalarla, Meşrutiyet kahramanı Midhat Paşa arasındaki farkı da görmek gerekir. Tanzimatçı devlet adamı için gerekli şey hürriyet değil, kazanç, mal ve hayat güvenliğidir. Devlet hayatında aslolan unsur; geniş grupların siyasal katılması değil, sadık olan ve çok kazanıp çok vergi veren bir tebaadır. Despotizmden bu ölçüde, zaruri olarak ve kanuni-otoriter bir idare yararına vazgeçilmektedir.
Sayfa 427Kitabı okudu
II. Mahmud'un Evkaf Nezareti'ni kurmak zorunda kalışı büyük ölçüde kadıların etkinliğinin zayıflaması ve vakıflar üzerindeki denetirnci işlevlerinin kaldırılmasıyla ilgilidir.
Reklam
Osmanlı medreselerinde eğitim; belirli sürelere bağlı olmayıp, talebenin şahsi başarısına bağlıdır. Ancak son kademe olan Sahn-ı semaniye'ye geçmek için asgari üç yıllık eğitim aranırdı. Esasta medreselerin yapı ve hiyerarşi olarak Ortaçağ Avrupası'nın 'universitas' denen kurumlarıyla büyük benzerliği vardır.
Bizans'ın kültürel ve ideolojik hayatında eski Helenlerden çok Roma'nın, Iran'ın, Islam yönetiminin etkilerini devir devir gözlemek kabildir.Dinsel kurumlaşma ve felsefede bile Maniheizm, Mazdek dini, islamiyet, astrolojik karakterli doğu dinleri ve tabii antik Roma kültürü büyük pay sahibiydi.
Sayfa 32 - Cedit Neşriyat Yayıncılık
Yeni dönem bürokrasinin eğitim alanındaki atılımı, medrese dışında laik okullar kurarak gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz. Tanzimat’la başlayan eğitim modernleşmesi medreseyi söküp atamadığından bir kültürel ikileşme doğdu. Medreseli ve mektepli Osmanlı yönetim ve kültürel hayatında gırtlak gırtlağa boğularak yaşayan iki zümre haline geldiler.
Sayfa 411Kitabı okudu
İlk üç hükümdar birer mutlak monark sayılmakla beraber henüz askeri bir geleneğin etkisi sürdüğünden, sade bir protokole, örf, adet ve istişareye dayanan bir yönetim göze çarpmaktaydı. Henüz etrafında hatırı sayılır nüfuz guruplarının ve hanedanların temsilcileri vardı. Osmanlı hükümdarları onların arasında savaşçı kişiliği ve yetenekleriyle sivrilen primus inter pares (eşitler arasında birinci) yöneticiydi.
Reklam
Koyu mutaassıp, dünyaya kapalı bir halktı, Anadolu halkı ... Az nüfuslu ve dışla teması az köylerde yakın akraba evliliği, bir tutam arazi ve dedikodu yüzünden çıkan kan davaları, kötü beslenme nesilleri dejenere etmeye başladı. Harplerin getirdiği askeri masraflar, sık sık tekrarlanan avarız vergileri köylü ve şehirliye yükleniyordu. Fakir sınıfların üstüne yıkılan ve 18. yüzyılda sayısı yüzü bulan vergi çeşidi iktisadi bir yıkım oldu. istisnai vergiler ve iltizam sistemi birçok isyanlara sebep olacaktır.
Osmanlı idaresinin zayıf mevcudiyet gösterdiği Kuveyt gibi köşelerde dahi kadı mutlaka vardı.
Gemi yapım tekniği, seyir bilgisi ve denizcilik sanatının gelişimine İtalyanların yaptığı katkının en canlı delili; bütün dillerde kullanılan denizcilik lugatındaki İtalyanca terimlerin zenginliğidir.
hükümdarın nitelikleri
Tebasını sevmek, onlara karşı alicenab davranmak, adil olup soygunları önlemek, kanunsuz vergi almamak, dinden sapmaları önlemek ...
Digenis Akritas
147 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.