Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Devlet ve Sınıflar

Çağlar Keyder

Türkiye'de Devlet ve Sınıflar Sözleri ve Alıntıları

Türkiye'de Devlet ve Sınıflar sözleri ve alıntılarını, Türkiye'de Devlet ve Sınıflar kitap alıntılarını, Türkiye'de Devlet ve Sınıflar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1923 ile 1929 arasında sanayi şirketlerine yapılan yatırımlar içinde yabancı sermayenin payı Türklerin payının tam iki katıydı. Ayrıca, bazı yabancı firmalar, devletten belli malları ithal etme ve iç pazarda satma tekelini almışlardı. Bütün bu faaliyet, yerli (Rum ve Ermeni) sermayenin daha güçlü olduğu Osmanlı dönemine göre, yabancı sermayenin ekonomideki öneminin arttığını ve farklı bir nitelik kazandığını gösterir.
Sayfa 121Kitabı okudu
15. yüzyılın ortalarında Anadolu'nun islamlaşması askeri fetihten çok, benzer sosyal tabakalar arasındaki "evlilikler" yoluyla gerçekleşeceğe benziyordu.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizans köylüsünün bağımsızlığı feodal serfe göre daha fazlaydı; ama feodalleşmenin başlangıçları görülür gibiydi. İktidarın Osmanlı hanedanının elinde toparlanması bu gelişmeye son verdi ve aynı zamanda Avrupa anlamında bir aristokrasinin evrimini durdurdu.
Tarımsal yapının şehirlerdeki ücretleri yükselttiğini de öne sürebiliriz.
Sayfa 195Kitabı okudu
İdari işlevlerin toplumsal parselasyona açık tutulmasıyla devlet mekanizması, aşırı büyüme ve gitgide zayıflama eğilimine girer. Bu sürecin beraberinde getirdiği politizasyon teknokrasinin işlerliğine zarar verir.
Sayfa 185Kitabı okudu
...bilinmeyen bir gelecek son yıllarda yaşananlara tercih ediliyordu.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Özellikle Rusya’dan gelen göçmenlerin çoğunluğu köylü olmasına rağmen, bunların arasında önemli sayıda Müslüman tüccar da vardı. Oğulları Rusya’da ve Avrupa’da üniversite eğitimi görmüş olan bu burjuva aileleri siyaset hayatına da önemli katkıda bulundular. Bekleneceği üzere, yeni edindikleri statü nedeniyle milliyetçi girişimleri desteklemeye ve gayrimüslim burjuvazinin yerini almaya çok hevesliydiler. Bu eğilim nedeniyle, bu grubun büyük bölümü milliyetçilik bayrağı altında devlet sınıfı ile özdeşleşti ve rakip bir siyasi sınıf oluşturamadı.
Sayfa 104 - 105Kitabı okudu
"Osmanlı Anadolu'su Toynbee'nin tanımladığına benzer bir yakındoğu uygarlığını barındıran Bizans sonrası bir Helen-Türk bütünlüğü olarak görülür."
Bizans gibi Osmanlı imparatorluğu'nda da, yönetimin karşılaştığı ideolojik tehditler, toplumsal sistemin içinde merkezi otoriteye rakip bir grubun alternatif hegemonya projesinden kaynaklanmıyordu. Bu tehditler, imparatorluğun kapitalizmle bütünleşmesine paralel olarak yerleşen yeni bir iktisadi düzeninin getirdiği ihtiyaçlara cevaben, çok sonraları, ortaya çıktı.
Sayfa 22 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Taşıdıkları yabancı pasaportların sağladığı koruma ve dokunulmazlıktan yararlanan komprador nüfus, Selanik, İzmir ve İstanbul gibi liman şehirlerinde gelişti ve zenginleşti.
Reklam
19. yüzyıla gelindiğinde, imparatorluğun gayrimüslim nüfusunun bir bölümü, köylü üreticiler ile yabancı sermaye arasındaki bağlantıyı kuran bir komprador sınıfına dönüştü.
Abdülhamid döneminde merkezî devletin aygıtlarını güçlendirme yolunda önemli adımlar atılmıştı. 1908 Anayasası'nın parlamenter demokrasiye sağladığı katkı 1925-1946 arasında cumhuriyetin sağladıklarından çok daha fazlaydı.
İletişim Yayıncılık 2014 Sayfa: 111
19. yüzyıla gelindiğinde, imparatorluğun gayrimüslim nüfusunun bir bölümü, köylü üreticiler ile yabancı sermaye arasındaki bağlantıyı kuran bir komprador sınıfa dönüşmüştü. Âyanın yenilgisiyle, toprak sahibi bir oligarşinin doğması önlenmişti; bürokrasi ise merkezî otoritenin yeniden tesis edilmesi öncesindeki döneme göre daha etkindi. Bu yüzden, 19. yüzyıldaki sınıf yapısının, bağımsız köylü üreticiler ile bürokrat sınıftan oluşan klasik bir tarımsal imparatorluğun dünya ekonomisiyle bütünleşmesi sonucu ortaya çıktığı söylenebilir.
İletişim Yayıncılık 2014 Sayfa: 34
Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet sınıfı ile tüccar arasında bir çatışma vardı. Köylülüğün kendi kontrolünden çıkıp pazara kayması, bürokrasinin isteği hilafına oluyordu. Köylü üreticilerin ihracata dönük ticarileşmesi, siyasi otoritenin desteğiyle değil, siyasi otoriteye rağmen gerçekleşmişti.
İletişim Yayıncılık 2014 Sayfa: 30
Geri14
74 öğeden 61 ile 74 arasındakiler gösteriliyor.