En Beğenilen Türkiye'de Ordu ve Siyaset Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Türkiye'de Ordu ve Siyaset sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türkiye'de Ordu ve Siyaset kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.DP YÖNETİMİ VE ORDU, 1950-1960
1948'in Türk ordusu, donanım ve örgütlenmesiyle 1920'lerdekinden çok az farklıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki kimi rasgele yeni donanımlara karşın, taşıma işlerinin büyük çoğunluğu hâlâ atlarla yapılıyordu. Çok az tank vardı ve silahların büyük çoğunluğu Birinci Dünya Savaşı'ndan kalmaydı. Eğitim çağdışıydı; hem acemi askerlerin hem de astsubayların yaşam koşulları berbattı. Her şeyden önce, Fevzi Çakmak'ın uzun süren Genelkurmay Başkanlığı yenilenmeyi ve girişkenliği engellemişti. Neredeyse her zaman terfiler yetenekten çok kıdeme göre yapıldı ve bunun sonucunda da ordunun üst kademeleri aşırı şişti, modern savaş sanatında fiilen hiçbir eğitimi olmayan insanlarla doldu. Ordudaki bu yavanlık, devletin sivil kollarındaki hızlı değişimle çakıştı. Daniel Lerner ve Richard Robinson'un belirttiği gibi, "Askeri hiyerarşi dondu; sivil hiyerarşi açılıp yenilenmeye yol verdi."
Sayfa 135 - Alfa | TarihKitabı okudu
Huntington, toplumlar daha çok karmaşıklaştıkça ve sivil siyasi kurumlar güçlendikçe, ordular da daha muhafazakâr olurlar şeklindeki önemli önermesini yapar: ‘Oligarşi dünyasında asker bir radikaldir; orta sınıf dünyasında, bir katılımcı ve hakemdir; kitle toplumu ufukta görünmeye başlayınca, mevcut düzenin tutucu muhafızı olur’.
Sayfa 386Kitabı okudu
Şaşırtıcı olan, Almanya’nın yenilgisinin arifesi Ekim 1918’e kadar ordunun savaşmaya devam edebilmesiydi. Bunun açıklaması, kısmen Ocak 1913’te gerçekleştirilen, subayların gençleştirilmesinde bulunabilir. Yaklaşık 1100 subay(çoğu Birinci Balkan Savaşı’nda komutanlık yapmış) görevden alınıp yerlerine yeni ve dikkat çeker ölçüde genç bir kuşak getirildi. Savaş sırasında üst komutaya yükselen bütün bir subaylar grubu İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar Türk Ordusunda ya da siyasetinde hakim olmasa da öncü bir konumda kaldığı için bu temizliğin siyasi açıdan uzun erimli sonuçları olacaktı.
Sayfa 83 - AlfaKitabı okudu
GEÇİŞ VE MEYDAN OKUMA: 1987 - 1993
Özal ve ekibi, yenilenmiş güvenle Kasım 1987'de göreve geri döndü. Ne var ki, sonraki 4 yıl boyunca hükümet sert sorunlarla yüz yüze kaldı. ANAP içinde, İslamın siyasette ki rolü konusunda süregelen sorun üzerine anlaşmazlıklar depreşmeye başladı. Taban desteğini korumak için hükümet köktendincilere kimi önemli ödünler verdi. Bu ödünler, din eğitiminin yaygınlaştırılmasını ve en tartışmalısı, üniversitelerdeki kız öğrencilerin türban takmasına izin verilmesini de kapsıyordu. Bu önlemler partinin muhafazakâr Müslüman taraftarlarını yatıştırırken, ANAP içinde ve dışında laiklerin beklenen kızgınlığına yol açtı.
Sayfa 329 - Alfa | TarihKitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki Yönetimi
1914’ün Osmanlı hükümeti Enver yönetiminde bir kişi diktatörlüğü, İttihat ve Terakki Fırkası yönetiminde bir tek-parti devleti, ya da doğrudan doğruya askeri bir rejim olarak tanımlanabilir mi? Yanıt, galiba üçünün arasında bir yerdedir. Son yıllarındaki Jön Türk rejimi Hitler Almanyası’nın ya da Stalin Rusyası’nın klasik diktatörlüklerinden çok, sözgelimi Suriye’deki mevcut Baas rejiminin asker-sivil birlikteliğine benzemiş olabilir.
Sayfa 86 - AlfaKitabı okudu
DARBEYE GİDEN YOL, 1945-1960
Atatürk'ün devrimi Türk ordusunu cumhuriyetin ebedi bekçisi olarak bırakmış, fakat doğrudan yönetim sorumluluğundan da ayırmıştı. 1960'ta, ordu seçilmiş bir sivil yönetimi devirmek için müdahale ettiğinde bu gelenek dramatik bir şekilde bozuldu. Bu dönüşün nasıl gerçekleştiğini açıklamak için savaş sonrası dönemin siyasi değişimlerini kısaca incelemek gerekir.
Sayfa 125 - Alfa | TarihKitabı okudu