Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkmen Anarşizmi

Ahmet Ateş

Türkmen Anarşizmi Gönderileri

Türkmen Anarşizmi kitaplarını, Türkmen Anarşizmi sözleri ve alıntılarını, Türkmen Anarşizmi yazarlarını, Türkmen Anarşizmi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski Türk dini görünüşte bir naturalizm yani doğacılık'tı. Gerçekte ise bir sembolizm, simgecilikti.
Sayfa 139Kitabı okudu
Deyişlere ayet denilmesi İran ile Türkiye'de çok eskilere dayanır. Ne zaman söylenildiği belirlenemese de saz için "telli kuran" nitelemesi de yaygındır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Oğuzların Tanrısı sevginin en büyük kaynağı idi. Tanrı her şeye rağmen onları seven idi. "gul gusur işler mevla bağışlar"* *Pir sultan
Eski Türk düşünce yapısı
Bir ağaçtan azdan çok meyve koparmadılar. “Biricik, azıcık olan olmamış sayılırdı.” Karınlarını utangaçça, sıkılarak doyurdular; çünkü zorunlu bir yok edişe öznelik etme zorunluluğu pek de hoş bir şey sayılamazdı. Oğuz insanı günümüzde de yemek yerken utangaç davranır. Yemek ancak bir toplulukla bir topluluk töreninde biraz daha rahatça yenilebilir anlayışındadır. Onun için yalnız yemek yiyen bir insan biriyle karşılaşınca suçüstü yakalanmışçasına tedirginlik duyar.
Eski Türk düşünce yapısı
İnsanı içinde yer aldığı doğayla bir bütün gördüklerinden, doğanın bir parçası olan insanlardan oluşan topluluk yapılarını da birbirine eşit insanlardan, insan topluluklarından ayrı olamayacağını bile isteye kurdular, yaşadılar. Onlar için dağ kutluydu; su kutluydu; ağaç, ot, toprak; karınca, gurt guş... kutsaldı.
Bachelard
Bir bilgide kişisel inanışların toplamı açıklanabilen, öğretilebilen, kanıtlanabilen bilgilerin toplamını aşarsa bir psikanaliz kaçınılmaz olur.
Reklam
6. Yüzyılın ortalarından itibaren Çin, Uygur, Arapça kaynaklardaki Og, Oguz, Uz adının önündeki 9 sayısıyla birlikte Uygurları gösterdiği açıktır
Tarihin sadece kurulan, genişleyen, daralan ve yıkılan bir devletin en başta yöneticelerinin, yönetici ailelerinin oluşturduğu soyların -haneda tarihi- olarak kabul görmesi, devletsiz bir toplumun örgütlenme tarzını, yaşama tarzını, kendisini egemenlik altına alan devletin baskıları karşısında ve altında varoluşunu ta başından tarihdışı kılar.
Adı konulanlar, adlandırılanlar toplumun her alanında, bugün artık bir zorunluluk olan adlandırılmayı kendileri açısından ele almalı.
Türk denekler 100 Kazakça cümlenin %3,3'ünü tam, %3,1'ini de yaklaşık olarak anlamışlardır. (...) düşük bir oranda anlayabiliyorlarsa Kazakça, Türkler için, bir diyalekt değil, bir dil demektir.( Tekin 2005: 283.)
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.