Tutku Otobüsü
John SteinbeckTutku Otobüsü Sözleri ve Alıntıları
Tutku Otobüsü sözleri ve alıntılarını, Tutku Otobüsü kitap alıntılarını, Tutku Otobüsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sevgiye, tanışıklığa, dünyada karşılıklı dostane davranabileceği bir insana muhtaçtı.
Sayfa 92 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Bak evlat, herkes hayatında bir noktada kahpelik yapar. Herkes. En kötü kahpelerse adını kabul etmeyenlerdir.
Sayfa 294Kitabı okudu
Aklınızda bulunsun ;)
Kahvaltı yemek molası veren kamyoncuları gören insanlarda doluşurdu lokantaya. Çünkü kamyon şöfürlerinin yol kenarı kahve ve yemek uzmanları olduklarına inanılırdı.
Sayfa 15 - Sel Yayıncılık 2. BaskıKitabı okudu
"Havaya bir koku yayıyorsun. Nasıl yaptığını bilmiyorum ama yayıyorsun. Bazı kadınlar böyledir," demişti. "Tanrı'ya şükürler olsun sadece bazısı böyle, yoksa erkekler çıldırırdı."
Sayfa 110Kitabı okudu
"... herkes hayatında bir noktada kahpelik yapar. Herkes. En kötü kahpelerse adını kabul etmeyenlerdir."
Sayfa 259 - Sel YayınlarıKitabı okudu
...imkansız şeyler yüzünden sürüneceği yaşı çoktan geçmişti.
Sayfa 141Kitabı okudu
"Benim ülkem" dedi, "orada yaşamasam da, yüreğimdedir."
Sayfa 76 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Yanlarında ellerinde ne varsa onu getirmişlerdi: önyargılarını ve siyasi görüşlerini.
Sayfa 9 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Bir kurnazlık daha vardı: Karşınızdakilerin gözlerinin içine bakmak sizi rahatsız ediyorsa, iki gözünün tam ortasına, burnunun kemeri üzerindeki bir noktaya bakmalıymışsınız, karşınızdaki sizi gözlerinin içine bakıyorsunuz sanırmış. Louie bunun da pek başarılı sonuç verdiğini görmüştü.
Baharın göbeğinde, tarlalarda, tepelerin eteklerinde otlar
yemyeşilken, gelinciklerle acıbaklalar toprağı alla mora bürürken, o ulu ağaçlar sarımtırak yeşil gencecik yapraklarla yeni yeni uyanırlarken, dünyada oradan daha güzel bir yer olamazdı. Ne kadar alışsanız gene de doyamazdınız bu güzelliğe. Sabahleyin boğazınızdan yakalardı sizi, güneş batarken de zevkten içiniz burkulurdu. Çiçeklerin, otların o tatlı kokusundan soluğunuz kesilirdi, sanki kanınız alevlenmiş gibi solurdunuz.